Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

“Hz. Mevlana’nın sağlığında Afyon’u ziyaret ettiği bildirilmektedir”

“Hz. Mevlana’nın sağlığında Afyon’u ziyaret ettiği bildirilmektedir”
Kanal3 ekranlarında canlı olarak yayınlanan Gazeteci Kemal Baykara’nın yapımcılığı ve sunuculuğunu üslendiği Rapor Programının konukları Mevlevi Müzesi Sorumlusu, Alan Kılavuzu ve Yazar Hasan Özpınar ile Mevlevi Müzesi Kurucularından, Eski İl Kültür ve Turizm Müdürü Eğitimci Lokman Derya Solmaz oldu. Eski İl Kültür ve Turizm Müdürü, Eğitimci Lokman Derya Solmaz Afyonkarahisar’da Mevleviliğin tarihini ve Konya’daki Sema törenlerinin tekrar başlamasında büyük katkı sunan Afyonkarahisar’lı  semazenleri anlattı. Lokman Derya Solmaz: “Cumhuriyetin ilanından sonra tüm tekke ve zaviyelerle birlikte Konya’daki Mevlevihane’de kapatılıyor. 1950 yılında Konya’da Hz.Mevlana’yı anma töreni düzenlemek istiyorlar. Tertip Komitesinin başında Fevzi Halıcı var. Fevzi Halıcı Afyon Semazenlerini Konya’ya davet eder. O dönemde Afyon’da sayıları elliyi bulan sema topluluğu var. Sazendeler, semazenler, hanendeler var unlar Konya’ya davet edilir. Afyonkarahisar’da görev yaptığım zaman bu heyetten birçok kişi ile tanışmıştım. Rahmetli Rıza dede, Zahit Dede, Kemal Alpergül Dede, Hafız Ahmet Abay daha sonra Meliha Çelebi’ler, Lema Sultanlar Peyker Gülper Sagunlarla tanışma fırsatı bulmuştum.” Solmaz Afyonkarahisar’daki Mevleviliğini tarihini de şöyle anlattı. “Afyonkarahisar Mevlevihanesi, Konya’dan sonra en önemli Mevlevihanelerden birisidir. Bazı kaynaklarda Hz. Mevlana’nın sağlığında Afyonkarahisar’ı ziyaret ettiği bildirilmektedir” dedi.

24.KUŞAK ÇELEBİ’LER

Sultan Veled ve Fatıma Hatun’un büyük kızları olan Mevlana’nın Torunu Mutahhara Hatun Germiyanoğulları’na gelin olarak Afyonkarahisar’a geliyor. Hz. Mevlana’nın soyu olan Çelebi ailesi de Afyonkarahisar’da yaşıyor. 24. Kuşak Çelebi’ler hala yaşamaktadır. Daha da ötesi 16.yy’da yaşayan  Hz.Mevlana soyundan gelen Sultan Divani’nin Afyonkarahisar’da Mevlevihane postnişini olması Afyonkarahisar Mevlevi kültürünün ne kadar önemli temellere dayandığını göstermektedir.  Sultan Divani hazretleri sadece Afyonkarahisar merkezde çalışmamış kültürünün Mevlevihâne’lerde yaygınlaşması ve kurumsallaşması anlamında da diğer coğrafyalar da Mevlevihâne’nin kurulmasına öncülük etmesi anlamında da önemli katkılar sağlamıştır.” Lokman Derya Solmaz Afyonkarahisar’da Mevlevilikle birlikte sürdürülen Aşure  geleneğini de  programda anlattı. “İslam tarihinin içerisinde çok yerleşik bir kültür olan aşure geleneği vardır bu gelenek Sultan Divani döneminde Afyonkarahisar Mevlevihane’sinde farklı bir boyut kazanıyor. Hali hazırda devam etmekte olan bir İslam kültürünün Mevlevihâne’de aşure geleneği zamanla diğer Mevlevihanelerde de devam ediyor. Sema kültürü ile birlikte  Mevlevihane kültüründeki bazı geleneklerin unutmaya başlanması arasında aşure geleneği 1990‘ların başında aşure geleneği tekrar başlatılmış. Anadolu coğrafyasında unutulmuş olan bir kültürü tekrar canlandırma açısından Afyon yine öncülük etmiştir.”

