Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Tarihçilerden, öğrencilere ilham veren kariyer söyleşisi

Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Sosyal Bilimler Enstitüsü Tarih Anabilim Dalı Başkanlığı ve Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölüm Başkanlığı tarafından kariyer söyleşisi kapsamında “Mezun Kariyer Buluşmaları” söyleşisi gerçekleştirildi.

Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Sosyal Bilimler Enstitüsü Tarih Anabilim Dalı

Erdal Akar Konferans Salonunda moderatörlüğünü Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölüm Başkanı Prof. Dr. Gürsoy Şahin’in yaptığı söyleşide; Tarih Bölümü öğretim üyeleri Prof. Dr. Gülay Çınar, Prof. Dr. Alper Başer ve Prof. Dr. Feyza Kurnaz Şahin konuşmacı olarak yer aldı.

Söyleşinin açış konuşmasını yapan moderatör Prof. Dr. Gürsoy Şahin, akademisyenlerin kişisel tecrübelerinden, kariyer yolculuklarından bahsederek bugünlere nasıl geldiklerini anlatan bir söyleşi olacağını ifade etti. Şahin, “Profesör olan üç hocamızın yaklaşık 20’şer yıllık mesleki tecrübesini bir araya getirdiğimizde, neredeyse 60 yıllık bir insan ömrüne denk gelen bir mesleki birikimi dinleyeceğiz. Bu tür anlatıların daha öğretici olduğunu düşünüyorum. Diğer etkinliklerimiz de çok değerli, ancak bu gibi kariyer yolculukları, herkesin kendine has çıkarımlar yapacağı özel bir sunum olacaktır” dedi.

“KÜÇÜK HEDEFLERİ BAŞARMAK DAHA KOLAY”

Söyleşinin ilk konuşmacısı olan Afyon Kocatepe Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gülay Çınar, eğitim hayatı ve akademik kariyerine uzanan yolculuğunu anlattı. Tarih bölümüne bilinçli bir tercih ve büyük bir istekle geldiğini ifade eden Prof. Dr. Çınar, akademik serüveninin 2003 yılında başladığını belirtti. Kariyerinin şekillenmesinde Prof. Dr. Hacı Mustafa Eravcı’nın önemli bir rol oynadığını vurgulayan Çınar, “Hocamız, çalışmanın önemini her zaman vurgulardı. Biz de onun tavsiyelerini dikkate alarak çizdiği rotada ilerledik. Yurt dışı deneyimi edinmemde de kendisinin ısrarcı yaklaşımı etkili oldu. Bu sayede İran ve Özbekistan gibi çalışma alanlarımı yerinde görme fırsatı buldum” dedi. Hedeflerini her zaman ulaşılabilir düzeyde tuttuğunu dile getiren Prof. Dr. Çınar, “Büyük hedefler koymadım; içinde bulunduğum koşullarda başarılı olmayı amaçladım. Lisans döneminde tek hedefim derslerde başarılı olmaktı. Bölüm birinciliği gibi bir hedefim hiç olmadı. Belki de küçük hedeflerin daha kolay başarılabilir olduğuna inandığım için böyle düşündüm” ifadelerini kullandı.

“BİR ARTI ÖZELLİĞİNİZ OLMAK ZORUNDA”

Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alper Başer ise konuşmasında eğitim geçmişi ve akademik kariyer sürecine ilişkin bilgiler aktararak öğrencilere tavsiyelerde bulundu. Akademik yolculuğunda en belirleyici unsurun yabancı dil olduğunu vurgulayan Başer, “Benim akademik hayatta yolumu açan ve bugünlere gelmemi sağlayan en büyük etken yabancı dil oldu. Önce İngilizce, ardından Rusça, bana birçok kapı araladı” dedi. Öğrencilere, kendilerini diğer bireylerden ayrıştıracak bir niteliğe sahip olmaları gerektiği tavsiyesinde bulunan Başer, “Hangi işi yaparsanız yapın, sizi bir adım öne taşıyacak artı bir özelliğiniz olmalı. Bir kişinin diğerlerinden farklılaşması gerekir. Ayrıca çalışmanın insanı bir yere getirdiğine inanıyorum. Elbette zorluklar yaşanıyor; ben de akademide birçok güçlükle karşılaştım. Ancak çalıştığınızda insanlar size saygı duyuyor ve sonunda hak ettiğiniz noktaya ulaşıyorsunuz” diye konuştu.

“TÜRKİYE’NİN KENDİSİNİ GERÇEKLEŞTİREBİLECEĞİ MÜTHİŞ BİR POTANSİYEL VAR”

Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Feyza Kurnaz Şahin, söyleşide eğitim geçmişi, akademik kariyer süreci ve Türkiye İstatistik Kurumu’nun güncel nüfus verileri üzerine değerlendirmelerde bulundu. Türkiye’de genç nüfusun mevcut durumuna ilişkin önemli istatistikler paylaşan Prof. Dr. Şahin, “2024 itibarıyla Türkiye’de 15–24 yaş grubunda 12 milyon 763 bin 159 genç bulunuyor. Araştırmalar, genç nüfus oranının giderek azaldığını ortaya koyuyor ve bu durum ciddi bir risk oluşturuyor” dedi. Doğurganlık oranlarındaki düşüşe dikkat çekerek demografik yapının değiştiğini vurgulayan Şahin, “Türkiye’nin doğurganlık oranı azalırken, genç nüfusun yerini giderek daha yaşlı bir nüfus alıyor. Buna rağmen ülkemizin hâlâ önemli bir avantaja sahip olduğunu düşünüyorum. Türkiye’nin, özellikle Avrupa’nın sahip olmadığı büyük bir genç nüfus potansiyeli var ve bu potansiyel, ülkemizin geleceğini şekillendirebilecek önemli bir güç” şeklinde konuştu. Söyleşi, soru cevap bölümünün ardından sona erdi.

Verified by MonsterInsights