Nöbetçi Eczaneler
Türkiye’de örtü altı tarımın kısaca seracılığın önemi iklim değişiklikleriyle birlikte hızla artarken, Afyonkarahisar’ın Sandıklı ilçesi, doğal kaynakları ve modern üretim teknikleriyle bu alanda adeta parlayan bir merkez haline geldi. Seracılık yapan İşletmenin Müdürü Uğur Çakmak, bölgedeki seracılık faaliyetlerini ve Sandıklı’nın neden öne çıktığını gazetemize anlattı.
Kontrollü Tarım Yükselişte
İklim değişikliği tarım stratejilerini dönüştürüyor.
Türkiye’nin pek çok bölgesinde değişen hava koşulları, tarım sektöründe zorlukları beraberinde getiriyor. Bu koşullarda, kontrollü üretim alanları olan seralar, sürdürülebilir ve kaliteli tarımın en güvenilir yollarından biri olarak öne çıkıyor.
Uğur Çakmak, “Artan iklim belirsizliği nedeniyle açık alanda yapılan tarımda süreklilik sağlamak zorlaştı. Ancak örtü altı tarım sayesinde, üretim kontrol altında tutulabiliyor. Bu da hem ürün kalitesini hem de verimliliği artırıyor,” diyerek seracılığın gelecekte daha da önem kazanacağını vurguladı.
Sandıklı’nın Seracılıktaki Yükselişi Tesadüf Değil
Coğrafi ve doğal avantajlar bölgeyi cazibe merkezi haline getirdi.
Seracılığın Türkiye’deki merkezi denince akla ilk gelen yerlerden biri olan Antalya, son yıllarda yaz aylarında artan sıcaklık ve nem nedeniyle bazı dezavantajlar yaşamaya başladı. Bu noktada Sandıklı gibi daha serin ve doğal kaynakları güçlü bölgeler öne çıkıyor.
“Sandıklı’ya yapılan yatırımların üç ana sebebi var,” diyen Uğur Çakmak şöyle devam ediyor:
“Birincisi jeotermal kaynakların bolluğu, ikincisi soğuk iklim yapısı, üçüncüsü ise güneş ışınlarının geliş açısının tarıma elverişli olması. Bu üç özellik, Sandıklı’yı yıl boyunca üretim yapılabilecek ender bölgelerden biri haline getiriyor.”
Jeotermal Enerji: Sıcaklık Değil, Verim Kaynağı
Sürdürülebilir, ekonomik ve çevreci enerji tarımda devrim yaratıyor.
Sandıklı’daki seracılığı diğer illerden ayıran en önemli etkenlerin başında jeotermal enerji kullanımı geliyor. Bu yenilenebilir enerji kaynağı, seraların ısıtma ihtiyacını karşılayarak, maliyetleri ciddi oranda düşürüyor.
“Jeotermal kaynağın en büyük avantajı maliyet yönünden çok uygun olması,” diyen Çakmak, şu sözlerle devam ediyor:
“Doğalgaz ya da kömürle ısıtma hem daha pahalı hem de doğaya zararlı. Oysa jeotermal enerji ile hem istenilen sıcaklık kısa sürede elde edilebiliyor hem de çevreye zarar vermeyen, geri dönüştürülebilir bir sistem kurulabiliyor.”
Ayrıca, jeotermal suyun sürekli ve güvenilir bir kaynak olması, seracılığın yılın 12 ayı boyunca devam etmesini mümkün kılıyor. Bu da ihracat pazarları açısından büyük avantaj sunuyor.
İhracatta Sandıklı İmzası
Sandıklı’da üretilen ürünler artık dünya pazarlarında.
Seralarda üretilen sebze ve meyveler, yalnızca iç pazara değil, uluslararası pazarlara da hitap ediyor. Özellikle kalite ve raf ömrü açısından yüksek standartlara sahip olan ürünler, Avrupa başta olmak üzere birçok ülkeye ihraç ediliyor.
Çakmak, bu konuda da iddialı:
“Sandıklı şu anda dünyaya ürün gönderen başlıca merkezlerden biri haline geldi. Kaliteli personel, doğru üretim teknikleri ve bilinçli yönetimle birlikte, metrekare bazında üretim hacmi hızla artıyor. Türkiye’nin ihracat başarısında Sandıklı’nın payı giderek büyüyor.”
Tarımda Nitelikli İnsan Gücü
Başarının temelinde eğitimli ve deneyimli tarım işçileri var.
Seracılıkta teknolojik altyapı kadar, insan gücünün kalitesi de üretim başarısını doğrudan etkiliyor. Sandıklı’daki işletmeler, nitelikli tarım personeliyle dikkat çekiyor. Tarım işçileri sadece hasatla değil, üretim planlaması, kalite kontrol ve lojistik süreçlerinde de aktif rol alıyor.
“Burada çalışan personel, modern tarım tekniklerine hâkim, işini bilen, eğitimli bireylerden oluşuyor. Bu da ürünün kalitesine doğrudan yansıyor,” diyen Çakmak, insan faktörünün de yatırımlarda göz önünde bulundurulması gerektiğini belirtiyor.
Gelecek Sandıklı’da Sürdürülebilir tarımın yeni adresi: Sandıklı
Jeotermal enerji, modern seralar, kaliteli üretim ve ihracat başarısı… Tüm bu unsurlar, Sandıklı’nın sadece bugünün değil, yarının da tarım merkezi olacağını gösteriyor. Türkiye’nin tarımda sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmasında bu tür örnek bölgelerin önemi her geçen gün daha da artıyor.
Çakmak son olarak şunları söylüyor:
“Sandıklı, artık sadece yerel bir üretim merkezi değil, Türkiye’nin tarım vizyonunun vitrinidir. Doğru yatırımlar ve sürdürülebilir stratejilerle hem bölge ekonomisine hem de ülke ihracatına katkı sağlamaya devam edecektir.”
