23 Nisan’da İstanbul Silivri açıklarında meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki depremin ardından, artçı sarsıntılar devam ederken bu sabah Kütahya’da da 4,5 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Özellikle Ege bölgesinde süren mikro ve orta şiddetteki depremlerle birlikte “Türkiye’de neden bu kadar sık deprem oluyor?” sorusu yeniden gündeme geldi.
Türkiye Deprem Kuşağında
Türkiye, Alp-Himalaya deprem kuşağında yer alıyor. Bu kuşak, dünyanın en aktif fay hatlarından biri olan Kuzey Anadolu Fayı (KAF) ve Doğu Anadolu Fayı (DAF) gibi büyük tektonik yapılara ev sahipliği yapıyor. Yer kabuğundaki hareketlilik nedeniyle bu fay hatlarında büyük miktarda enerji birikiyor ve bu enerji zaman zaman kırılmalarla açığa çıkıyor. Bu durum, ülkemizde sıkça deprem yaşanmasının temel nedeni.
Son Depremler Ne Anlama Geliyor?
İstanbul’da 23 Nisan’da yaşanan 6,2 büyüklüğündeki depremin ardından, Marmara Denizi çevresinde çok sayıda artçı sarsıntı kaydedildi. Uzmanlar, bu depremin beklenen büyük Marmara depremiyle doğrudan ilişkili olmadığını, ancak fay hattındaki stres birikiminin habercisi olabileceğini belirtiyor.
Kütahya’daki 4,5 büyüklüğündeki depremin ise lokal bir fayda meydana geldiği ve bölgede büyük bir kırılma beklentisinin şimdilik olmadığı yönünde açıklamalar yapıldı. Ege Bölgesi ise genel olarak küçük ve orta büyüklükteki depremlerin sıkça görüldüğü bir alan; bu durum, bölgenin jeolojik yapısıyla doğrudan bağlantılı.
Depremler Neden Artıyor?
Depremlerin artması genellikle fay hatlarında biriken enerjinin belli aralıklarla boşalmasından kaynaklanır. Uzmanlara göre, bir bölgede meydana gelen büyük veya orta büyüklükteki bir deprem, komşu fay segmentlerine stres aktarımına yol açabiliyor. Bu durum, zaman içinde farklı bölgelerde yeni sarsıntıların yaşanmasına sebep olabiliyor.
Depremlerin artıyor gibi görünmesi, kimi zaman teknolojinin gelişmesiyle daha fazla depremin kaydedilmesiyle de ilgilidir. Ancak özellikle belirli bir zaman diliminde çok sayıda hissedilir sarsıntı yaşanması, doğal olarak kamuoyunda endişeye yol açıyor.