“Güneş altında spor yapmak performansı düşürür”
Günün en sıcak saatlerinde spor yapmanın hem sağlık açısından risk taşıdığını hem de antrenman verimini olumsuz etkilediğini dile getiren Taşkıran, “Sabah erken saatlerde ya da akşam güneş battıktan sonra yapılan egzersizler daha etkili olur. Bu saatlerde vücut sıcaklığı daha dengelidir ve kişi daha az yorulur” dedi.
“Fazlası zarar: Spor süresi 1 saati geçmemeli”
Yaz aylarında kilo verme hedefiyle yapılan yoğun ve uzun süreli egzersizlerin yanlış bir yaklaşım olduğunu belirten Taşkıran, “Eğer profesyonel bir sporcu değilseniz, antrenmanlarınızı günde bir saatle sınırlandırmalısınız. Vücut, sıcak havalarda daha fazla enerji harcar ve aşırı spor uzun vadede sakatlıklara, yorgunluğa ya da motivasyon kaybına yol açabilir” diye konuştu.
“Susamayı beklemeyin, su için”
Yüksek sıcaklıkta terlemeyle artan sıvı kaybının, spor yapanlar için ciddi bir risk olduğunu hatırlatan Taşkıran, “Su tüketimi bu dönemde iki kat önemli. Günlük 2-2,5 litre su yeterli olabilir ancak yazın aktif spor yapan biri için bu miktar 3-4 litreye çıkmalı. Susamayı beklemeden su içmek, vücudun dengesini korur; krampları, halsizliği ve baş ağrısını önler” uyarısında bulundu.
Açık hava alternatifi motivasyonu artırıyor
Sıcaklıkların artmasıyla birlikte spor salonlarına olan talebin azaldığını aktaran Taşkıran, “Yaz aylarında salonlar eski yoğunluğunu kaybediyor. Ancak Eskişehir’de spor yapmak isteyenler için açık alanlar oldukça uygun. Sazova Parkı, olimpik stadın etrafı, Adalar bölgesi gibi yerler; yürüyüş ve koşu başta olmak üzere pek çok egzersiz için doğal ortam sunuyor. Açık hava, hem ruhsal hem fiziksel olarak daha ferahlatıcı oluyor” dedi.