Sevgili Okurlarım,
Hızla akan şehir hayatında, çoğu zaman etrafımızdaki küçük detayları fark etmeden ilerleriz. Ancak bazı semboller vardır ki, bir durup düşünmemizi, daha duyarlı ve anlayışlı olmamızı gerektirir. İşte bunlardan biri de, görme engelli bireylerin bağımsızlık ve güvenlik sembolü olan Beyaz Baston’dur.
Beyaz Baston, az gören veya görme engelli bir kişinin, çevresindeki engelleri ve yolunu algılaması için kullanılan hayati bir yardımcı olmanın çok ötesindedir. O, aynı zamanda topluma güçlü bir mesaj iletir: “Ben buradayım, lütfen dikkat edin ve öncelik tanıyın.” Bu baston, sahibinin dünyayı keşfetme, sosyal hayata katılma ve kendi başına hareket etme özgürlüğünün en önemli nişanesidir. Kullanıcısına özgüven ve bağımsızlık kazandırırken, aynı zamanda toplumsal eşitliğin ve saygının da bir simgesidir.
Gelelim Beyaz Bastonun Doğuş Hikayesine…
Beyaz Bastonun modern anlamdaki kullanımı, bir ihtiyaçtan ve farkındalık arayışından doğmuştur. Geleneksel olarak görme engelliler baston kullanıyordu, ancak bu bastonlar trafikte ve kalabalıkta yeterince dikkat çekmiyordu.
Hikaye, 1921 yılında İngiltere’de bir trafik kazası sonucu görme yetisini kaybeden fotoğrafçı James Biggs’e dayanır. Biggs, sürücüler tarafından daha kolay fark edilebilmek için bastonunu beyaza boyamıştır. Bu basit ama dahi fikir, kısa sürede yayıldı. 1930’larda Fransa’da başlayan kampanyalarla uluslararası bir bağımsızlık sembolü haline geldi. Artık beyaz renk, karanlığa karşı bir uyarı ve görünürlük çağrısıydı.
Kısaca Beyaz Bastonumuzun Özelliklerinden Bahsedecek Olursak;
Beyaz Baston, geleneksel bastonlardan farklıdır. Hafif, katlanabilir ve ucunda zeminle sürekli temas sağlayan, engelleri ve yüzey değişikliklerini algılamaya yarayan özel bir top ya da tekerlekçik bulunur. Bu baston, kullanıcısının bir adım ötesindeki dünyayı “görmesini” sağlar, düşme, çarpma ve yaralanma risklerini azaltır.
Bu sembolün önemini tüm dünyaya duyurmak ve toplumsal duyarlılığı artırmak amacıyla, her yıl 15 Ekim Dünya Beyaz Baston Güvenlik Günü olarak kutlanır. Bu özel gün, görme engelli bireylerin bağımsız seyahat etme haklarını ve güvenliğini sağlamanın önemini vurgular. ABD’de başlayan ve Uluslararası Körler Federasyonu tarafından benimsenen bu önemli gün, devletlerin ve toplumların bu konudaki sorumluluklarını hatırlatır.
Topluma Mesajımız;
Sevgili okurlarım, görme engelli bir bireyin beyaz bastonla yürüdüğünü gördüğünüzde lütfen unutmayın: O, rehberliğe muhtaç, güçsüz bir insan değil; tam tersine, bağımsızlığını ilan etmiş, hayatına cesaretle devam eden güçlü bir bireydir.
Sizden isteğimiz çok basit:
Görünür Olana Saygı: Beyaz Baston taşıyan birini gördüğünüzde, özellikle trafikte ve dar alanlarda, yavaşlayın, sesli bir uyarı yapın ve onlara geçiş önceliği tanıyın. Beyaz Baston, “Dur ve yol ver” demektir.
Yardım Ederken Sorun: Doğrudan koluna yapışmak yerine, “Yardımcı olmamı ister misiniz?” diye sorarak izin isteyin. Unutmayın, rehberliğe ihtiyaçları olup olmadığına kendileri karar vermelidir.
Engelsiz Çevre İçin Sorumluluk: Kaldırımları, yolları ve toplu taşıma araçlarını, beyaz baston kullanıcıları için güvenli ve erişilebilir hale getirmek hepimizin sorumluluğudur. Kaldırıma park edilmiş bir araç, açık bırakılmış bir rögar kapağı, dikkatsizce konulmuş bir eşya, onlar için aşılmaz bir engel, hatta hayati bir tehlike olabilir.
Beyaz Baston, sadece körlüğün değil, aynı zamanda bağımsızlığın, özgürlüğün ve toplumsal dayanışmanın da rengidir. Gelin, sadece 15 Ekim’de değil yılın her günü, bu beyaz sembolün bize fısıldadığı duyarlılık ve empati çağrısına kulak verelim.
