ATSO Meclisi’nin Kasım ayı olağan toplantısında güncel gelişmeleri değerlendiren ATSO Yönetim Kurulu Başkanı Hüsnü Serteser, “Afyonkarahisar iş dünyası olarak üzerimize düşeni yapacağız; daha çok üretim, daha çok istihdam, daha çok ihracat için bundan önce olduğu gibi bundan sonra da tüm gücümüzle çalışacağız” ifadelerine yer verdi.
Afyonkarahisar Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hüsnü Serteser, ATSO Meclisi’nin 2023 yılı Kasım ayı olağan toplantısında güncel gelişmeler hakkında değerlendirmede bulundu. Serteser, Afyonkarahisar için önemli bir gelişmeyi paylaşarak, “Kamunun önde gelen bankaları arasında olan Türkiye Halk Bankası, Afyonkarahisar’a Bölge Müdürlüğü açmaya karar verdi. Halkbank yöneticileri ile görüşmelerimiz neticesinde hizmet binamızın cepheden bakıldığında sol tarafta kalan alanı kendilerine kiraladık. Onlar da alanda proje çalışmalarını hazırlayarak tadilata başladılar. İnşallah en kısa sürede Türkiye Halk Bankası Afyonkarahisar Bölge Müdürlüğü, hizmet binamızda faaliyete başlayacak. Halkbank Bölge Müdürü’ne, Halkbank Afyonkarahisar Şube Müdürü Sayın Birkan Bey’e ve tüm Halkbank yetkililerine bizimle iletişime geçtikleri ve destek verdikleri için teşekkür ederim. Zafer Kalkınma Ajansı Afyonkarahisar Yatırım Destek Ofisi’nin ardından bir kamu kuruluşunun daha hizmet binamıza gelmesi, bizleri mutlu etmiştir” dedi.
SERTESER TEŞEKKÜR ETTİ
Serteser, “Ticaret Bakanlığı’nın internet sitesinde yayımlanan açıklamada “Firmaların üretim yerlerini esas alan il ihracat istatistiklerinin 2024 yılı Ocak ayından itibaren, geçici olarak Ticaret Bakanlığı Aylık Dış Ticaret Veri Bülteni’nde yayımlanması planlanmaktadır. Ayrıca TÜİK tarafından da Resmi İstatistik Programı kapsamında 29 Şubat 2024’te yayımlanacak olan Dış Ticaret İstatistiklerinin Ocak 2024 haber bülteni ile birlikte kamuoyu ile paylaşılması planlanmaktadır” denildi. Hatırlayacaksınız, biz uzun süredir bu konuyu gündeme getiriyorduk. Hem basın açıklamalarımızda, hem Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanımız Sayın M. Rifat Hisarcıklıoğlu’nu ilimizde ağırladığımız toplantılarımızda, Sayın Hisarcıklıoğlu ile Ankara’da yaptığımız toplantılarda, katıldığımız Ekonomi Şûraları’nda ihracatın, üretimin yapıldığı il’e yazılması gerektiğini, böylece illerin üretimdeki esas rolünün ortaya çıkarılacağını belirtmiştik. Bu konu hakkında yazılı olarak da ilgili makam ve mercilere başvurmuştuk. İhracat iki türlü yapılıyor. Birincisi doğrudan ihracat, ikincisi bir firmanın burada üretilen ürünleri alıp başka bir şehirde ihraç kaydıyla ihracat gerçekleştirmesi. Biz demiştik ki ‘Üretimi biz yapıyoruz, istihdamı biz yapıyoruz. İhracatı yapan firma ihracatın bütün imkânlarından faydalansın; ama ürünün üretildiği ile yazılsın.’ Bu bizim için çok önemli. Çünkü yaklaşık 400 milyon dolarlık doğrudan ihracatımız var. En az 200 milyon dolar da ihraç kayıtlı satışlarımız var. Bu konuyu şahsım ve Odamız ilk kez gündeme getireniz. TOBB Başkanımız Sayın Hisarcıklıoğlu, 75, TOBB Genel Kurulu’nda bizim isteğimiz üzerine bu konudan bahsetti. Sayın Mehmet Muş, Ticaret Bakanı iken düzenlenen Ekonomi Şûrası toplantısında da bu talebimizi kürsüden dile getirmiştim. Sayın Muş, ‘Büyükşehirler bu duruma ne diyecek’ deyince, büyükşehirleri temsilen gelen Oda ve Borsa Başkanlarımız da benim görüşümü desteklemişti. Bunun üzerine Sayın Muş, bir çalışma başlatacaklarını belirtmişti. Gelinen noktada çabalarımız