Prof. Dr. Veysel Eroğlu, 5 Haziran 2025 Dünya Çevre Günü ve Türkiye Çevre Haftası dolayısıyla yayımladığı mesajda, çevre sorunlarının tüm insanlığın ortak meselesi olduğunu vurgulayarak, bu konuda uluslararası iş birliğinin önemine dikkat çekti. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın 21 Mayıs 2022 tarihinde yayımladığı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi ile 5 Haziran’ın bulunduğu hafta Türkiye Çevre Haftası olarak kabul edilmiştir. Bu kapsamda, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından 29-30 Mayıs tarihlerinde “Plastik Kirliliği ile Mücadele” teması ve “Çevrene İyi Bak” sloganıyla farkındalık programları düzenlenmiştir.
Prof. Dr. Eroğlu, Türkiye’nin küresel iklim değişikliğinden en fazla etkilenecek ülkelerden biri olduğunu belirterek, ülkemizin sera gazı emisyonlarının 1750-2019 yılları arasında dünya genelinin yalnızca %0,6’sını oluşturduğunu ifade etti. Ancak buna rağmen Türkiye’nin çevre konusunda önemli adımlar attığını ve bu alanda büyük reformlar gerçekleştirdiğini vurguladı.
Son 22 yılda Türkiye, ormancılık ve arazi kullanımı, su kaynaklarının verimli kullanımı, yenilenebilir enerji, ulaştırma, atık bertarafı ve ziraat gibi alanlarda büyük hamleler gerçekleştirmiştir. Özellikle orman varlığını artıran nadir ülkelerden biri olan Türkiye, 2003 yılında 20,8 milyon hektar olan orman alanını 22,9 milyon hektara yükseltmiştir. Bu süreçte 5,5 milyar fidan toprakla buluşturulmuştur.
Su kaynaklarının verimli kullanımı konusunda da önemli adımlar atılmıştır. Son 22 yılda 10.295 su tesisi hizmete alınmış, 716 baraj ve 624 hidroelektrik enerji santrali inşa edilmiştir. Ayrıca, içme suyu eylem planları ile 81 ilin içme ve kullanma suyu sorunu çözülmüştür.
Yenilenebilir enerji alanında da önemli ilerlemeler kaydedilmiştir. 2003 yılında 12.000 MW olan yenilenebilir enerji kurulu gücü, 2025 yılı itibarıyla 50.000 MW’a yükseltilmiştir. Hidroelektrik enerji üretimi 2004 yılında 26 milyar kWh iken, 2025 yılında 110 milyar kWh’a ulaşmıştır.
Ulaştırma sektöründe de sera gazı emisyonlarını azaltmaya yönelik çalışmalar yapılmıştır. 6.100 km olan bölünmüş yol uzunluğu 28.200 km’ye, demir yolu ağı ise 11.590 km’ye çıkarılmıştır. Ayrıca, yüksek emisyonlu yaşlı araçların trafikten çekilmesi sağlanmıştır.
Atık bertarafı konusunda da önemli adımlar atılmıştır. Sıfır Atık Projesi kapsamında 2017 yılından bu yana 24 milyon ton atık geri kazanılmış ve 3 milyon ton sera gazı salımı engellenmiştir. Atıksu arıtma oranı 2002 yılında %35 iken, 2025 yılında %89’a yükseltilmiştir.
Prof. Dr. Eroğlu, Türkiye’nin çevre konusunda attığı adımların uluslararası alanda da takdir topladığını belirterek, Birleşmiş Milletler Çölleşme ile Mücadele 12. Taraflar Konferansı’nın 2015 yılında Ankara’da başarıyla gerçekleştirildiğini ve Türkiye’nin bu konferansa 2 yıl boyunca başkanlık yaptığını ifade etti.
Son olarak, Prof. Dr. Eroğlu, tüm vatandaşları çevre konusunda duyarlı olmaya ve daha yaşanabilir bir dünya için sorumluluk almaya davet etti. “Geleceğe bırakılan en güzel miras dengesi bozulmayan bir tabiattır, onu korumak da hepimizin mesuliyetindedir.” diyerek, çevre bilincinin önemini bir kez daha vurguladı.