Prof. Dr. Mahmut Akman, kemik erimesinde en sık görülen erken belirtinin sırt bölgesinde ortaya çıkan kemik ağrısı olduğunu belirtti. Ancak bazı hastalarda hastalık sinsice ilerleyerek hiçbir belirti göstermeyebilir. Kemik yapımı ve yıkımı arasındaki dengenin bozulması veya erişkin yaştaki düşük kemik kütlesi, osteoporozu tetikliyor.
– Yüksek Risk Grupları: Menopoz sonrası kadınlar (özellikle erken veya cerrahi menopoz), ileri yaştaki erkekler.
– Risk Faktörleri: Genetik yatkınlık, yetersiz D vitamini ve kalsiyum, aşırı alkol-sigara-kafein tüketimi, hareketsiz yaşam, az güneş ışığı, uzun süreli kortizon kullanımı, endokrinolojik bozukluklar, bağırsak emilim sorunları, romatizmal hastalıklar, kronik böbrek ve karaciğer hastalıkları.
Hastalığın ilerlemesiyle boyda kısalma ve sırtta kamburlaşma görülüyor. Kırıklar, özellikle sırt omurlarında çökme tarzında, el bileği ve kalça kırıkları olarak ortaya çıkıyor. Omurga kırıkları, gövdede öne eğilme ve kamburluğa neden olabilir. Kırıklar ani ve şiddetli ağrıya yol açıyor.
Teşhis ve Tedavi Yöntemleri
Prof. Dr. Akman, menopoz sonrası kadınlar ve 65 yaş üstü erkeklerin düzenli kemik mineral yoğunluğu ölçümü yaptırmasını önerdi. Bu ölçüm, ağrısız ve hızlı bir şekilde kemik kaybını tespit ediyor. Tedavi yöntemleri arasında Çöken omur içine çimento enjeksiyonu (hızlı rahatlama) ve Korse, ağrı kesiciler, cerrahi yöntemler ve ilaç tedavileri bulunuyor.
Korunma Önerileri
Osteoporozun yol açtığı kırıklar ve yaşam kalitesindeki düşüş, erken teşhis ve uygun önlemlerle önlenebilir. Akman’ın korunma önerileri:
– Kalsiyum ve D vitamini açısından zengin beslenme.
– Düzenli egzersiz ve postür koruyucu çalışmalar.
– Günde 20-40 dakika tempolu yürüyüş.
– Denge bozukluğu için özel tedavi.
– Evde düşme riski yaratabilecek objelerin kaldırılması ve iyi aydınlatma.