Geçen hafta, Yeşilyol-Ambaryolu kavşağına yapılan “Atatürk Heykeli” ile ilgili tartışmaları ve bir anımı anlatmıştım sizlere… Yazım o kadar ilgi uyandırdı ki, “Bu haftaki yazını merakla bekliyoruz!” diye mesaj ve telefonlar aldım, ne mutlu bana…
Her heykelin bir ruhu, vermek isteği mesaj bronz ve metale en güzel şekilde işlenir; insanı bir yerlere götürür, düşüncelere dalar gidersin… Götürmüyorsa o heykel değildir!…
Utku Anıtı, tam bağımsızlık için saldıran Türk gücünü gösterir. Utku Anıtı’ndaki ayaktaki figürün büyük hiddet ifadesi vardır. Gerilmiş kaslar, şişmiş boyun damarları, yukarı kalkan kollardan biri yumruk, diğeri bir kartal pençesi gibi her şeyi parçalayacakmış gibi açılmış… Alttaki figüre yukardan bakarak ezmektedir. Alta yatan figür çaresizliği, sarkan başı ve bitkin vücudu yenilgiyi ifade eder. Kaidenin dört yüzünde bulunan kabartmalar ayrı ayrı olayların simgesidir. Bir de Utku Anıtı’nın arkasındaki Afyon Kalesi’nin görünümü, heykelin muhteşemliğini arttırmaktadır…
Heinrich Krippel’in yaptığı Anıt Heykellere izninizle bir irdeleyelim.
İstanbul Sarayburnu’ndaki, Atatürk’ün Bandırma Vapuruyla Samsun’a kurtuluş yolculuğunu simgeler.
Samsun’daki Atatürk heykeli, bir ulusun direnişini, şahlanışını simgeler, Bu heykelin kuyruğu düzlem oluşturmak için üç noktayı tamamlamak için düşünülmüştür. Atın üzerindeki Atatürk’ün kararlı bakışı ileriye doğrudur.
Ankara Ulus’taki heykel dört ayak üzerinedir. Yönü birinci meclise doğrudur. Cumhuriyet ilan edilmiş, meclis açılmış her şey yerli yerine oturtulmuş, tarım ve sanayi kalkınma çalışmaları başlamış…
İzmir’deki Atatürk Anıtı’nın atın sol ayağı kalkmış vaziyettedir. İtalyan Heykeltıraş Pietro Canonica tarafından yapılmıştır. Yunan askerinin kaçışı ve denize dökülüşünü simgeler. Kaidesinde: Ordular ilk hedefiniz Akdeniz’dir ileri… yazılmaktadır.
Bu dört heykelde, bir parkın içine veya meydanın en yücesine dikilmiştir. Atatürk Heykelleri, trafiğin en yoğun olduğu, kaidesinin alçak bir seviyede olması uygun mu sizce?
Biz böyle sokağa Atatürk heykelleri koyarken 2023 yılında Kazakistan’ın Almata kentinde bir park yapılıyor; Cumhuriyetimizin 10. yılı münasebeti dolayısıyla. Parkın Adı: Atatürk Parkı.
Bir yıl sonra, Kazakistan Cumhurbaşkanı Sn. Kazım Çömert, Atatürk Parkı’na dikilecek Atatürk Anıtı için bir yarışma düzenliyor. Heykeltıraş Aidas Burktbayev ve Heykeltıraş Timur Burkit’in birlikte hazırladıkları proje birinci seçiliyor.
Kazakistan Kültür ve Enformasyon Banı, Sn. Aide balayeva, “Atatürk, sadece Türk Ülkesine değil, ülkemizde de çok yakın parlak kendi nesline örnek olan, ahlak öğreten bir liderdir.
Almata Heykel’i modern giyimi ve elinde asasıyla her zaman ileriye bakan gözleriyle Huzur veriyor.
Türkiye, dünde bugünde aynı arzu ve hedefte bizimle kardeştir.”
Atatürk, dünyanın birçok yerinde, en güzel yerlerinde heykelleri olan ender bir liderdir.
Atatürk, 1937 Afyon’a gelir, zafer evinde kaldığı odaya çıkar ve penceresini açınca “Utku Anıtı” tüm ihtişamıyla görünce çocuklar gibi sevinir, anıta koşar ve:
“Büyük Utku’muzu en güzel anlatan anıt. Benim söyleyeceğim; bu kadar ihtiyaç duyulursa daha büyüğünü de anlatırız.”
“Benim fani vücudum elbet bir gün toprak olacaktır. Tek güvencim gençlerdir.” Diyen Atatürk, Utku’yu anlatacak daha büyüğünü buluruz demekle neyi ifade ediyor, biliyor muyuz?
Mutlu Kalınız…