Paylaşımında Einstein’ın sözlerine atıfta bulunarak, ön yargı, ezber ve korkularla beslenen sürecin ancak samimi, kararlı ve özverili bir tutumla aşılabileceğini ifade etti.
Barış Sürecine Katkı ve Yumuşama Çağrısı
Ahmet Özer, MHP lideri Bahçeli’ye “barış sürecine özverili ve samimi katkıları için” teşekkürlerini sunduğunu kaydetti. Barış sürecine doğrudan ve dolaylı katkı sağlayacak hususlar ve çelişkiler üzerine derin bir sohbet gerçekleştirdiklerini aktaran Özer, toplumsal barışın kalıcı hale gelmesi için kimsenin dışlanmaması gerektiğini ve özellikle bu süreçte CHP’ye yönelik yapılan kuşatmanın sona ermesinin önemine değindi.
Özer, konuşmasında yargıya olan güvenin artırılmasının sürecin mihenk taşı olduğunu vurgulayarak, bunun barış sürecinin güven bulması için gerekli olduğunu belirtti. Güven artırıcı adımlara ihtiyaç olduğunu kaydeden Özer; yargılamaların cezalandırmaya dönüşmemesi, tutuksuz yargılama ile bir yumuşamaya ihtiyaç olduğu, kayyım rejimine son verilmesi ve Anayasa Mahkemesi (AYM) ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarının uygulanmasının sürece büyük katkı sağlayacağını vurguladı.
Özer, günümüzde yargıya olan güvenin azalmasının ülke demokrasisine ve barış sürecine zarar verdiğinin aşikâr olduğunu dile getirdi.
Kutuplaşmayı Geride Bırakıp Kucaklaşma Zamanı
Ahmet Özer paylaşımının sonunda, “Şimdi kutuplaşmayı geride bırakıp kucaklaşma zamanıdır. Bunu mutlaka başarmalı ve yakaladığımız bu fırsat hiçbir koşulda heba edilmemelidir,” ifadelerine yer verdi. Türkiye’nin iç barışı için olduğu kadar bölge barışı için de büyük öneme sahip olan bu fırsatın, Türkiye’nin bu sorunu demokrasi içinde çözmesi ve eşit temelde barış içinde bir arada yaşamayı perçinlemesi gerektiğini vurguladı.
Özer, kadirşinas ve nazik ağırlamaları için Devlet Bahçeli’ye teşekkür ederek sözlerini noktaladı.

