Cumhuriyetin ilk yıllarında Rize’de ortaya çıkan kancalı kurt hastalığı, tedavi edilmediğinde 3 yıl içinde ölüme neden olabiliyordu. Hastalığın yayılmasında, köylerde kullanılan gübreler ve yalınayak gezme alışkanlığı etkili oldu. Salgının önüne geçmek için şehirde ayakkabısız gezmek yasaklandı, hastaların tedavisi zorunlu hale getirildi ve ilaçlar ücretsiz olarak dağıtıldı.
Hastalığın Kaynağı
Araştırmacı-yazar Recep Koyuncu, hastalığın Kurtuluş Savaşı döneminde Rize’ye gelen Rus askerlerinin emrindeki Çinli yol işçileri aracılığıyla şehre taşındığını belirtti. 1931 raporlarına göre Rize’nin nüfusunun yüzde 67’si hastalığa yakalanmıştı. Cumhuriyet dönemi doktorlarından Asım Arar, hastalıkla ilgili çalışmalarını Paris’teki tıp konferansında da sunmuştu.

Yasalar ve Tedavi Uygulamaları
Kancalı kurt hastalığı nedeniyle şehirde yalnızca Rize’ye mahsus yasaklar uygulanıyordu. Yalınayak dolaşmak yasaktı ve hastalığa yakalanan kişilerin tedavi edilmemesi halinde hapis cezası vardı. Tedavi için gerekli tüm ilaçlar, Rize’de kurulan özel hastanede ücretsiz dağıtılıyordu. 1935 yılı raporlarına göre, yalnızca Rize’de 138 bin 468 kişi hastalık nedeniyle tedavi görmüştü.
Hastalığın Sonu
Araştırmalar, kancalı kurt hastalığının 1980 yılından itibaren Türkiye’de bir daha görülmediğini ortaya koyuyor. Recep Koyuncu da 1974 yılında hastalığa yakalandığını ve yöresel ilaçlarla tedavi olduğunu belirterek, hastalığın tamamen ortadan kalktığını ifade etti.
