Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

GAZETECİLİK HAROŞA ÖRGÜSÜ DEĞİLDİR; NEDENİNİ HEMEN ANLATAYIM.

Kadınlar iyi bilirler, evlerinde örgü örerken örgüyü bir ters, bir düz örerler ve buna kadınlar dilinde “HAROŞA” derler.  Bu teknikle birçok şey örerler, sökerler. Yani bir ters ardından bir düz.

Bu haberin fotoğrafı yok

 

Kadınlar iyi bilirler, evlerinde örgü örerken örgüyü bir ters, bir düz örerler ve buna kadınlar dilinde “HAROŞA” derler.  Bu teknikle birçok şey örerler, sökerler. Yani bir ters ardından bir düz.

GEÇTİĞİMİZ HAFTA OLDU.

Geçtiğimiz hafta Devlet Hastanesi ile ilgili birkaç konuda Sevgili Gazeteci Arkadaşlarımdan birisi kendi yayın organı olan Web Haber Sitesinde bir köşe yazısı yazdı. Duyuma bağlı edindiği ve ihbar hatlarına gelen bilgiler doğrultusunda yazısını kaleme aldığını belirtti.

Ertesi günde Devlet Hastanesine Başhekim tarafından davet edilerek yazısında belirttiği konuların gerçek cevabını alarak yine satırlarına taşıdı. Bir gün önce ters olanı, ertesi gün düze taşıdı. Tabi ki en doğrusunu yaptı bu nedenle tebrik ediyorum kendisini.

GERÇEKTEN ÇOK İLGİNÇ İDDİALARDI.

Mesela ilk yazıda ortaya attığı 3 iddiadan birisi çok ilginçti. İddiaya göre Devlet Hastanesinde Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı olan ve Afyonkarahisarlıların yakından tanıdığı bir Doktor; hastasının sinir sıkışmasına bağlı olarak sol kolu yerine yanlışlıkla sağ kolunu ameliyat etmiş.

BİR CERRAH BÖYLE BİR HATA YAPAR MI?

Devlet Hastanesiyle birlikte hangi hastanenin Acil Servisine başvursanız size orada Doktorların DİK-MUS adını verdikleri en basit Dikloron ve Muscoril iğnesini bile kalçanızdan size vurmadan önce kâğıda imza attırırlar. Ömrünün en az 12-13 yılını Beyin Cerrahı olmak için uğraşan bir Cerrah yanlış kol ameliyatı yapar mı? İhbar hattıma geldi diye bir mesaj bu şekilde haber yapılır mı araştırılmadan.

Bir diğer iddiada Afyonkarahisar Devlet Hastanesi Ulusal puantajı konusu. Tüm Bakanlıkların yaptığı bu uygulamanın İlimiz Termal Turizmini olumsuz etkilediğini ilk kez duydum. Dünya da Termal Merkezlerin bulundukları şehirlerin hastaneleri ile eşleştirildiği bir puantaj sistemi yok.

GAZETECİLİĞİN BİR ADI VE SOYADI VARDIR.

Gelelim ana menüye. Bundan sonraki cümlelerim Gazeteciliği tercih edecek genç arkadaşlara yeni meslektaşlarımıza gelsin. Çünkü gerçek fabrika ayarlarına dönmesi gerekiyor mesleğimizin. Gazeteciliğin Kanunla belirtilmiş ödevi yani sorumluluğu vardır. Basın Etik İlkelerine göre istihbarı bir haberi önce araştırarak yani doğruluğunu tespit ederek Kamuoyu ile paylaşmamız gerekmektedir. Gazeteciliğin adı Doğruyu dur, Soyadı ise Araştırmasıdır. Yani bir Gazetecinin Ad ve Soyadı “Doğruyu Araştırmasıdır.”  Gazetecinin gerçek adı soyadı evrensel meslekte budur.

BANA NE SÖYLENTİLER GELİYOR.

Doğal olarak Ekonomi Muhabiri olmam sıfatıyla bana o kadar çok bilgi ve söylenti geliyor ki her birini balıklama dalıp; çok okunayım, tıklanayım diye yazsam size yemin ediyorum haftanın en az 4 günü bu şehrin gündemini oluştururum. Ama bana göre gazetecilik kesinlikle bu değildir. Gazetecilik elindeki gücü koz olarak kullanma oyuncağı değildir. Çünkü başta Basın Kanunu, Evrensel Basın Hukuku, Basın Ahlak Kuralları ve Toplum vicdanı; Gazeteciliği KESİNLİKLE bu şekilde tanımlamıyor.

ÇAKAYIM GEÇEYİM GAZETECİLİK DEĞİLDİR.

Sadece çok konuşulsun, herkes benim yazdığımı okusun, çok beğeni ve yorum alayım, argo tabirle çakayım geçeyim demek bir Gazetecinin egosunu şişirme güdüsünü harekete geçirmesinden başka bir şey değildir. Bu yaklaşım o gazetecinin elindeki okuyucu kitlesinin sayısal zenginliğine yapılmış bir dikta ve saygısızlıktır. Usul ve Erkan açısından çok yanlıştır.

