Tüm dünyada kuraklık ve orman yangınları artıyor. Artık kışlar daha geç başlayıp daha sıcak geçiyor. Yazlar eskisinden bunaltıcı oluyor. Bahar aylarında beklenen yağmurlar bir türlü gelmiyor. Buzullar eriyor, deniz seviyesi yükseliyor, şiddetli fırtına ve yağışlar sellere yol açıyor. İşte tüm bunlar, küresel ısınmanın günlük hayatımıza yansıyan etkilerinden sadece birkaçı… Önceden sadece uzak bir tehlike olarak görülen küresel ısınma, hepimizin hissettiği bir gerçeğe dönüştü.
Küresel ısınma, “petrol, kömür, doğal gaz gibi fosil yakıtlardan, atmosfere salınan sera gazlarının dünya üzerinde bir katman oluşturması, bunun da gezegenimizin ısınmasına yol açması” şeklinde tanımlanabilir. Peki, küresel ısınmada tıpkı şirketler ve devletler gibi bireylerin de rolü, buna karşı alabileceği önlemler var mı?
Elbette var… Daha az enerji tüketmek, geri dönüşüme önem vermek, mümkün olduğunca toplu taşıma aracı kullanmak, plastik tüketimini azaltmak, ağaç dikmek, su tasarrufu yapmak, çamaşır suyu tüketimini minimuma indirmek, binalarda ısı yalıtımı sağlamak gibi önlemler ilk akla gelenlerden… Küçük ama önemli bu adımlar, milyonlarca insan tarafından uygulandığında etkileri de o kadar büyük olacaktır.
Türkiye de tıpkı diğer ülkeler gibi bu sorunlarla baş etmeye çalışıyor. Bu amaçla ülkemiz, küresel ısınma ve iklim değişikliği ile mücadele için uluslararası birçok anlaşmaya taraf oldu, bazı yasal düzenlemeleri hayata geçirdi. Bunlardan en bilineni, küresel sıcaklık artışını 1,5°C ile sınırlandırmayı ve sera gazı emisyonlarını azaltmayı hedefleyen “Paris Anlaşması”… Türkiye, Paris Anlaşması’na 2021 yılında resmen taraf oldu. Yine aynı yıl “İklim Değişikliği ve Uyum Strateji Belgesi” kabul edildi. Ayrıca Çevre Kanunu ve bağlı yönetmelikler hazırlandı. “Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı” hazırlandı. “Yeşil Mutabakat Eylem Planı” ile Avrupa Birliği hedeflerine uyum sağlanması hedeflendi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın himayesinde yürütülen “Sıfır Atık Projesi” de yaygın olarak uygulandı.
Türkiye, yakın gelecekte bu konuda önemli projeleri hayata geçirmeyi planlıyor. “2053 Net Sıfır Emisyon Hedefi” ile ülkemiz karbon nötr olmayı hedefliyor. 2030 yılına kadar sera gazı emisyonlarının yüzde 21 azaltılması, yenilenebilir enerji payının artırılması amaçlanıyor.
Sonuç olarak, Türkiye’de küresel ısınma ile mücadelede büyük hedefler, bu hedef için atılan önemli adımlar var. Hem merkezi, hem yerel, hem de bireysel bazda yapılması gerekenler ortada. Bize düşen, insanlığın bu ortak sorunu karşısında daha duyarlı davranmak, kurallara ve yasalara uyulması için takipte olmak. Önlem almayı sonraki nesillere bırakırsak, sorun kördüğüm haline gelecektir. Gelecek nesillerin bugünkünden de iyi, daha yaşanabilir bir dünyaya sahip olması mümkün.