Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

BAKAN TEKİN, GENÇLERLE BİR ARAYA GELDİ

“Hedefimiz özgüvenli gençler yetiştirmek” AK Parti gençliği ile buluşan Millî

“Hedefimiz özgüvenli gençler yetiştirmek”

AK Parti gençliği ile buluşan Millî Eğitim Bakanı Prof. Dr. Yusuf Tekin, “Milli Eğitim Bakanlığı olarak sizleri bu şekilde özgüveni olan, dünyadaki en iyi, her alanda en iyisini yapma iddiasında olan bir gençlik yetiştirmek için çaba sarf ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Millî Eğitim Bakanı Prof. Dr. Yusuf Tekin, Millî Eğitim Bakanlığı’nın gençlere yönelik projeleri çerçevesinde, “Türkiye Yüzyılı Buluşmaları” kapsamında Afyonkarahisar’da AK gençlerle bir araya geldi. Program, Afyonkarahisar Öğretmenevi’nde coşkulu bir katılımla gerçekleşti.

“ON ÜÇ YAŞINDAN İTİBAREN SİYASETİN İÇİNDE OLAN BİR ABİNİZİM”

Programda konuşan Bakan Tekin “Terörsüz Türkiye” hakkında değerlendirmelerde bulundu: “Hata yapıyoruz. Bir yerde bir yanlışımız var. O yanlışımız da şu: Sanki iki yıldır Terörsüz Türkiye söylemini veya sürecini yürütüyormuş gibi bir algı var. Böyle bir şey yok. Bakın bizim içinden geldiğimiz siyasi gelenek bütün mazlumların, bütün mağdurların hakkını aramak, bütün mağduriyetleri, bütün zulümleri ortadan kaldırmak, bütün yasakları ortadan kaldırmak, yasakların olmadığı, temel hak ve hürriyetlerin güvence altına alındığı demokrasinin konsolide edildiği bir ülke oluşturmak istiyoruz. Ve ben yaklaşık on üç yaşından itibaren siyasetin içinde olan bir abinizim. On üç yaşından beri bunun kavgasını veriyoruz. Nerede bir zulüm varsa, nerede bir temel hak ve hürriyet ihlali varsa onun içerisinde, onu çözmek için, bulunalım. Hakkı ihlal edilen kimse dinine, etnik kimliğine ya da başka tür farklılıklarına bakmaksızın o hakkın kazanılması için mücadele edelim. Biz zaman zaman bunu yaparken Türkiye’de imam hatiplerin önüne çekilen setleri ortadan kaldırmak. Oluşturulan mağduriyetleri ortadan kaldırmak için bu mücadeleyi yaptık. Zaman zaman başörtüsünden dolayı mağdur edilen kardeşlerimizin problemlerini çözmek için bunu yaptık. Ve hepsinden de önemlisi iktidara geldikten sonra bütün bu yasakları ortadan kaldıran bir icraat silsilesi ortaya koyduk.”

“BİR YILDA BİR HÜKÜMET TARTIŞMALARI GÜNDEMİMİZE GELİYORDU”

2002 öncesindeki Türkiye’yi anlatan Bakan Tekin, şöyle konuştu: “Niye bunları anlatıyorum. Bunu şunun için anlatıyorum arkadaşlar: bugün Türkiye’de terörsüz Türkiye tartışılıyorsa, terörün olmadığı bir Türkiye’yi gündeme getiriyorsak eğer AK Parti’nin iktidara geldiği 2002’den itibaren ilmek ilmek sayın cumhurbaşkanımızın ördüğü demokratikleşme adımlarının biz bugün artık son noktasını koymak üzere bu kavramı tartışıyoruz. Bir örnek olsun diye söyleyeyim. Bakın AK Parti kurulduğunda yani 2002 öncesi Türkiye’de biz neleri tartışıyorduk? Biz o günün Türkiye’sinde başörtüsüzlüğünü, imam hatiplerin yaşadığı sıkıntıları tartışıyorduk. Biz o günün Türkiye’sinde restlerle yürüyen hükümetleri tartışıyorduk. Aşağı yukarı bir yılda bir hükümet tartışmaları gündemimize geliyordu. Biz o gün on yılda bir yapılan darbeleri tartışıyorduk. Türkiye’de demokratikleşme açısından, yaşadığımız pozisyonu görmek açısından. Biz o gün hemen hemen her yıl toplumda kaos üretmek adına işlenen cinayetleri tartışıyorduk. Türkiye’de beyaz torosların karıştığı faili meçhulleri tartışıyorduk. Kürt sorunu ya da kürt yoktur diyen yöneticilerimizin yaşattığı krizleri tartışıyorduk. Biz o zaman o hal rejimini tartışıyorduk.”