DEĞER VERİLEN GAZETECİLER TAKİP EDİLİR.

Mesela, en çok biz okunuyoruz, biz gündemi belirliyoruz gibi söylemlerde çok yanlıştır. Bir yazı yazarsanız 10 bin kişi okur bir ivme oluşmaz, bir yazı yazarsınız 100 kişi okur bir ivme oluşur. Her Gazetenin ve Gazetecinin bir kitlesi vardır. O kitle zaman denilen ve günümüzde oldukça değerli olan bu kavramı değer verdiği, inandığı ve güvendiği Yayın Kuruluşuna ve Gazeteciye ayırır. Birde adrenalin eğilimli toplum olmamız nedeniyle karşılıklı atışmalı, bugün ne demiş bakalım bir göz atalım adı verilen Gazeteciler de anlık takip edilir.

AL GÜLÜM-VER GÜLÜMLÜ OLMAZ.

Öte yanda şu duyumu bak sana söylüyoruz sadece. Bunu köşende yaz, yaptığın bu katkıyı unutmayız, teşekkürünü fazlasıyla alırsın şeklindeki al gülüm, ver gülümlü Gazetecilikte; Kamuoyu ve okuyuculara haksızlıktır. Bir Gazetecinin kendi okuyucu kitle gücünü ticari ve kiralanabilir bir ürün olarak görmesi ve pazarlaması son derece hatalı bir Gazetecilik davranışıdır.

BİZ GAZETECİLER DUR DİYECEĞİZ.

Gelin sadece araştıralım arkadaşlar. Araştırarak doğru habercilik yapalım. Yanlışlar, Doğrular adı altında bu internet denilen dezenformasyon bataklığında öyle bir rezil hale gelmeye başladı ki artık buna biz Gazetecilerin dur demesi gerekiyor. Sosyal Medya modası ile bozulan bu kimyayı gelin yine biz hep birlikte düzeltelim. Yapabilir miyiz? Tabi ki, istersek çok rahat yaparız. Gücümüz var çünkü.

 

GELENEKSEL İFTARDA BU YILDA HEP BİRLİKTEYDİK.

Girişimcilik yönleri başta olmak üzere birbirlerine karşı bağlılıklarını hayranlıkla takdir ettiğim ve her birini bir Gazeteci olarak yakından takip ettiğim ve değer verdiğim; “YÜKSEK RAKIM” işletmesinin sahibi olan Eda-Olcay ve Eray ACAR Kardeşler geçtiğimiz yıl başlatmış oldukları Geleneksel Şehit ve Gazi Aileleri İftar Daveti organizasyonunu bu yılda gerçekleştirdiler.

İki yıldır katıldığım iftar programlarında öncelikle İlimiz Şehit yakınları ve Gazilerimizle birlikte ailelerini ağırladıkları için sevgili Acar kardeşlerin her birine bir kez daha tek tek teşekkür ediyorum. Bu yıl ki daveti geçtiğimiz yıl olduğu gibi Şehit ve Gaziler Derneği Başkanı İsmail KUMARTAŞLI ile birlikte oldukça sıcak, samimi ve güzel bir ev sahipliğinde Tilia Sahnede gerçekleştirdiler.

Her yıl sayısının artarak devam ettiğini gözlemlediğim Şehit ve Gazi Ailelerine adına verilen İftar davetlerinin her yıl artarak devam etmesini; gerekirse 30 gün boyunca tüm Şehit ev Gazi Ailelerinin sürekli olarak bir kurum-kuruluş ve özel sektörün davetlisi olarak Ramazan ayında böylesine değerli ortamlarda onurlandırılmasını diliyorum.

Düzenlenen yemeğe Kanal 3 Ajans Koordinatörü Kardeşim Hüseyin Güner ve Televizyon Ekibinde görevli arkadaşlarımızla birlikte katılırken; davete aralarında Erkmen Belediye Başkanı Yücel Şahin, Afyon Belediyesi Meclis üyeleri Mahmut Ekici ve Halil İbrahim Baykara, Dinar Belediye Başkanı Veysel Topçu ve Dinar Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanı Sabri Can Bekle ve daha bir çok kişi katıldı. Kısmetse 2026 yılında birlikte olmak dileğiyle.

EMEKLİLER KONUSUNA İLK CEVAP İYİ PARTİDEN GELDİ.

Hatırlarsanız geçtiğimiz hafta ki sayımızda Emekli bir Memur Emeklisinin İlimiz Milletvekillerinden talep ettiği ve kendisi gibi olan Emekli ve Asgari ücretlilerin yaşadığı kira sıkıntısını dile getirdiği yazımız vardı. Hatta yazımızın sonunda tüm Afyonkarahisar Milletvekillerinin bu konu ile ilgili yazılı ya da sözlü değerlendirmeleri olursa sayfamda yayınlayacağımı taahhüt etmiştim.

Buna istinaden ilk cevap 12 Mart Çarşamba günü sabah saatlerinde İyi Parti Afyonkarahisar Milletvekili Hakan Şeref OLGUN tarafından bana yazılı olarak ulaştırıldı. Görevim gereği ve geçtiğimiz haftaki yazımda belirttiğim gibi Sayın Vekilin bana ulaştırmış olduğu değerlendirme açıklamasını sizlerle aşağıda paylaşıyorum.

