BÜYÜK TAARRUZ 103 YAŞINDA
Büyük Taarruz’un 103. Yıl dönümü kutlamaları, Afyonkarahisar’ın Şuhut ilçesindeki Atatürk Evi’nin önünde düzenlenen törenle başladı. Törenlere Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Numan Kurtulmuş ve Afyonkarahisar protokolü tam kadro katıldı.
İlk etkinlik için protokol ve vatandaşlar ile gençler Atatürk Evi önünde toplandı. Geniş güvenlik önlemlerinin alındığı etkinliklerde atlı jandarma ekipleri de görev yaptı. Atatürk Evinde başlayan törenlere Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş da katıldı. Atatürk Evi’ndeki törenden sonra İzmir’e uğurlanan atlı birliğe Türk Bayrağı Kurtulmuş tarafından verildi. Kurtulmuş ve beraberindeki protokol mehter takımı eşliğinde Şuhut Şehir Stadı’na geçti. Buradaki törenlere geniş bir katılım oldu.

“YOLUMUZ DAİMA AÇIK, İSTİKBALİMİZ AYDINLIK OLSUN”
Afyonkarahisar Valisi Kübra Güran Yiğitbaşı Büyük Taarruz’un önemine değindi: “Bugün de bağımsızlığımıza göz diken şer odaklarına karşı aynı sarsılmaz kararlılıkla mücadele etmeye devam ediyoruz. İç ve dış tehditlere karşı birlik içinde duruşumuz, bu tarihi zaferden aldığımız derslerin bugüne bir yansımasıdır. Bu kutlu günde, milletimizin kurtuluş mücadelesinde can veren tüm şehit ve gazilerimizi rahmet, minnet ve şükranla anıyorum. Bize emanet ettikleri bu aziz vatanı sonsuza dek koruyacağımızı, gökleri inleten bir haykırışla ilan ediyoruz. Malazgirt’te Anadolu’nun kapılarını Türklere açarak bu toprakları bize yurt eden Sultan Alparslan’dan, Bizans’a diz çöktürerek peygamber müjdesine nail olan Fatih’e, ‘Ya İstiklal Ya Ölüm’ haykırışıyla Anadolu’yu ayağa kaldıran Mustafa Kemal’e, hayatını bu millete feda etmiş tüm ecdadımızın aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyor, hepsini şükran ve minnetle anıyoruz. Ruhları şad, mekanları cennet olsun. Bugünkü programımızı şereflendiren teşrifleriyle bizleri onurlandıran Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanımız sayın Numan Kurtulmuş’a ve tüm kıymetli protokolümüze, tüm sevgili vatandaşlarımıza teşekkür ediyorum. Yolumuz daima açık, istikbalimiz aydınlık olsun diyorum.”

“26 AĞUSTOS HAYIRLI UĞURLU OLSUN”
Kurtulmuş, buradaki konuşmasında, 26 Ağustos’un Türk tarihinin en önemli günlerinden biri olduğunun altını çizerek, 26 Ağustos’ta Alparslan ve ordusunun Anadolu’yu Türklere yurt olarak açtığına, asırlar sonra aynı tarihin düşmanın işgal etmek istediği Anadolu topraklarından kovulmasının başlangıcı olduğuna işaret etti. Büyük Taarruz’da milletin bir araya gelerek Anadolu’da aylar içerisinde mayalanmış olan kurtuluş ruhuyla Şuhut’tan İzmir’e giden yürüyüşün yolunu açtığını anlatan Kurtulmuş, “Hem Anadolu’nun Müslüman Türkler tarafından fethinin hem Anadolu’nun Müslüman Türkler tarafından yeniden yurt olarak ilan edilmesinin yıl dönümü olan 26 Ağustos hayırlı uğurlu olsun.” ifadelerini kullandı.
“YENİDEN YAŞIYOR, YENİDEN HİSSEDİYORUZ”
Kurtulmuş, “Tarihin altın harflerle dolu her sayfasını yeniden milli şuurumuzun, milli birliğimizin pekişmesi için bir vesile olarak kabul ediyor ve bu şekilde tebrik ediyor ve kutluyoruz. Bugün burada da yarın başlayacak olan 26 Ağustos’un da o büyük taarruzunu yeniden yaşıyor, yeniden hissediyoruz. Bu millet büyük bir millettir. Bu millet en zor şartlarda bile yeniden ayağa kalkmasını başarmış bir millettir. 103 yıl önceye gittiğiniz zaman o günkü şartlarda böylesine muazzam bir kurtuluş mücadelesinin verilmesi neredeyse imkansızdı. Elde avuçta yok, imparatorluk dağılmış, ülke fakru zaruret içerisinde, dört bir taraf emperyalistler tarafından işgal edilmiş. Ağzını açmış bekleyenler Anadolu’nun her karış toprağını yutmak için her türlü hain planı yapıyor. Böyle bir ortama rağmen bu millet bir araya geldi, yan yana durdu ve büyük bir kurtuluş mücadelesini verdi. Buradan alacağımız dersler var” dedi.
