Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

“Keneler ciddi hastalıkların taşıyıcısı olabilir”

Afyon Kocatepe Üniversitesi Veteriner Fakültesi Parazitoloji Anabilim Dalı’nda görev yapan Dr. Öğretim Üyesi Mahmut Sinan Erez, keneler ve bulaştırdıkları hastalıklarla ilgili önemli uyarılarda bulundu. Gazete 3’e konuşan Erez, özellikle yaz aylarında artış gösteren Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığına karşı vatandaşları dikkatli olmaya çağırdı.


Afyon Kocatepe Üniversitesi Veteriner Fakültesi Parazitoloji Anabilim Dalı’nda görev yapan

Afyon Kocatepe Üniversitesi Veteriner Fakültesi Parazitoloji Anabilim Dalı’nda görev yapan Dr. Öğretim Üyesi Mahmut Sinan Erez, keneler ve bulaştırdıkları hastalıklarla ilgili önemli uyarılarda bulundu. Gazete 3’e konuşan Erez, özellikle yaz aylarında artış gösteren Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığına karşı vatandaşları dikkatli olmaya çağırdı.

Dr. Erez, “Keneler hem insan hem de hayvan sağlığı açısından önemli akarlardır. Türkiye’de de yaygın olarak bulunmakta, keneler hem insanlara hem de hayvanlara mikrobiyel, viral ve paraziter hastalıklar bulaştırması açısından bizim için önemli tabi. Türkiye’de en önemli ve şu an gündemde olan hastalık ise Kırım Kongo Kanamalı Ateşi’dir” ifadelerini kullandı.

BELİRTİLER VE RİSKLİ DÖNEM

Kırım Kongo Kanamalı Ateşi’nin kuluçka süresinin 1 ila 14 gün arasında değişebildiğini belirten Erez, hastalığın ani ateş, halsizlik, üşüme, titreme, yaygın kas ağrısı, baş ağrısı, bulantı, kusma, ishal, yüzde ve gözde kızarıklık, deri döküntüsü gibi belirtilerle başlayabileceğini; cilt altı ve diğer bölgelerde kanamalar görülebileceğini ifade etti. Şu ana kadar hastalığa yönelik aşı ya da spesifik bir tedavi bulunmadığına dikkat çeken Enes, korunma ve kontrol önlemlerinin bu nedenle büyük önem taşıdığını vurguladı.

KİŞİSEL KORUNMA ÖNLEMLERİ HAYATİ ÖNEM TAŞIYOR

Dr. Erez, kene mücadelesinde kişisel korunmanın önemine değinerek şu önerilerde bulundu: Kenelerin bulunduğu alanlarda uzun kollu ve açık renkli giysiler tercih edilmeli, pantolon paçaları çorap içine sokulmalı, kapalı ayakkabılar giyilmeli, vücudun açık bölgelerine kene uzaklaştırıcı spreyler uygulanmalı, günlük kontroller sırasında koltuk altı, kasıklar, saçlı deri gibi bölgeler sık sık incelenmeli, eve dönüşte mutlaka detaylı bir kene kontrolü yapılmalı; çocuklar dışarıda oynadıktan sonra ebeveynleri tarafından kontrol edilmelidir.

KENE TUTUNURSA NE YAPILMALI?

“Kene vücuda tutunduğunda çıplak elle temas edilmeden, ince uçlu bir pens yardımıyla çıkarılmalı. Kenenin baş kısmı vücut içinde kalmamalı. Çıkarılamıyorsa en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Kene çıkarıldıktan sonra eller bol sabunlu suyla yıkanmalı, bölge antiseptikle temizlenmelidir. Takip eden 10 gün boyunca ani ateş, baş ağrısı, halsizlik, bulantı gibi belirtiler gözlemlenirse mutlaka sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır” dedi. Dr. Erez, halk arasında yaygın olan “sigara basmak”, “kolonya veya gaz yağı dökmek” gibi yanlış yöntemlerin tehlikeli olduğunu ve kesinlikle uygulanmaması gerektiğini de sözlerine ekledi.

“KENELERİ ÇIPLAK ELLE EZMEYİN” UYARISI

Uzman Mahmut Sinan Erez’e ek olarak, Veteriner Fakültesi Dekanı Turan Civelek de halkı şu sözlerle uyardı: “Virüsü taşıyan kenelerin insan vücuduna tutunması ana bulaş yoludur. Lütfen keneleri çıplak elle ezmeyin. Virüs taşıyan hayvanlardan bulaş çok nadirdir. Hastaların kanı ve vücut sıvılarıyla temas da risk taşır ancak bu daha çok sağlık personelini ilgilendirmektedir.”

RİSK GRUBUNDAKİLER DİKKAT!

Civelek, hastalığın sık görüldüğü bölgelerde yaşayan hayvancılıkla uğraşan kişilerin çiftçiler, çobanlar, kasaplar ve veteriner hekimlerin daha yüksek risk altında olduğunu belirtti. Bu kişilerin gerekli tedbirleri alarak hastalıktan korunabileceklerini ifade etti. >>>Ferhat YÜKSEL

Verified by MonsterInsights