Nöbetçi Eczaneler
Afyonkarahisar’da basın açıklaması düzenleyen Demokrat Parti, son günlerde kamuoyunda tartışma yaratan “PKK’nın silah bırakma” iddiaları ve bu yöndeki siyasi yaklaşımlar hakkında sert değerlendirmelerde bulundu. Parti yetkilileri, hükümetin yürüttüğü süreci “algı operasyonu” olarak nitelendirirken, “terör örgütüyle müzakere temelli her türlü adıma” karşı olduklarını vurguladı.
Açıklamada, “Bugün Erdoğan liderliğindeki iktidar, adeta kendisinin sorumluluğu yokmuş gibi, Türkiye’nin önüne yeni bir çözüm süreci koymaya çalışıyor. Ancak terör örgütlerinin nihai hedefi değişmez” denilerek, PKK’nın siyasal faaliyetlerinin etnik bölücülük üzerinden yürütüldüğü ifade edildi.
“PKK, Kürt vatandaşlarımızın meşru temsilcisi olamaz”
Demokrat Parti açıklamasında, “PKK’nın yürüttüğü mücadelenin, kendisini Kürt olarak tanımlayan vatandaşlarımızı temsil ettiği yönündeki algı, demokratik hukuk devletinin ruhuna aykırıdır. Bu halkın meşru temsilcisi olarak PKK’yı göstermek, milyonları terör örgütünün etki alanına itmek olur” ifadelerine yer verildi.
Ayrıca bazı siyasi partilerin PKK ile benzer bir dil kullandığı iddia edilerek bu duruma da “şiddetle karşı çıkıldığı” belirtildi. Açıklamada, AKP’nin gücünü yitirdikçe dün suçladığı muhalefet partilerinin pozisyonuna yaklaştığı da ileri sürüldü.
“PKK’nın siyasi alanını genişletiyorlar”
PKK yöneticisi Cemil Bayık’ın açıklamalarına atıf yapılan metinde, örgütün artık siyasi mücadele ile hedeflerini gerçekleştirmeyi planladığı belirtilerek, bu süreçte hükümetin attığı adımların örgütün alanını genişlettiği savunuldu.
Demokrat Parti, HDP üzerinden yürütülen olası siyasi pazarlıklara da tepki gösterdi. “PKK’ya yakın partilerden oy alabilmek uğruna örgütün lideriyle pazarlık yürütülmesi, ne hukuki ne de ahlaki bir zemine oturur” denildi.
“Çözüm, İmralı’da ya da Avrupa başkentlerinde değil, eşit vatandaşlık hukukundadır”
Parti, Türkiye Cumhuriyeti’nin eşit vatandaşlık anlayışını Cumhuriyet’ten değil, 1856 Islahat Fermanı’ndan itibaren inşa ettiğini vurgulayarak, çözümün ne İmralı’da ne Kandil’de ne de dış başkentlerde aranamayacağını söyledi. “Çözüm, anayasal temele dayanan eşit vatandaşlık hukukundadır” ifadeleriyle vurgulandı.
“Devletin kurumlarına güven sarsıldı”
Açıklamada son dönemde kamuoyunda tartışmalara neden olan sahte diploma meselesine de değinilerek, devletin kurumlarına olan güvenin azaldığı belirtildi. Eğitimde fırsat eşitliğinin ortadan kalktığı, gençlerin emeklerinin karşılığını alamadığı bir tablo çizildi.
Ekonomide ağır tablo
Ekonomi politikalarına ilişkin de eleştiriler sıralanan açıklamada, ucuz iş gücüne dayalı modelin Türkiye’nin sanayi gücünü kırdığı, ihracatta ciddi kayıplar yaşandığı ve istihdamın daraldığı aktarıldı. Mehmet Şimşek’in ekonomi politikalarının işsizliği ve iflasları artırdığına dikkat çekildi.
“Türkiye, büyük bir ülke; potansiyeli yüksektir”
Tüm olumsuzluklara rağmen Türkiye’nin hâlâ büyük bir ülke olduğuna dikkat çeken Demokrat Parti, çözümün ancak liyakatli kadrolarla, işler bir hukuk sistemi ve demokratik yönetimle mümkün olabileceğini savundu. Parti, “Türkiye’nin çaresi; adaletli bir yönetim, işler bir demokrasi ve güçlü bir hukuktur” sözleriyle vurgusunu yineledi.
“Sandığa gölge düşürülüyor”
Demokrat Parti, son olarak sandığın meşruiyetinin hedef alındığına dikkat çekerek, demokrasiye müdahalelerin ve muhalefet belediyelerine yönelik operasyonların endişe verici olduğunu belirtti. “Bugün demokrasi en zorlu sınavlarından birini vermektedir” denilen açıklamada, Demokrat Parti’nin mücadelesini kurucu iradenin değerleri doğrultusunda sürdüreceği ifade edildi.