“BU MİLLET EMPERYALİSTLERE ASLA EYVALLAH ETMEZ”
Kurtulmuş, milletin en temel özelliklerinden birinin zor zamanlarda birleşmeyi ve bütünleşmeyi başarmak olduğunu vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü: “O dönem içerisinde müdafaa-i hukuk cemiyetleri vasıtasıyla öbek öbek Anadolu’da bir araya gelmiş ve örgütlenmiş olan halk bu örgütlenmesini birlik ve kardeşlik ruhuyla birleştirdi ve güç oluşturdu. O kardeşliğin, o birliğin karşısında da hiç kimse duramadı. En zor şartlarda, yok olduğumuzu başkalarının zannettiği zamanda kardeşliğimiz, birliğimiz, dayanışmamız öne çıkar. Bu dayanışma ruhuna sahip olmak emperyalistlerin rüyasını kaçıran bir husustur. Biz milli mücadeleyi böyle kazandık. Herkes başını alarak başka istikamete gitmedi. Herkes ortak bir hedefe yöneldi. Bu ülkenin bağımsızlığını, bu halkın, bu milletin özgürlüğünü esas alan bir iradeyle hep aynı istikamete yürüdü. Şuhut’tan bu yürüyüş yolunun aslında hedefi birdi, beraberdi. Sadece fiziki olarak bir yürüyüş değil. Kararlılıkla aynı hedefe yürümekti.” Bu milletin cesur olduğu kadar fedakar da olduğuna işaret eden Kurtulmuş, “Yeri gelir, yemez, içmez bunları bir araya getirir. Kundaktaki çocuğumuzun üstünü örtmez, cepheye giden güllelerin, mermilerin üstünü örteriz. Bu fedakarlık bu millete en zor şartlarda kahramanlık destanları yazdırmıştır” ifadelerine yer verdi.
“BU MİLLET ALLAH’TAN BAŞKA KİMSENİN ÖNÜNDE DİZ ÇÖKÜP EĞİLMEZ”
Kurtulmuş, milletin özgürlüğüne de düşkün olduğunun altını çizerek, şöyle devam etti: “Altın tasma bu milletin boynuna tarih boyunca vurulmamıştır ve asla kıyamete kadar vurulmayacaktır. Bu millet Allah’tan başka kimsenin önünde diz çöküp eğilmez. Bu millet hiçbir emperyalist gücün önünde ‘eyvallah’ demez. Ne kadar güçlü, ne kadar zor şartlar içerisinde olursa olsun özgürlüğünü her şeyin üstünde tutar. Bu millet emperyalistlere asla eyvallah etmez. Türkçemizde güzel bir laf var. ‘Gavur’ diye bir lafımız var. Gavur gayrimüslime verilen bir isim değildir bizim lügatimizde. Gavur, zalime, despota, baskıcıya yani emperyaliste verilen bir isimdir. Bu millet bu topraklarda gavuru gördüğü zaman, yani emperyalistleri gördüğü zaman, yabancıları gördüğü zaman onları buradan def etmesini bilir.”

“BU DÖRT ÖZELLİĞİNİ KİMSE AMA KİMSE ASLA YOK EDEMEDİ, YOK EDEMEYECEK”
TBMM Başkanı Kurtulmuş, bu özelliklerin Malazgirt ruhunun aslı olduğuna işaret ederek, şöyle devam etti: “Bu 4 temel özelliğimiz Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u alışının önündeki en önemli bizim özelliklerimizdir. Bu 4 temel özelliğimiz Çanakkale destanının arkasındaki temel özelliklerimizdir. Hiç şüphesiz bu özelliklerimiz Kurtuluş Savaşı’mızın en önemli unsurlarından birisi olan Kocatepe’nin, Büyük Taarruz’un ve arkasından gelecek olan 30 Ağustos Zafer Bayramı’mızın da arkasındaki en önemli özelliğimizdir. Bu millete ne yaparlarsa yapsınlar bu dört özelliğini kimse ama kimse asla yok edemedi, yok edemeyecektir. Bunlara sahip olduğumuz sürece de ne gam. Rüzgar nereden eserse essin kim nereden bu ülkeyi hedefine koyarsa koysun Allah’ın izniyle birlikle, özgürlüğümüze düşkünlüğümüzle, fedakarlığımızla, cesaretimizle ve emperyalizme karşı olan duruşumuzla bütün zorlukları yenecek ve hep daha ileriye gideceğiz. Allah bu milletin ayağına taş değdirmesin. Allah bu milletin birliğini beraberliğini asla kaybettirmesin.” Kurtulmuş, milletin hep birlikte her taşında, her toprağında ecdadın alın teri olan kutsal vatanın her tarafında bir olarak yoluna devam edeceğini vurgulayarak, “Allah yardımcımız olsun. Allah bayrağımızı en yükseklerde kıyamete kadar taşımayı nasip etsin. Cenabıallah, dostluk, birlik ve kardeşlik içerisinde kıyamete kadar ağız tadıyla huzurla bu ülkede yaşamayı nasip etsin.” ifadelerini kullandı.

