Bolu’daki Kartalkaya otel yangını faciasına ilişkin 19’u tutuklu 32 sanığın yargılandığı davanın üçüncü duruşması yapıldı. Mahkeme heyeti, esas hakkındaki mütalaaya karşı süre verilmesine, tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına, Mehmet Salun’un tutuklanmasına ve tutuksuz sanıklar hakkında uygulanan adli kontrol tedbirlerinin sürdürülmesine karar vererek davayı erteledi.
Ailelerin talepleri: olası kastla yargılama
Yangında yakınını kaybeden aileler ve müştekiler, bazı sanıkların davranışlarının olası kast kapsamında değerlendirilmesini istiyor. Yakınını kaybedenlerin avukatları ve aile temsilcileri, yangın sırasında sanıkların ihmallerinin ve bazı eylemlerinin (örneğin yangın alarmlarının çalıştırılmaması, misafirlerin uyarılmaması) sonucu ağırlaştırdığı yönünde görüş bildirdi.
Kamu görevlileri eksikliği ve eleştiriler
Müştekiler ve bazı aile yakınları, soruşturmaya dahil edilmesi gereken pek çok kamu görevlisinin dosyaya eklenmediğini söyledi. Danıştay ve İdare Mahkemesi üyelerinin de aralarında olduğu konuşmacılar, ilgili bakanlıklar ve idarelerin soruşturma izni vermeyerek yargı önüne bariyer koyduğunu öne sürdü; bunun adaletin önünde engel oluşturduğu vurgulandı.
Sanıkların yangın sırasındaki davranışlarına ilişkin iddialar
Aile temsilcileri ve bazı müşteki avukatları, otel yönetimi üyelerinin yangın sırasında misafirleri uyandırıp kurtarmak yerine, görevi ihmal ederek kaçtıkları ve hatta araçların çekilmesi talimatı verdikleri iddialarını dile getirdi. Olay günü bazı yönetim kurulu üyelerinin başka bir otelde kaldığı ve kurtarma çabalarına katılmadığına ilişkin eleştiriler geldi.
Müşteki beyanları ve yargılama talepleri
Duruşmada söz alan aileler, davanın eksik kapsamda devam etmemesini, tüm sorumluların (özel sektör ve kamu görevlileri) birleştirilmiş dosyada hesap vermesini istedi. Müşteki avukatları, iddianamede bazı sanıklar için olası kast suçunun yer aldığını hatırlattı ve yangın sırasındaki eylemlerin dosyada yeterince değerlendirilmediğini savundu.
Dava sürecinin önemi ve beklentiler
Aileler, verilecek kararın benzer olayların tekrarını önleyecek örnek oluşturmasını, sorumluların cezaî ve hukuki sorumluluklarının netleşmesini bekliyor. Davanın sadece cezalandırma değil, ihmal ve denetim eksikliklerinin açığa çıkması bakımından da toplum için önemli olduğu vurgulandı.