İlimizin diğer Sayın Vekillerinden açıklama gelmesi durumunda da sayfamızın yayın için hazır olacağını tekrar siz okuyucularımız huzurunda değerli şahıslarına arz ve beyan ediyorum. Ayrıca, Afyonkarahisar Milletvekili Hakan Şeref OLGUN’a, EKONOMİA Sayfamızın değerli okuyucuları adına açıklamalarından dolayı teşekkür ediyorum.

Sayın Murat AKARÇAY,

GAZETECİ YAZAR – GAZETE 3

Öncelikle, köşe yazınızda toplumun önemli bir sorununu dile getirmeniz ve emeklilerin, asgari ücretlilerin yaşadığı kira sıkıntısını vurgulamanız ve Afyonkarahisar Milletvekillerine seslenmeniz nedeniyle size teşekkür ediyorum. Bu zamana kadar ev sahibi olmak nasip olmamış olan emeklilerimizin de sesi olduğunuz için size ayrıca teşekkür ediyorum.

Kira artışları meselesi, sadece bireysel bir sorun değil, iktidarın yanlış ekonomi politikalarının doğrudan bir sonucudur. Yıllardır uygulanan hatalı politikalar, kontrolsüz enflasyon, piyasaya müdahale etmeden dengeyi sağlamaya çalışan başarısız yaklaşımlar ve vatandaşın sırtına yüklenen ekonomik kriz, bugün milyonlarca kiracıyı ciddi bir barınma kriziyle karşı karşıya bırakmıştır.

İktidar, dar gelirli vatandaşlarımızı, emeklileri ve asgari ücretlileri enflasyon canavarına teslim etmiş, kiralarda fahiş artışların önüne geçebilecek etkili ve sürdürülebilir hiçbir politika geliştirememiştir. Daha önce getirilen % 25 kira artış sınırı, geçici bir pansuman niteliğinde olmuş ve gerçek bir çözüm üretmeden kaldırılmıştır. Oysa bugün vatandaşlarımız, maaşlarının büyük bir kısmını kiraya yatırmak zorunda kalmakta, geriye kalanla temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamamaktadır.

BEN ÜSTÜME DÜŞENİ YAPMAYA HAZIRIM

İktidarın bu konuda sosyal devlet anlayışıyla hareket etmesi ve kapsamlı bir düzenleme yapması elzemdir. Meclis’in iradesi devreye girmeli, barınma hakkını koruyacak, piyasayı da dengede tutacak bir yasal düzenleme acilen hayata geçirilmelidir. Bu noktada bizler de üzerimize düşeni yapmaya hazırız. Kiracıların korunması, dar gelirli ve emeklilere kira desteği sağlanması, sosyal konut projelerinde evi olmayanlara öncelik verilmesi ve ev sahiplerinin de mağdur olmaması için teşvik mekanizmalarının oluşturulması gibi hususların detaylıca araştırılarak, hukuki çerçevede uygulanabilir bir kanun teklifi hazırlanması için çalışmalarımız devam ediyor.

Ancak burada asıl sorumluluk, 22 yıldır ülkeyi yöneten ve her krizde çözüm üretmek yerine günü kurtarmaya çalışan iktidar partisi ve onun milletvekillerindedir. AKP’li milletvekilleri, her fırsatta halkın yanında olduklarını iddia ederken, bugün milyonlarca vatandaş kira yükü altında ezilirken sessiz kalmayı tercih etmektedirler.

SAYIN ÖZKAYA,YURDUNUSEVEN, ARSLAN VE TAYTAK

Ben sizin vasıtanız ile bir çağrı yapmak istiyorum. Afyonkarahisar Milletvekillerimiz eğer gerçekten, halkın ve emeklilerimizin yaşadığı bu büyük kira krizini çözmek için somut bir adım atsınlar, bir kanun teklifi hazırlasınlar biz de sonuna kadar destekleyelim. Veya biz bir kanun teklisi hazırlayıp verelim, diğer Afyonkarahisar Milletvekillerimiz desteklesinler. Biz her ikisine de hazırız. Yazınızda belirttiğiniz gibi hep birlikte milyonlarca insanın duasını alalım.

Aksi takdirde daha da derinleşecek olan kira krizinin ve vatandaşın çektiği mağduriyetin sorumlusu bizzat kendileri olacaktır! Bu vesileyle, halkın ve özellikle bu zamana kadar ev sahibi olmayan Emekli Vatandaşlarımızın sesi olduğunuz için tekrar teşekkür eder, iktidarı bir an önce çözüm üretmeye davet ederiz. Sayfanızın değerli okuyucuları ve Afyonkarahisarlı Hemşerilerime en derin selam ve hürmetlerimi sunuyorum.

Hakan Şeref OLGUN

İYİ Parti Afyonkarahisar Milletvekili

Hukuk-Seçim ve Parlamento İlişkileri Başkanı

 

 

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Gazete3.com.tr editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle Gazete3 sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz.
Verified by MonsterInsights