Nöbetçi Eczaneler
Hastaneden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Dr. Aktaş, ağızda başlayan bir enfeksiyonun, sinüs boşluklarına, beyne veya kalbe kadar ilerleyebileceğini, bu durumun özellikle bağışıklık sistemi zayıf bireylerde hızlı seyrederek, ölümcül sonuçlar doğurabileceğini paylaştı.
Gömülü dişlerin etrafında gelişen enfeksiyonların çoğu zaman sessiz seyrettiğine dikkati çeken Aktaş, “Bu tür dişlerin etrafında oluşan kronik iltihaplar, hem lokal dokulara zarar verir hem de vücudun genel bağışıklık dengesini bozar. Bu nedenle özellikle 20 yaş dişleri gibi gömülü dişler, gerekli görülmesi halinde gecikmeden çekilmelidir.” ifadelerini kullandı.
Aktaş, iltihaplı bir dişin çevresindeki kemik dokusunu eriterek “osteomiyelit”e (kemik iltihabı) yol açabileceğine değinerek, “İleri aşamada bu durum çene kemiğinde kalıcı hasarlara neden olabilir. Ayrıca enfeksiyonun kana karışması durumunda sepsis gelişebilir ki bu da yoğun bakım sürecine kadar ilerleyebilecek çok ciddi bir tabloyu ortaya çıkarır.” değerlendirmelerinde bulundu.
“Yılda en az iki kez diş hekimi kontrolü yapılmalıdır”
İltihaplı dişin ağrısının geçtiğinde tedaviye gerek kalmadığı düşüncesinin yanlış olduğuna değinen Aktaş, şunları kaydetti:
“Ağrının geçmesi enfeksiyonun sona erdiği anlamına gelmez. Enfeksiyon vücuda yayılmış olabilir. Mutlaka bir diş hekimi kontrolü yapılmalı ve radyolojik değerlendirme ile sorunun kaynağı tespit edilmelidir. Ağız ve diş sağlığında düzenli kontroller önemlidir. Yılda en az iki kez diş hekimi kontrolü yapılmalıdır. Özellikle çocukluk ve ergenlik döneminde diş gelişimi yakından takip edilmeli. Diş tedavisi ertelenmemeli, erken müdahale hem sağlık açısından hem de maliyet açısından daha avantajlıdır.”
