Seçimin sonuçlarını Gazete3.com’a değerlendiren Siyasal İletişimci Güven Yılmaz, “Çok net bir şekilde kimsenin hesaba katmadığı ve milliyetçi kesimin kendi içinde geçirdiği sancılı döneminden sonra milletimizin sandıkta verdiği mesaj ziyadesiyle önemlidir” dedi. Siyasal İletişimci Güven Yılmaz, seçimin sonuçlarını Gazete3.com’a değerlendirdi. Yılmaz, “Şimdi öncelikle bu seçimin kaybedenlerinin sosyolojiden bihaber, toplumu yakından uzaktan tanımayan anketçiler olduğunu söyleyerek başlayalım. Hatta onlara şöyle küçük ve temel bir bilgiyi çocuklara anlatır gibi anlatalım: Kişilerin sosyal medyada takipçilerinin çok olması, onların diğer vatandaşlarımızdan farklı olarak 1 oydan fazla olduğu anlamına gelmiyor. Türk Milliyetçileri yaklaşık 8 senelik bir ayrışma içerisinde parçalanmış ve kendilerine yer bulmakta zorluk çekmişti. Buna rağmen Milliyetçi Hareket Partisi ve İyi Parti’nin aldığı oylar (tam tabir olarak karşılamasa da birini daha geleneksel diğerini daha yenilikçi olarak düşünebiliriz) iki ittifak için de kilit ve karar oyu oldu. Ayrıca meclis toplamında %20 gibi bir sayıya ulaştı, bu önemli bir kazanım. Daha önceleri de çok defa söylediğim gibi bu ayrışmanın yavaş yavaş son bulacağını görüyoruz. Bu dediğimi henüz tam organize bile olamamışken ve yetersiz kaynaklara sahipken ortaya çıkarak bütün formülleri bozan Sn. Sinan Oğan’dan ve Ümit Özdağ’dan anlayabiliriz” dedi. “DEĞİŞİM OLACAK” Yılmaz, “Konu Sinan Bey’e gelmişken hemen peşinen ekleyeyim oylarının daha fazla olduğunu düşünüyorum velakin taraflardan herhangi birine ithamda bulunmayacağım. Çok net bir şekilde kimsenin hesaba katmadığı ve milliyetçi kesimin kendi içinde geçirdiği sancılı döneminden sonra milletimizin sandıkta verdiği mesaj ziyadesiyle önemlidir. İçinde bulunduğumuz göçmen, sığınmacı ve mülteci sorunlarının artık tepe noktaya ulaşması ve doğabilecek sıkıntılara karşı alınması gereken tedbir söylemleri her şeyden öte vatandaşlarımızın asıl problemlerinin ne olduğunu masaya koyar. O da kaçak göçmenler, parayla vatandaşlık satın alanlar, sığınmacılar ve mültecilerdir. Sonuç olarak Türk Milliyetçileri yok sayıldıkça çoğalıp, son dakika/son düzlük sayılabilecek bir vakitte ortaya çıkıp, takdire şayan bir şekilde kendi söylemleriyle ve tamamen hak ederek, iki tarafın da formüllerini bozmuş, milletin gerçek korkularına ve sorunlarına dikkat çekmiş ve de sistemi kilitleyip, mecliste ve önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı seçiminde iki tarafı da kendilerine mecbur etmişlerdir. İkinci turda yapılacak seçimlerde bu kilit oyların yeni hükümeti tayin edecek oylar olduğu ortadadır. Türk milliyetçilerinin kazancı, ülkemizde son sözü söyleme hakkına tekrar sahip olmaktır. Maalesef ve maatteessüf ekranlarda gördüğümüz insanlar bu ülkenin münevverleri değil, aydınımsıları(!). Bunu söylediğim zaman kızan bazı ekranşörlere baktığımızda kıymetli halkımızın hakkımı teslim edeceğine kesinlikle inanıyorum. Onlarca defa ekranlarda ve yazılarımda ve hatta birçok siyasi, politik, akademik mecralarda bu durumun gerçekle bir ilgisi olmadığını anlattım. Binaenaleyh herhangi bir azınlığın sesinin çok çıkmasının onları çok ve haklı yapmayacağını da belirtip, henüz vakitleri varken kitlesel iletişim stratejilerinin ve yorumlarının acilen değişmesi gerektiğini de vurguladım. Dinlemediler. Elbette her vatandaşımızın bir oyu ülkenin tamamı için kritik öneme sahiptir, hele bu tür blok oylar netlik açısından daha önemlidir fakat çoğunluk ve gerçeklik hiçe sayıldıktan sonra yapılan stratejik hatalar anlık taktiklerle onarılamaz. Yani bu tür sosyolojiden ve siyaset bilimlerinden habersiz insanların yaptığı yorumlar “teorik doğru” olsa bile “pratik gerçeklikle” ilgisi yoktur. Hele hele Türkiye’de hiç yoktur. Kendilerine tavsiyem; lüks mekanlardan çıkıp, Anadolu’yu gezip görmeleridir” diye konuştu. Yılmaz, “CHP özeline gelecek olursak değişim kaçınılmaz. İkinci turda kazansalar da kaybetseler de bu değişim olacak. Zira CHP kitlesi yeni CHP’yi kabul etse dahi hiç özümseyemedi. Bununla birlikte geçtiğimiz yerel seçimler haricinde ortaya koyulacak hemen hemen hiçbir başarı yok. Bölünüp parçalanan partiler bile oy oranlarını arttırırken CHP yerinde saymaya devam ettiği gibi bir de milletvekili sayıları her defasında ödünç verilen oylar ya da milletvekilleri neticesinde düşüyor. Doğal olarak bu durum kendi tabanlarında artık değişim talebi oluşturduğu gibi parti politikalarını yeniden değerlendirme isteği de doğuruyor. Benim yaptığım okumalar tam olarak şunu gösteriyor: Milletimiz siyasi arenadaki herkesin artık bu oyundan çıkması gerektiğini biliyor, hatta ve hatta oy oranları yüksek olmasına rağmen AK Parti’nin de sonunun çok yakın olduğunun farkında ama iktidarı değiştirmeden önce muhalefeti değiştirmeyi hedefliyor. Bu yüzden sadece CHP’nin değil bu seçimden sonra bütün partilerin ciddi değişikliklere gebe olduğunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim” ifadelerine yer verdi.>>>Gazete3