Ülkenin zengin kültürel mirasına ev sahipliği yapan Şanlıurfa’da, tarihin derinliklerinden yeni bir sayfa aralandı. Suruç ilçesine bağlı Köseveli kırsal mahallesinde, bir fıstık bahçesinin içinde yer alan ve yıllarca yöre halkı tarafından depo veya hayvan barınağı olarak kullanıldığı düşünülen bir yapının, detaylı incelemeler sonucunda antik bir kaya mezarı olduğu tespit edildi.

Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde vatandaşların yıllardır mağara olduğunu sandığı yapının tarihi bir kaya mezar olduğu ortaya çıktı. Valilik, kaya mezarının koruma altına alındığını duyurdu.
Yıllardır Mağara Olarak Biliniyordu
Mahalle sakinleri ve yerel yöneticiler, yer altına oyulmuş odalardan oluşan bu yapıyı uzun süredir sıradan bir mağara olarak nitelendiriyordu. Mahallenin eski muhtarı Mehmet Kaya, yaptığı açıklamada, “Bu yapının varlığından son 5-10 yıldır haberdardık. Daha önce kimse farkında değildi. Biz burayı her zaman mağara olarak bildik fakat sonradan uzmanların ifadesiyle kaya mezarı olduğunu öğrendik,” diyerek bölge halkının şaşkınlığını dile getirdi. Kaya, yapının defineciler tarafından tahrip edilmiş olabileceği endişesini de taşıdıklarını belirtti.

Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde vatandaşların yıllardır mağara olduğunu sandığı yapının tarihi bir kaya mezar olduğu ortaya çıktı. Valilik, kaya mezarının koruma altına alındığını duyurdu.
Valilik, Mezarın Mimari Detaylarını Paylaştı
Keşfin ardından Şanlıurfa Valiliği, konuyu kamuoyuna duyurarak yapının koruma altına alındığını teyit etti. Şanlıurfa Valisi Hasan Şıldak, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı bilgilendirmede, kaya mezarının kentin kültür envanterini zenginleştiren önemli bir bulgu olduğunu vurguladı.
Vali Şıldak’ın paylaşımına göre, mahalle merkezinin yaklaşık bir kilometre batısında konumlanan kaya mezarı, mimari açıdan dikkat çekici özellikler barındırıyor. Doğu-batı ekseninde uzanan yapı, “dromos” adı verilen bir giriş yoluna ve tek bir ana odaya sahip. Giriş yolunun her iki yanında üçer adet niş (küçük oyuk) bulunuyor. Mezar odasının girişinin yanında bir haç betimlemesi görülürken, odanın üç cephesinde simetrik olarak yerleştirilmiş, yuvarlak kemerli ve “kline” olarak adlandırılan mezar bölümleri yer alıyor. Bu bölümlerin üzerinde ise kitabelerin varlığı tespit edildi. Toplamda altı adet dikdörtgen girişe sahip mezar odası, dönemin defin gelenekleri ve sanatı hakkında önemli ipuçları sunuyor. Bu önemli keşfin, bölgenin tarihi ve arkeolojisi üzerine yapılacak çalışmalara ışık tutması bekleniyor.