Devlet kurumlarında resmi yazışmalarda kullanım için WhatsApp, Telegram gibi uygulamaların aksine, merkeziyetsiz yapıya sahip, veri merkezleri farklı ülkelere dağılmayan ve bağımsız sunucuların kurulabildiği bir mesajlaşma uygulaması kritik önemde.
ADEO Cyber Security şirketinde siber güvenlik uzmanı Ersin Çahmutoğlu, pek çok devletin resmi kurumlarda WhatsApp gibi mesajlaşma uygulamalarını yasaklamasının ne anlama geldiğini ve Türkiye’nin bu konudaki mevcut çalışmalarını AA Analiz için kaleme aldı. Dünyada bazı büyük devletler ve şirketler, dijital tahakküm inşa etmek ve bunu sürdürmek için geliştirdikleri teknolojilerini dünyanın her yerine yaymayı hedefliyor. Bu hedefle yola çıkan devletler ve şirketler bu sayede oldukça ciddi seviyelerde büyümeler kaydederken, geliştirdikleri teknolojilerle devlet kurumu çalışanı ya da sivil fark etmeksizin her kullanıcının verilerini de topluyor. Bu faaliyetler özellikle mesajlaşma uygulamaları üzerinden çok etkin bir şekilde yürütülüyor. WhatsApp ve Telegram gibi şirketler dünya çapında milyarlarca kullanıcıya ulaşan uygulamalarıyla ücretsiz hizmet sunarlarken insanlardan ve devletlerden de veri ve istihbarat topluyor. Yıllardır devam eden bu faaliyetler günümüzde de yoğun şekilde sürüyor. Bu sebeple pek çok devlet yabancı menşeli uygulamaların getirdiği tehlikelerden dolayı kendi mesajlaşma uygulamasını geliştirmeye karar verdi. Çünkü bu veri ve istihbarat toplama faaliyetleri artık ulusal güvenliği tehdit eder hale geldi. Sıradan vatandaşların yaptığı görüşmelerden ziyade kritik önemi haiz bir devlet kurumunun en üst düzey yöneticisinin kurum içi yazışmaları ve konuşmalarını da çoğu zaman yabancı menşeli uygulamalarla yapması ciddi risk ve tehlikelere yol açıyor. >>>AA