“AFYON’DA YAŞAYAN GAYRİMÜSLÜMLERDE TÖRENLERE KATILIRDI”

Solmaz O dönmelerde bu törenlere farklı kültürlerdeki vatandaşlarında katılımını şöyle anlattı: “ Olay şu İslam anlayışının içerisindeki farklı bir boyut Semazenlerin Sema Töreni eşliğinde zikirlerle birlikte coğrafyada yaşayan farklı kültüre sahip olan farklı inanca sahip olan gayrimüslim azınlıkların da Mevlevihane bahçesinde buluşup aşure kazanı etrafında toplanmaları toplumsal anlamda bir sosyolojide çok pozitif anlamda etkilediği için o kültür o Mevlevihane bünyesinde kendini gerçekten çok iyi ifade edebilmiştir.”  Bu konuda Mevlevi Müze Sorumlusu Hasan Özpınar şunları açıkladı: “Günümüzde Mevlevi Camii Bahçesinde her yıl Muharrem Ayında 40 kazanda 40 hatimle birlikte aşure yapılmaktadır. Bu törenlere Türkiye’nin birçok yerinden misafirler de katılmaktadır. Manisa’daki mesir macunu törenlerine katılım benzeri katılımlar olmaktadır. Bu gelenek Afyonkarahisar Belediyesi öncülüğünde hayırseverler tarafından birer kazan masrafı karşılanarak yapılıyor. Cami bahçesinde ikram edilmekle birlikte birçok yerde dağıtımı belediye tarafından yapılıyor.”

“BAYRAMDA YOĞUN ZİYARETÇİ TRAFİĞİ VARDI”

Programda Mevlevi Müzesi’nin ziyaretçi yoğunluğunu da anlatan Özpınar: “Bu bayramda tatilin uzun olması nedeniyle çok yoğun bir ziyaretçi trafiği vardı. Bu durum Uzun Çarşı ve diğer bölgelerde de yoğun olarak hissedildi. Mevlevihane Müzesi 2008 yılında açıldı o günden bugüne tanınırlığı ve ziyaretçi sayısı artıyor. Ziyaretçi trafiği dönemine göre mevsimine göre değişiyor. Bayramda genelde geçiyordum uğradım diyenler ve yakın bölgelerde yaşayan insanlar geliyor. Bayramın ilk günü dahi oldukça yoğun ziyaretçi trafiği vardı. Bundan başka ara tatil döneminde ve yaz tatilinde gurbetçilerden çok ziyaretçimiz olur. Üniversitelerin açıldığı dönemde genelde öğrenciler aileleri ile birlikte gelir.” Baykara’nın “Gelen ziyaretçileri sayabiliyor musunuz bir istatistik tutuyor musunuz?” sorusuna  Özpınar: “Maalesef öyle bir sistemimiz yok ancak dağıttığımız broşür sayısı bize bir fikir verebiliyor.” dedi.  Ziyaretçiler en çok neyi merak ediyor sorusuna Özpınar: “Genelde Mevlevihane’nin nasıl kurulduğu Sultan Divani’nin kim olduğunu soruyorlar. Ayrıca diğer türbeleri ve turizm alanlarını soruyorlar. Gelen konuklar buranın manevi atmosferinden etkilendiklerini de söylüyorlar. Bazen yemek yiyebilecekleri yerleri de soruyorlar.” dedi.

 “KİLİSELER VE TÜRBELER DAHA İYİ DEĞERLENDİRİLEBİLİR”

Program yapımcısı Baykara: “Mevlevihane dışında birçok türbe, kilise, şapel ve sunaklar var bunlarda değerlendirilmeli. Karacaahmet Türbesi bölgesine bir hasta hane yapılabilir. 1967 yıllarında İstanbul’dan Ruh Sinir Hastalıkları Doktoru Prof. Rasim Adasal , Feridun Nafiz Usluk, Süheyl Ünver Hoca burayı defalarca ziyaret etmiş. Karacaahmet’te Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nin kurulmasının uygun olacağını belirtmişler. Ama günümüze kadar yapılamamış. Bunun yanı sıra Ayazini Köyündeki Meryem Ana Kilisesi Tüf tek kayadan oyulmuş bir eser burasıda yeterince tanıtılamıyor. Her hangi bir obje gibi bakıp geçiliyor. Bu bölgeye yabancı misafirlerin daha çok gelmesi için bu mekan değerlendirilebilir.”>>>Gazete3
Reklamı Geç
Sayın Gayrimenkul