Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Adalet Teşkilatını Güçlendirme Vakfındaki Yargı Teşkilatı Toplantısı’nda basın mensuplarıyla bir araya geldi, soruları yanıtladı, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Tunç, 11. Yargı Paketinde çocukları suça sürükleyen, suçta çocukları araç olarak kullananlarla ilgili cezaların artırılmasına yönelik düzenleme olacağını belirterek, “Örgüt faaliyeti çerçevesinde çocuğa bir yeri silahla taratan, birini tehdit ettiren örgüt yöneticisine yöneticilik suçundan dolayı verilecek ceza yarısından bir katına artırılabilecek. Çocuğu araç olarak kullanan kişilere 7 yıl 6 ay olacak alt sınırdaki hapis cezası 1/2 oranında artırılırsa 11 yıl 3 ay, 15 yıl olacak üst sınırdaki hapis cezası bir kat artırılırsa 30 yıl olabilecek. Mevcutta çocuğu araç olarak kullanma diye bir suç yoktu” dedi.
Yeni nesil suç şebekelerine dair konuşan Tunç, “TCK 220’de yer alan düzenlememiz var. Milletvekillerimiz şu anda bunu teklife daha dönüştürmedi. 11. Yargı Paketinde olacak. Çocukları suça sürükleyen, suçta çocukları araç olarak kullananlarla ilgili cezaların artırılması söz konusu. Teklifle örgüt kurmak, yönetmek ve örgüte üye olmak suçlarının hapis cezalarının alt ve üst sınırları artırılmaktadır. Örgüt kurma ve yönetme suçunun cezası 4 yıldan 8 yıla kadar hapis iken 5 yıldan 10 yıla, örgüt üyeliği suçunun cezasının üst sınırı 4 yıl hapis iken 5 yıla çıkarılacak. Buna göre silahlı bir örgütü yöneten kişiye 5 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası verilirken, teklife göre 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar hapis cezası verilebilecek” diye konuştu.
DEMİRTAŞ AÇIKLAMASI: KARAR MAHKEMİNİN ÖNÜNDE
AİHM’nin Selahattin Demirtaş hakkında verdiği karara ilişkinse Bakan Tunç, bir kez daha kararın mahkeme tarafından verileceğini yineledi:- “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin tek kararı değil bu. Öcalan kararı da var geçmişte, Kavala kararı da var. Bakanlar Komitesi’nde görüşmeleri devam edenler de var. Burada Demirtaş ile ilgili dava Kobani Davası. Bir kısım sanıklar süreli hapis cezaları ve beraatler de almıştı. Kobani olaylarının azmettiricisi açılan dava 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde sonuçlanmıştı. Şimdi bu Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Ceza Dairesinde görülüyor.
– Burada Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin özgürlük ve güvenlik hakkı ihlal edildiği iddiasıyla Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Sözleşmesi’nin 5’inci maddesinin ihlal edildiği gerekçesiyle yapılan başvuruyu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi 2. Dairesi ihlal kararı verdi. Daire kararı şu anda Bölge Adliye Mahkemesi 22. Ceza Dairesi tarafından değerlendirilecek. İlk dereceden hüküm verildi, bu hüküm istinafta hüküm özlü olarak devam ediyor. Yani dolayısıyla buradaki değerlendirme şu anda mahkemenin önünde. Mahkeme ne karar verecek hep beraber bekleyeceğiz.
“ÜLKELERİN UYMADIĞI KARARLAR VAR”
Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına uymayan bir ülkeymiş şeklinde bir genelleme yapıldığını belirten Tunç, “Bu doğru değil. Bütün ülkelerin uymadığı kararlar var. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne taraf olan ülkelerin karara uyma ortalaması yüzde 79. Türkiye’nin uyma oranı ise yüzde 91. Türkiye’de bazı davalar, özellikle dışarıdan da çok siyasallaştırılıyor. O siyasallaştırılan davalar öne çıkarılarak, sanki Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının hiçbirine uymuyor gibi bir algı çalışması yapılıyor” diye konuştu.