“BU SÜRECİ SAĞLIKLI BİR ŞEKİLDE NİHAYETE ERDİRECEĞİZ”

Bakan Tekin, “AK Parti 3 Kasım 2002’de iktidara geldi. İktidara gelir gelmez ilk yaptığı şeylerden bir tanesi 30 Kasım 2002’de o hal rejimini tarihe kavuşturmaktı. Siz bilmezsiniz arkadaşlar biz o gün boşaltılan köylerle ilgili konuları tartışıyorduk. Yani güvenlik gerekçesiyle insanlar yerinden yurdundan ediliyordu. Yerinden yurdundan edilen kişiler AHİM’e başvuruyorlardı. Tazminatlarla karşı karşıya kalıyorduk, insan hakları ihlalleriyle karşı karşıya kalıyorduk. AK Parti iktidara geldiğinde bu sorunları çözmek için atılan adımlarla başladık. O hal rejimini kaldırdık, boşaltılan köylere tekrar vatandaşlarımızın yerleşmesini sağladık, yasak olan kürtçenin konuşulmasıyla ilgili bakın bu ülkenin yetiştirdiği sanatçılardan bir tanesi kürtçe konuştuğu için bu ülkede linç edilmişti o tarihlerde. Ama AK Parti iktidarında ne oldu? Kültür ve Turizm Bakanlığımız Mem-u Zin kürtçesini bastı. Biz bugün Terörsüz Türkiye’yi tartışıyorsak eğer bu yirmi iki yıllık periyotta AK Parti’nin attığı demokratikleşme adımları, attığı insan hakları ihlallerinin olmadığı bir Türkiye’ye ilişkin adımlar sayesinde biz bugün bunu tartışıyoruz. Ve inşallah hep beraber sizlerin de desteğiyle, sizlerin de bu sürece vereceğiniz katkılarla inşallah hep beraber bu süreci sağlıklı bir şekilde nihayete erdireceğiz” ifadelerine yer verdi.

“HERKES BU ÜLKENİN HER KÖŞESİNDE GÖĞSÜNÜ GERE GERE BU ÜLKENİN VATANDAŞI OLMANIN GURURUNU YAŞAYACAK”

Bakan Tekin, herkesin göğsünü gere gere güvenli bir biçimde bu ülkenin vatandaşı olmanın gururunu yaşayacağını ifade etti: “Şunun altını çizmek istiyorum: Terörün olmadığı bir Türkiye’de, ekonomik kazançlar bir tarafa, bununla ilgili televizyonlarda gördüğünüz kaç trilyon dolardan bahsediliyor ülkenin ekonomik altyapısının bu anlamdaki pozisyonu. Ben sadece şunu söyleyeyim size: terörün olmadığı bir Türkiye’de herkes bu ülkenin her köşesinde göğsünü gere gere güvenli bir biçimde bu ülkenin vatandaşı olmanın gururunu yaşayacak, herkes göğsünü gere gere bayrağımızın dalgalandığı yerlerde ben bu ülkenin vatandaşıyım, öyle bir ülkenin vatandaşıyım ki demokrasisiyle, insan haklarıyla, hukuk devleti prensibiyle dünyaya örnek olacak bir ülkenin vatandaşıyım gururunu hep beraber yaşayacağız. Hepinize sürece vereceğiniz, verdiğiniz destekler için teşekkür ediyorum.”

“ANA PARAMETREMİZ DEMOKRASİ, HUKUK DEVLETİ, İNSAN HAKLARI”

“Önce Terörsüz Türkiye bağlamındaki Türkiye buluşmaları kapsamında Kütahya’da bir basın açıklamasıyla başladık” diyen Bakan Tekin, konuşmasına şöyle devam etti: “Terörsüz Türkiye süreciyle muradımızın ne olduğunu ifade ettik. Ardından toplantılar silsilesi devam etti. En son toplantıdan çıkıp buraya geldik. Sizi burada bekler görmek beni çok mutlu etti ve biraz önce ki toplantımız yani Kütahya’daki son toplantımız üç saat gecikince dinleyicilerimizin ya da toplantımıza katılan kişilerin yarısı ayrılmıştı doğal olarak. Burada da sizi böyle canlı dinamik görünce gerçekten çok mutlu oldum. Hepinize teşekkür ediyorum. Ben de gençleri çok seviyorum ve dikkat ederseniz her ortamda genelde Türk insanını özellikle Türk gençliğine olan güvenimi sürekli ifade ediyorum. Ben akademisyenim ve yıllar önce Afyon’a bir program için gelmiştim. Programımızın konusu da hükümet sistemleri değişikliği. Yani Türkiye başkanlık sistemini konuşuyor toplantısına gelmiştim. Özetle şöyle bir konuşma yapmıştım. Demiştim ki dünyada demokratik ülkelerde hükümet sistemi dediğimiz şey aslında yasama organı ve yürütmek organı arasında ilişkinin nasıl dizayn edileceği. Ana parametremiz şu demokrasi, hukuk devleti, insan hakları. Dünya da bütün demokratik ülkeler bu üç parametre ışığında kendi hükümet sistemini dizayn ediyor. Yani yasamayla yürütme arasındaki ilişkiyi dizayn ediyor. Bunu yaparken de dikkate aldığı bir tane daha önemli parametre var. O da şu diyor ki bizim toplumsal yapımız nasıl bir hükümet sistemini daha kolay kaldırır. Nasıl daha daha içselleştirebiliriz bunu tartışıyorlar. Yani şunu diyorlar bizim devlet geleneğimiz, toplum geleneğimiz bu hükümet sistemi formülasyonunu nasıl yapmamızı istiyor. Daha açık söyleyeyim. Diyor ki bizim toplumumuzda vatandaşın hükümete, hükümetin başındaki kişiye yüklediği misyon, yüklediği anlam nedir? Buradan hareketle de her demokratik ülke kendi hükümet sistemini dizayn ediyor.”