“FİLİSTİN’DE YAŞANAN BU ZULÜMLERİ DURDURMAK BU MİLLETİN BOYNUNUN BORCUDUR”
“Bu millet, kendisine Müslüman değildir yani sadece kendisini düşünen bir millet değildir.” diyen Kurtulmuş, “Bu millet, dünyanın neresinde zulüm varsa o zulmü kendisine yapılmış bir zulüm olarak görür ve karşısında yer alır. Dünyanın neresinde zalim varsa ona haddini bildirmek için bütün gücünü ortaya koyar.” diye konuştu. Her gün onlarca Filistinlinin yiyecek kuyruklarında canice kurşunlanarak ve bombalanarak hayattan koparıldığına dikkati çeken Kurtulmuş, şunları kaydetti: “Bu vahşete, soykırıma asla ‘eyvallah’ etmiyoruz, ‘dur’ demek için hep beraber gayret sarf ediyoruz ve inşallah Filistin’de yaşanan bu zulümleri, bu katliamları durdurmak da bunun için gayret sarf etmek de bu milletin boynunun borcudur. Şunu ifade etmek isterim, bazıları ‘Bize ne Filistin’den, bize ne Gazze’den’ diyebilirler. Çok açık söylüyorum, Filistin meselesi Türk milleti için milli bir meseledir ve milletimizin ortak meselesidir. Görür gibi inanıyorum, bütün binaların yıkıldığı, neredeyse bir tek duvarın bile kalmadığı Gazze’de, halkın geleceğini, Gazzelilerin, Filistinlilerin geleceğini görüyorum. ‘Nasıl bu millet Zafer Bayramı’nı kutlamayı başarmış bir milletse Filistinli Müslüman kardeşlerimiz de inşallah en yakın zamanda zafer bayramlarını kutlar ve Filistin özgürlüğüne kavuşur’ diye dua ediyoruz, gayret ediyoruz. Çünkü biliyoruz ki aydınlığın en yakın olduğu yer, gecenin en karanlık olduğu yerdir.” Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere Milli Mücadele kahramanlarına şükranlarını sunan Kurtulmuş, “Bu millet var olsun, bu millet bir olsun, beraber olsun.” dedi.
TÖREN VE ETKİNLİKLER ÇAKIRÖZÜ KÖYÜ’NDE DEVAM ETTİ
TBMM Başkanı Kurtulmuş’un konuşmasının ardından Kültür ve Turizm Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü Ankara Devlet Sahne Sanatları Topluluğunca “Bir Anadolu Masalı Kahramanlık Destanı” gösterimi yapıldı. Tören ve etkinlikler Çakırözü Köyü’nde devam etti. Etkinlik alanı ise Çakırözü Ortaokulu bahçesiydi. Burada protokol ve vatandaşlara Afyonkarahisar Belediyesi ve köy halkı tarafından hazırlanan yöresel yiyecekler ikram edildi. Alanda Afyon Kocatepe Üniversitesi Devlet Konservatuarı tarafından kahramanlık türkülerinden oluşan dinleti sunuldu.
VATANDAŞLAR, KOCATEPE’YE YÜRÜDÜ
Vali Yiğitbaşı, burada bulunan komando birliklerini selamladı, yürüyüşe uğurladı. Yiğitbaşı daha sonra valilik tarafından hazırlanan hediyeleri yürüyüşe katılanlara dağıttı. Milletvekilleri de eşlik etti. Kocatepe’ye giden zafer yolunda yürüyecek vatandaşları askeri bando eşliğinde yürüyüşe başladı. >>>Mustafa BAYER