Ankara’dan Yükselen Yürüyüş ve Toplumsal Adalet Çağrısı
Geçtiğimiz 15 Ekim, takvimlerde Dünya Beyaz Baston Güvenlik Günü olarak işaretliydi. Ancak bu tarih, Ankara’da sadece bir anma günü olmaktan öte, görme engelli vatandaşlarımızın haklarını haykırdığı, kararlılıkla yürüdüğü bir eylem gününe dönüştü. Onların bastonları, bu kez sadece yolları değil, toplumsal vicdanın derinliklerini yokladı.
Başkent Ankara’da, 15 Temmuz Kızılay Milli İrade Meydanı’nda toplanan görme engelli bireyler, sivil toplum kuruluşları, aktivistler ve onlara destek veren duyarlı vatandaşlar, Beyaz Bastonlarıyla yürüyüş gerçekleştirdi.
Bu yürüyüşe özellikle Türkiye Körler Federasyonu, Altı Nokta Körler Derneği, Türkiye Görme Engelliler Derneği, Görme Engelli Evrensel Hukukçular Derneği ve Gören Kalpler Görme Engelliler Eğitim ve Spor Vakfı gibi sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ve üyeleri önderlik etti.
***
Yürüyüş, görme engellilerin günlük yaşamda karşılaştığı aşılmaz engellere dikkat çekmeyi amaçlıyordu. Ellerindeki dövizlerle ve sloganlarla hem vatandaşlara hem de yerel ve merkezi yönetimlere güçlü bir mesaj iletildi: “Engel bedende değil, duyarsız çevrededir!”
Basın Açıklamasından Önemli Başlıklar
Grup adına yapılan basın açıklamasında, Beyaz Bastonun yalnızca bir araç değil, özgürlüğün, bağımsızlığın ve güvenliğin sembolü olduğunun altı çizildi. Türkiye Körler Federasyonu Başkanı gibi yetkili isimlerin dile getirdiği sorunlar ve talepler, ülkemizdeki erişilebilirlik sorununun boyutunu gözler önüne serdi:
“Beyaz Baston Yasası İstiyoruz!”: En önemli talep, birçok medeni ülkede olduğu gibi, Beyaz Bastonun anlamını, kullanım standartlarını ve bu baston sahiplerine tanınan yasal hakları (özellikle trafikteki öncelik hakkını) netleştiren bir yasal düzenlemenin, yani bir “Beyaz Baston Yasası”nın Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından çıkarılmasıydı.
Erişilebilirlik Sorunu: Açıklamalarda, görme engellilerin yolunu gösteren sarı hissedilebilir yüzeylerin (sarı takip çizgilerinin) birçoğunun standartlara uygun olmadığı, plastik malzemeden yapıldığı ve mevsim şartlarında deforme olarak yeni kaza riskleri yarattığı vurgulandı.
Kentsel Engeller: Kaldırımlara gelişi güzel yerleştirilen reklam panoları, ağaçlar, mantarlar ve zincirler, görme engellilerin bastonla güvenli hareket etme yeteneklerini doğrudan tehdit eden unsurlar olarak gösterildi. Ayrıca toplu taşıma araçlarındaki sesli anons sistemlerinin sıkça çalışmaması da ulaşım özgürlüklerini kısıtlayan bir diğer temel sorundu.
Yerel Yönetimlere Çağrı: Başkentteki yürüyüşte, yerel yönetimlere de çağrılar yapılarak, vaat edilen erişilebilirlik projelerinin hızla hayata geçirilmesi ve denetimlerin artırılması talep edildi.
Toplumsal Duyarlılığın Adresi: Empati
Bu yürüyüş ve basın açıklaması, biz gören bireylere çok önemli bir görev yüklüyor. Beyaz Baston Günü’nün genel toplumsal mesajı şudur: “Görme engelli birey, toplumun eşit ve aktif bir parçasıdır.” Onların bağımsız hareket etme hakkı, temel bir insan hakkıdır.
Bizler;
Yollarda Beyaz Baston gördüğümüzde sadece durmakla kalmayıp, o kişinin güvenli geçişini sağlamalıyız.
Yardım teklifimizi saygıyla sunmalı ve kişinin kabul etmesi durumunda koluna girmesini teklif ederek rehberlik etmeliyiz. Bastona dokunmak, onun dünya ile kurduğu bağı zedeleyebilir.
Beyaz Baston, sahibinin bağımsızlığının güvencesi olduğu kadar, tüm toplumun duyarlılık testidir. Ankara’da atılan her adım, bize daha eşit, daha güvenli ve daha adil bir dünya inşa etme sorumluluğunu hatırlatmıştır. Engelleri kaldıran insani erdemlerimizdir.
Sağlıcakla,
Her Birey İçin Mottom!!
“ HAYATI ENGELSİZ SAYIN!”