Anadolu’nun en iyi korunmuş antik kentlerinden biri olarak kabul edilen ve doğal güzellikleriyle tarihi birleştiren Termessos’ta, kentin binlerce yıllık geçmişini aydınlatacak yeni bir dönem başladı. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Antalya Bilim Üniversitesi iş birliğinde yürütülen “Geleceğe Miras Projesi” kapsamında, Termessos’ta tarihin ilk kapsamlı arkeolojik kazıları geçtiğimiz mayıs ayında faaliyete geçti.

Güllük Dağı’nın zirvesinde, doğayla tarihin iç içe geçtiği Termessos Antik Kenti’nde bu yıl ilk kez kazı çalışmaları başlatıldı. Kazıların bu yılki önceliği, etrafında geniş bloklar hâlinde dağılmış olan bir anıt mezar yapısının ayağa kaldırılması. Kazı Başkanı Doç. Dr. Mustafa Koçak, “Hiç kazı yapılmamıştı, bize kısmet oldu. Şimdi elimizde bütün yapı taşları var, belgeleyerek ayağa kaldıracağız. Ziyaretçilere antik bir anıt mezarın neye benzediğini göstermek istiyoruz” dedi.
Büyük İskender’in Meydan Okuduğu “Kartal Yuvası”
Antalya’ya yalnızca 30 kilometre mesafede, Güllük Dağı Milli Parkı’nın zirvesinde konumlanan Termessos, sarp coğrafi yapısı ve güçlü savunma sistemleriyle tarih boyunca “erişilmez kent” olarak anılmıştır. Anadolu’nun en eski halklarından Luwilerin soyundan gelen savaşçı Solymler tarafından kurulan kent, M.Ö. 333 yılında Büyük İskender’in ordusuna karşı gösterdiği başarılı savunma ile tarih sahnesindeki yerini almıştır. Tarihi kaynaklar, kentin doğal bir kaleyi andıran yapısı nedeniyle İskender’in kuşatmayı sürdürmekten vazgeçtiğini belirtmektedir. Bu stratejik konum, kentin terk edildikten sonra modern yerleşimlerden uzak kalmasını ve günümüze kadar büyük ölçüde korunarak ulaşmasını sağlamıştır.

Güllük Dağı’nın zirvesinde, doğayla tarihin iç içe geçtiği Termessos Antik Kenti’nde bu yıl ilk kez kazı çalışmaları başlatıldı. Kazıların bu yılki önceliği, etrafında geniş bloklar hâlinde dağılmış olan bir anıt mezar yapısının ayağa kaldırılması. Kazı Başkanı Doç. Dr. Mustafa Koçak, “Hiç kazı yapılmamıştı, bize kısmet oldu. Şimdi elimizde bütün yapı taşları var, belgeleyerek ayağa kaldıracağız. Ziyaretçilere antik bir anıt mezarın neye benzediğini göstermek istiyoruz” dedi.
Bilimsel Kazıların İlk Adımı: Anıt Mezar Yeniden Yükseliyor
Kazı çalışmalarının bu yılki önceliğini, agora yakınlarında bulunan ve zamanla yıkılarak blokları etrafa dağılmış olan anıtsal bir mezar yapısının restorasyonu oluşturuyor. Projeyi yöneten Antalya Bilim Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Kazı Başkanı Doç. Dr. Mustafa Koçak, yapının neredeyse tüm mimari elemanlarının (%99 oranında) mevcut olduğunu vurguladı. Doç. Dr. Koçak, “Bu yapıya ait tüm taşları tek tek numaralandırarak dijital ortama aktardık ve bir taş tarlası oluşturduk. Kazı tamamlandığında, bu anıt mezarı bilimsel veriler ışığında yeniden ayağa kaldıracağız. Amacımız, ziyaretçilere antik dönemdeki bir anıt mezarın ihtişamını somut bir şekilde gösterebilmektir,” ifadelerini kullandı.

Güllük Dağı’nın zirvesinde, doğayla tarihin iç içe geçtiği Termessos Antik Kenti’nde bu yıl ilk kez kazı çalışmaları başlatıldı. Kazıların bu yılki önceliği, etrafında geniş bloklar hâlinde dağılmış olan bir anıt mezar yapısının ayağa kaldırılması. Kazı Başkanı Doç. Dr. Mustafa Koçak, “Hiç kazı yapılmamıştı, bize kısmet oldu. Şimdi elimizde bütün yapı taşları var, belgeleyerek ayağa kaldıracağız. Ziyaretçilere antik bir anıt mezarın neye benzediğini göstermek istiyoruz” dedi.
Gelecek Projeksiyonu: Nekropol Yolu ve Tapınaklar
Kazı ekibinin hedefleri anıt mezar ile sınırlı kalmıyor. Proje kapsamında, kentin görkemli nekropol (mezarlık) alanına uzanan yaklaşık 500 metrelik ana yolun restorasyonu da planlanıyor. Yol kenarlarında devrilmiş durumda olan çok sayıda lahit ve mezar anıtının onarılarak eski konumlarına yerleştirilmesi hedefleniyor. Ayrıca, kentin su sistemini oluşturan iki önemli su yapısı, Roma İmparatoru Hadrian’a adanmış olan Hadrian Kapısı ve Anadolu’nun en görkemli yapılarından biri olarak kabul edilen Artemis Tapınağı da gelecek yıllarda kazı ve restorasyon çalışmalarının yapılacağı alanlar arasında yer alıyor.

Güllük Dağı’nın zirvesinde, doğayla tarihin iç içe geçtiği Termessos Antik Kenti’nde bu yıl ilk kez kazı çalışmaları başlatıldı. Kazıların bu yılki önceliği, etrafında geniş bloklar hâlinde dağılmış olan bir anıt mezar yapısının ayağa kaldırılması. Kazı Başkanı Doç. Dr. Mustafa Koçak, “Hiç kazı yapılmamıştı, bize kısmet oldu. Şimdi elimizde bütün yapı taşları var, belgeleyerek ayağa kaldıracağız. Ziyaretçilere antik bir anıt mezarın neye benzediğini göstermek istiyoruz” dedi.
Doğa ile Bütünleşen Arkeolojik Miras
Termessos, zengin tarihi mirasının yanı sıra Güllük Dağı Milli Parkı’nın sunduğu eşsiz flora ve yaban hayatı ile de ziyaretçilerine farklı bir deneyim sunuyor. Yemyeşil orman dokusu içinde, ağaçların gölgesinde uzanan patikalarda yürürken her an bir kalıntıyla karşılaşmak mümkün. Kazı Başkanı Doç. Dr. Koçak, kentin özellikle ilkbahar ve sonbahar aylarında serin havası ve huzurlu atmosferiyle ideal bir ziyaret rotası olduğunu belirterek, Termessos’un dört mevsim keşfedilmeyi bekleyen bir hazine olduğunu sözlerine ekledi.