“BİNLERCE YILLIK GELENEĞİ OLAN BİR DEVLET GELENEĞİMİZ VAR BİZİM”

Daha önce Afyon’a geldiğinde söylediklerini hatırlatan Bakan Tekin, Türk insanına ve Türk milletine güvendiğini dile getirdi: “Buraya geldiğimde de kabaca şöyle bir şey demiştim. Biz türe bir devlet değiliz. Binlerce yıllık geleneği olan bir devlet geleneğimiz var bizim. Dolayısıyla biraz önce saydığım üç temel parametreyi göz önünde bulundurarak bizim toplum, siyaset tarih geçmişimizi, devlet geleneği geçmişimizi göz önünde bulundurarak bize özgü bir hükümet sistemi formülasyonu oluşturabiliriz. Yani bize özgü bir hükümet sistemi tanımı yapabiliriz demiştim. O gün üniversitede yaptığımız konuşmada bizi protesto edenler olmuştu. Gerekçe şu: niye bize özgü bir hükümet sistemi dizayn ediyoruz? Atıyorum başkanlık sistemi yapacaksak Amerika’daki Kuzey Amerika’daki yani ABD’deki başkanlık modelini alalım. Yarı başkanlık yapacaksak Fransa’da var. Parlamenter sistem yapacaksak İngiltere’de var. Niye? Niye bunu yapıyoruz? Bizim akademisyenlerimiz, bizim anayasacılarımız, bizim siyasetçilerimiz Güney Amerika’dakinden, Amerika Birleşik Devletleri’ndekinden, İngiltere’dekinden daha mı az yetenekli? Bizim gençlerimiz daha mı az yetenekli? Niye biz kendimize özgü bir şey üretemiyoruz? diye burada konuşmuştum. Aynı şeyi şimdi yine söylüyorum. Bu kez de içeri girerken, arkadaşlar beni anons ederken söylüyorlardı. Yerli ve milli bir eğitim modeli. Yapabilir miyiz arkadaşlar? Yapabilir miyiz? Yaparız. Öyle sessiz olmaz yani. Yapabilir miyiz deyince güçlü bir sesle yaparız diyeceğiz. Yaparız arkadaşlar. Ben o açıdan Türk gençliğine ve Türk insanına güveniyorum. Biz her şeyin en iyisini yapma iddiasında olmak durumundayız. Ben şahsen öyleyim ve sizlere, Türk insanına, milletime güveniyorum.”

“HER ŞEYİN EN İYİSİNİ YAPABİLECEK KAPASİTEYE SAHİP OLDUĞUMUZA İNANIYORUM”

Bakan Tekin, sözlerini şöyle tamamladı: “Her şeyin en iyisini yapabilecek kapasiteye sahip olduğumuza inanıyorum. Bu bilinçle, bu şiirle, şuurla, yola çıkıyoruz. Milli Eğitim Bakanlığı olarak da sizleri bu şekilde özgüveni olan dünyadaki en iyi, her alanda en iyisini yapma iddiasında olan bir gençlik yetiştirmek için çaba sarf ediyoruz. Bunu yapmak içinde önce içeride bize sıkıntı üretebilecek bütün sorunlarımızı aşabilmemiz gerekiyor. Bugün bu toplantıyı genel merkezimiz, yani Afyon toplantısını, AK Parti genel merkezi teşkilat başkanımız, il başkanlığımızla koordineli bir biçimde Türkiye’nin içerde yaşadığı ve yaklaşık son elli yılına damga vurmuş, elli yılını etkilemiş. Bu önemli bir problemi çözmek için attığımız adımları konuşmak üzere buradayız.” Konuşmaların ardından program basına kapalı olarak devam etti. >>>Şerafettin KAZAK

 

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Gazete3.com.tr editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle Gazete3 sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz.
Verified by MonsterInsights