neticesinde başlatılan çalışmanın sonuç aldığını görmek bizleri mutlu etti. Bu vesile ile Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a, Ticaret Bakanımız Sayın Ömer Bolat’a, önceki Ticaret Bakanımız Sayın Mehmet Muş’a, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanımız Sayın M. Rifat Hisarcıklıoğlu’na çok teşekkür ediyorum. İnşallah biz de Afyonkarahisar iş dünyası olarak üzerimize düşeni yapacağız; daha çok üretim, daha çok istihdam, daha çok ihracat için bundan önce olduğu gibi bundan sonra da tüm gücümüzle çalışacağız” ifadelerine yer verdi.
“AFYONKARAHİSAR İŞ DÜNYASI OLARAK ÜZERİMİZE DÜŞEN NE GÖREV VARSA YAPMAYA HAZIRIZ”
Serteser, “Malumunuz olduğu üzere ekonomide bir sıkılaşma politikası izleniyor. Hükümetimiz, ihracat odaklı büyüme tercihini sürdürüyor; bana göre olması gereken de budur. Bu yeni sistemle uluslararası kredi ve yatırım riskini ortaya koyan CDS değerlerimizde ciddi bir iyileşme yaşandı ve 350 puanın altına indi. CDS ne kadar düşük olursa bizim yurtdışından kredi bulmamız o kadar kolay oluyor. Bu rakam daha önce 700’leri aşmış durumdaydı. Merkez Bankası politika faizini 500 baz puanlık artış ile yüzde 40 seviyesine yükseltti. Doğru strateji ve doğru adımlarla daha güzel günler görmeyi umut ediyoruz. Bu süreçte tüketici, ihtiyaç duymadığı harcamaları kısarak öncelikli ihtiyaç listesi oluşturmalı; alışverişlerini bu listeye göre yapmaya başlamalıdır. Hem şirketlerin, hem ailelerin gereksiz harcamadan uzak durmasını tavsiye ediyorum. Bu dönemde borçlu olmak çok zor; borçlu şirketlerin ve kredi kartı borcu olan ailelerin bir an önce bu borçlardan kurtulmaları gerekiyor. Bu program uygulanmak zorunda. Belki 1,5-2 sene kadar uygulandığı takdirde Türkiye’nin önü açık gözüküyor. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre ekonomik güven endeksi Eylül ayında 95,4 iken, Ekim ayında yüzde 1,2 oranında artarak 96,5 değerini aldı. Bir önceki aya göre Ekim ayında tüketici güven endeksi yüzde 4,4 oranında artarak 74,6 değerini, reel kesim (imalat sanayi) güven endeksi binde 2 oranında artarak 105,3 değerini, hizmet sektörü güven endeksi binde 5 oranında artarak 113,6 değerini, inşaat sektörü güven endeksi binde 9 oranında artarak 89,1 değerini aldı. Ekonomi uzmanları, yeni ekonomi modeli ile ‘zombi’ olarak adlandırılan; yani kâğıt üzerinde duran ama esasında işlevi kalmamış şirketlerin oluşturduğu kamburdan kurtulacağımıza dair yorumlar yapıyor. Bu doğrudur; ancak zombi şirketlerden kurtulurken ekonomimizin temelini oluşturan Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeleri de korumak ve desteklemek gerekiyor. Burada sizinle bir istatistiki paylaşmak isterim: Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünün verilerine göre 50’nin üzerinde istihdam sağlayan işletme sayısı 286. 10 ila 49 arasında işçi çalıştıran işletme sayısı bin 665. 1 ila 9 kişi arasında istihdam sağlayan işletme sayısı ise 12 bin 597’dir. Bu veriler gösteriyor ki Afyonkarahisarımız’daki işletmelerin çoğunluğu KOBİ kategorisine giriyor. KOBİ’lere yönelik düzenlemeler hayata geçirilmeden ekonomimizin tam istediğimiz yörüngeye girmesi zordur. KOBİ’lerimizin üretim çarklarını hızlandırmamız, bu yönde gereken her tedbiri alarak işletmelerin ayakta durmasını, istihdamı artırmalarını sağlamalıyız. Bu çerçevede Afyonkarahisar iş dünyası olarak üzerimize düşen ne görev varsa yapmaya hazırız; istişare kapılarımız da her zaman olduğu gibi sonuna kadar açıktır” dedi.
