Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Abdülhamid’in yarım kalan rüyası: Hicaz Demiryolu bir asır sonra yeniden canlanıyor

Osmanlı İmparatorluğu’nun en büyük projelerinden Hicaz Demiryolu, bir asır sonra yeniden gündemde. Türkiye, Suriye ve Ürdün hattı canlandırmak için anlaşmaya vardı. Uzmanlara göre proje, II. Abdülhamid’in hem dini hem stratejik vizyonunun bir parçasıydı.

Osmanlı İmparatorluğu’nun en büyük projelerinden Hicaz Demiryolu, bir asır sonra

Tarihi Hicaz Demiryolu projesi yeniden gündemde
Osmanlı İmparatorluğu’nun son büyük projelerinden biri olan Hicaz Demiryolu, İstanbul’dan Mekke’ye uzanacak şekilde planlanmıştı. II. Abdülhamid’in rüyası olarak bilinen proje, yalnızca Şam-Medine hattı arasında tamamlanabilmişti. Bugün büyük bölümü harap durumda olan hattın yeniden işler hale getirilmesi için Türkiye, Suriye ve Ürdün iş birliği başlatıyor.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, üç ülkenin proje için mutabakat zaptı üzerinde anlaştığını açıkladı. Uraloğlu, Suriye’deki eksik 30 kilometrelik kısmın Türkiye desteğiyle tamamlanacağını belirtti. Ürdün ise lokomotiflerin bakım ve işletme desteğini üstlenecek.

Abdülhamid’in rüyası yeniden canlanıyor



II. Abdülhamid’in 1900’de yayımladığı fermanla başlatılan Hicaz Demiryolu, Müslümanların hac yolculuğunu kolaylaştırmak ve Osmanlı’nın bölgedeki hakimiyetini güçlendirmek amacıyla inşa edilmişti. 1908’de Medine’ye kadar ulaşan hat, Bedevi saldırıları ve bölgesel anlaşmazlıklar nedeniyle Mekke’ye uzatılamadı.

Tarihçiler, projenin yalnızca dini değil, aynı zamanda siyasi ve askeri bir vizyona sahip olduğunu belirtiyor.

BBC Türkçe’den Hilken Doğaç Boran’a konuşan Prof. Dr. Nejla Günay, hattın Osmanlı’nın merkezi otoritesini güçlendirmeyi amaçladığını, Prof. Dr. Murat Özyüksel ise Mekke Şerifi Hüseyin’in isyanı ile hattın tamamlanmasını engellediğini ifade ediyor.

Yabancı sermaye olmadan yapılan tek Osmanlı demiryolu



Hicaz Demiryolu, dönemin diğer Osmanlı projelerinden farklı olarak tamamen yerli kaynaklarla ve Müslüman dünyasından gelen bağışlarla finanse edildi. İane Komisyonu tarafından yürütülen yardım kampanyasına Abdülhamid bizzat 50 bin lira bağışlayarak öncülük etti.

Prof. Dr. Günay, projenin yabancı devletlerin etkisinden uzak tutulduğunu, Müslüman halkın desteğiyle yürütüldüğünü belirtiyor. Prof. Dr. Özyüksel ise finansmanın büyük kısmının Osmanlı içi vergilerden ve zorunlu katkılardan sağlandığını aktarıyor.

Panislamizm ve Halifelik vurgusu



Uzmanlara göre II. Abdülhamid, Hicaz Demiryolu ile İslam dünyasında birliği güçlendirmeyi amaçlıyordu. Dr. Yasemin Zahide Işık, hattın “halifeliğin gücünü somut hale getirdiğini” söylerken, Prof. Dr. Özyüksel, Abdülhamid’in Arap milliyetçiliğine karşı İslamcı bir politika izlediğini ve demiryolunun bu stratejinin en önemli ayağı olduğunu belirtiyor.

Jeopolitik anlamda Osmanlı için stratejik bir adım
Hicaz Demiryolu, İngiliz hakimiyetindeki Mısır’a karşı stratejik bir denge unsuru olarak görülüyordu. Prof. Dr. Özyüksel, hattın Maan’dan Akabe Körfezi’ne uzatılması halinde İngiltere’nin Mısır’daki kontrolünün tehdit altına gireceğini ifade ediyor.

Prof. Dr. Nejla Günay da Süveyş Kanalı’nın açılması sonrası İngiltere’nin bölgedeki etkisini dengelemek için Osmanlı’nın demiryolu projelerine hız verdiğini hatırlatıyor.

Verified by MonsterInsights