78 kişinin ölümü ve 133 kişinin de yaralanmasıyla sonuçlanan büyük otel yangınına ilişkin davanın görülmesine başlandı. Geniş güvenlik önlemleri altında başlayan duruşmada, aralarında tesis sahibi ve kamu görevlilerinin de yer aldığı 19’u tutuklu toplam 32 sanık, ilk kez hakim karşısına çıktı. Kimlik tespitlerinin tamamlanmasının ardından sanıkların savunmalarının alınmasına geçildi.
“Yönetimle Hukuki Bir Sorumluluğum Yok”
Duruşmada ilk olarak savunmasını yapan sanıklardan A.D., aynı şirketler grubuna bağlı farklı bir otelin genel müdürü olduğunu belirterek, yangının meydana geldiği tesisle ilgili herhangi bir resmi görevi veya hukuki sorumluluğu bulunmadığını ifade etti. Görevinin, söz konusu tesise yaklaşık 50 kilometre mesafede bulunan diğer otelin satış ve misafir ilişkilerini yönetmek olduğunu vurgulayan A.D., bu iddiasının cep telefonu sinyal kayıtlarıyla da doğrulanabileceğini savundu.
“Vicdani Sorumluluk ve Aile Vurgusu”
Yaşanan faciadan dolayı derin bir üzüntü duyduğunu ve günlerce uyuyamadığını gözyaşları içinde anlatan A.D., “Yitirilen her bir can, benim için çok büyük bir üzüntü sebebidir. Hiçbir şeyin bu acıları telafi edemeyeceği açıktır,” dedi. Uzun yıllardır çalıştığı otel sahibi ailenin hiçbir ferdinin, bir insanın veya herhangi bir canlının kılına dahi bilerek zarar vermeyeceğini belirten A.D., aile şirketlerindeki personelin zaman zaman birbirine destek olabildiğini ancak herkesin kendi görev alanından mesul olduğunu dile getirdi.
Belediye Evrakları ve Çapraz Sorgu
Savunması sırasında, yangının çıktığı otelin bir yetkilisinin ricası üzerine Bolu Belediyesi Başkan Yardımcısı S.G. ile görüştüğünü kabul eden A.D., bu görüşmenin sadece belediyedeki bir evrak işlemini hızlandırma talebiyle sınırlı olduğunu söyledi. Müşteki avukatının, “İçeriğini bilmediğiniz bir evrakın takibini mi yaptınız?” şeklindeki sorusuna ise A.D., evrakın içeriği hakkında kendisine bilgi verilmediğini ve konuyu bilmediğini yineledi. Sanığın avukatı da müvekkilinin olay gecesi aranmamasının, o tesiste bir görevi ve sorumluluğu olmamasının en büyük kanıtı olduğunu belirterek tutuksuz yargılanma talebinde bulundu.
Duruşma, salonda yaşanan bir elektriksel arıza nedeniyle ileri bir saate ertelendi.