Cumhuriyet.com.tr’nin haberine göre CHP Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut, yıl sonu itibarıyla yaklaşık 10 milyon vatandaşın sağlık hizmetlerinden yararlanamayacak olmasını Meclis gündemine taşıdı. Prim borcunu ödeyemeyen ya da prim borcu bulunan vatandaşların hem kendileri hem de bakmakla yükümlü oldukları kişiler için devletin sunduğu sağlık hizmetlerinden yararlanamayacağını kaydeden Bulut, “Vatandaşın en temel hakkı olan sağlık hakkını elinden almak vicdansızlıktır. GSS prim borçları silinmeli, milyonlarca vatandaşın sağlık hizmetlerinden mahrum kalmaması için yeni bir düzenleme yapılmalıdır” dedi. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’ın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığına önerge veren Bulut, doğuştan gelen en temel insan haklarından biri olan sağlık hakkının, yalnızca bireysel bir talep değil, devletin tüm vatandaşlarına karşı anayasal bir yükümlülüğü olduğunu söyledi.
“EN TEMEL HAK CİDDİ BİÇİMDE TEHDİT ALTINDA”
Anayasa’nın devlete, herkesin sosyal güvenlik ve sağlık hizmetlerinden eşit biçimde yararlanabilmesini sağlama görevini açıkça verdiğini hatırlatan Bulut, şöyle devam etti: “Gelinen noktada, bu en temel hak ciddi biçimde tehdit altındadır. 18 yaşını doldurup eğitimine devam etmeyen veya sigortalı bir işte çalışmayan vatandaşlara uygulanan, zorunluluk esasına dayalı Genel Sağlık Sigortası (GSS) kapsamında yer alan yaklaşık 10 milyon vatandaş, aylık 780, yıllık 9 bin 360 TL olarak belirlenen prim borçlarını ödeyemedikleri için yıl sonunda sağlık hizmetlerinden yararlanma haklarını kaybetme tehlikesiyle karşı karşıyadır. 31 Aralık 2025 itibarıyla prim borcunu ödeyemeyen ya da prim borcu bulunan vatandaşlar hem kendileri hem de bakmakla yükümlü oldukları kişiler için devletin sunduğu sağlık hizmetlerinden yararlanamayacaktır. İşsiz kalan yurttaşlar, eğitimini tamamlayıp iş bulamayan gençler, ekonomik krizin etkisiyle iş yerini kapatmak zorunda kalan ya da BAĞ-KUR’unu ödeyemeyen esnaf, üretim maliyetleri altında ezilen çiftçi, ev içi emeğiyle geçimini sağlamaya çalışan kadınlar ve bakmakla yükümlü oldukları aile bireyleri bu kararın doğrudan mağdurları olacaktır.”