Teknolojinin baş döndürücü gelişimi, pek çok meslek dalında olduğu gibi gazetecilik ve fotoğrafçılıkta da köklü değişimleri beraberinde getirdi. Bir zamanlar cam filmler ve saatler süren banyo işlemleri gerektiren fotoğrafçılık, bugün akıllı telefonların bir tuşuna basmak kadar kolaylaştı. Mesleğe 55 yılını adamış duayen gazeteci Sirer Doğan, karanlık odalardan dijital ekranlara uzanan bu teknolojik serüveni ve mesleğe yansımalarını değerlendirdi.
Karanlık Odalardan Dijital Çağa Geçiş
Gazeteci Sirer Doğan, fotoğrafçılığın ilk dönemlerinde cam filmler üzerine tek tek çekim yapıldığını, ardından 8 ila 36 pozluk filmlerin kullanılmaya başlandığını belirtti. Çekilen filmlerin “karanlık oda” olarak tabir edilen özel alanlarda, zahmetli kimyasal işlemlerle yıkandığını ve uzun süren kurutma aşamalarından sonra baskıya hazır hale geldiğini ifade eden Doğan, süreci şöyle özetledi: “Bir filmin banyosu, karta basılması, kuruması ve habere hazır hale gelmesi neredeyse 4 saatimizi alırdı. Bugün ise aynı işlemi 4 saniyede gerçekleştirebiliyoruz.” Doğan, Sivas’taki ilk renkli fotoğraf stüdyosunun 1974’te açıldığını hatırlatarak, 90’lı yılların ortasında dijital makinelerin yaygınlaşmasıyla sektörde yeni bir dönemin başladığını vurguladı.

Duayen gazeteci Sirer Doğan, Dünya Fotoğraf Makinesi gününde fotoğrafçılığın cam filmlerden cep telefonlarına uzanan yolculuğunu anlatarak mesleğin geçmişten bugüne yaşadığı dönüşümü anlattı.
Mesleki Kimlik ve Günümüz Gazeteciliğinin Zorlukları
Teknolojik dönüşümün gazetecilerin çalışma alışkanlıklarını ve hatta mesleki kimliklerini dahi değiştirdiğini belirten Doğan, “Eskiden bir gazeteci, omzundaki fotoğraf makinesi çantasından belli olurdu. Şimdi ise elinde telefon olan herkes potansiyel bir içerik üreticisi,” dedi. Bu durumun günümüz gazetecileri için yeni zorluklar yarattığına dikkat çeken Doğan, “Bizim zamanımızda en büyük endişemiz makinedeki filmi unutmak veya sınırlı sayıdaki poz hakkını idareli kullanmaktı. 10 poz hakkınız varsa 11. kareyi çekemezdiniz. Şimdiki meslektaşlarımızın işi ise bilgi kirliliği içinde doğru ve güvenilir kaynağı bulup teyit etmek. Bu, çok daha büyük bir sorumluluk,” ifadelerini kullandı. Doğan’a göre günümüzde cep telefonlarının sunduğu neredeyse sınırsız çekim imkanı, geçmişin kısıtlı olanaklarıyla kıyaslandığında büyük bir avantaj olsa da, mesleğin temel dinamiklerini ve zorluklarını da farklı bir boyuta taşımıştır.