“LİYAKAT, VERİM VE VEFAYA SAHİP OLAN HERKES UZUN VADEDE KAZANACAKTIR”
Serteser, “Önümüzdeki ay asgari ücret görüşmeleri başlayacak. İşçi kardeşlerimiz olmadan işletmelerin üretim yapması, hizmet sunması mümkün değil. İşçi kardeşlerimizin de ‘işletme olmadan benim işimi idame ettirmem mümkün değil’ şeklinde düşünmeli. Birbirinden güç alan işçi ve işvereni ortak noktada buluşturacak, taraflardan hiçbirine haksızlık edilmeyecek; artan maliyet ve yaşanan durgunluğun olduğu ortamda işletmelerin üstüne daha fazla yük getirmeyecek ve işletmeleri desteleyecek bir formülün bulunacağına inanıyorum. Bu zor günler gelir geçer; daha önce de belirttiğim gibi zor günler geçtikten sonra toplumun her kesimi, değerlendirme yaparken liyakat ve iş veriminin yanı sıra vefa duygusuna bakacaktır. Liyakat, verim ve vefaya sahip olan herkes uzun vadede kazanacaktır. Dünya ekonomisinde rol oynayan şirketler, yeşil teknolojiler ve dijital dönüşüm ile üretime geçmenin altyapısını hazırlıyor. Orta ve uzun vadeli dönemde ülkemizde de bu dönüşümün öneminin anlaşılacağını düşünüyorum. Bu çerçevede Hazine ve Maliye Bakanımız Sayın Mehmet Şimşek, önemli bir müjde verdi. Şimşek, Yeşil Finans Projesi için Türkiye Sınai Kalkınma Bankası Anonim Şirketi’ne sağlanacak 155 milyon dolar kredinin, Dünya Bankası tarafından onaylandığını belirtti. Bu fonun kullanım koşullarını Odamız olarak takip edeceğiz ve değerli üyelerimizle paylaşarak Türkiye Yeşil Fonu ile dönüşümü sağlamak isteyen üyelerimizi bilgilendireceğiz. Malumunuz olduğu üzere, 2018 yılından bu yana tüm eğitimlerimizi ATSO KOBİ Akademisi adı altında düzenliyoruz. Bir marka hâline getirdiğimiz ATSO KOBİ Akademisi eğitim takvimimizi, değerli üyelerimizin görüş ve önerilerini dikkate alarak hazırlıyoruz. Bu yıl da ATSO KOBİ Akademisi anketimizi sosyal medya mecralarımızda duyurduk; kısa mesaj ve eposta yoluyla da üyelerimize ilettik. Siz Değerli Meclis Üyelerimiz’den ATSO KOBİ Akademisi anketine katılmanızı diliyorum” dedi.>>>Gazete3