İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terörizmin Finansmanının Önlenmesi ve Aklama Suçu Soruşturma Bürosu, “suç işlemek amacıyla örgüt kurma”, “yasa dışı bahis”, “tefecilik” ve “kara para aklama” suçları kapsamında yürüttüğü soruşturmada Ozan Elektronik Para A.Ş.’yi mercek altına aldı.
Savcılık, şirket üzerinden yasa dışı bahis gelirleri ve POS tefeciliği yoluyla elde edilen paraların finansal sisteme sokulduğuna dair güçlü şüpheler tespit etti. Şirketin elektronik para kuruluşu statüsünün suç gelirlerini meşru ticari işlem izlenimi altında aklamak için kullanıldığı değerlendirildi.
MASAK ve TCMB Raporları Kritik Rol Oynadı
Soruşturma kapsamında MASAK, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ve bağımsız denetim kuruluşlarının hazırladığı raporlar incelendi. Raporlarda, sanal POS cihazları üzerinden yapılan tekrarlayan yüksek tutarlı işlemlerin tespit edildiği, bu işlemlerin Libya ve Irak gibi yüksek riskli ülkelerden geldiği ve gerekli denetim mekanizmalarının devreye sokulmadığı belirlendi.
Aynı kartların kısa aralıklarla farklı iş yerlerinde kullanılmasının “gerçek ticaret”ten çok “para aktarımı ve pos tefeciliği” niteliği taşıdığı ifade edildi.
Ozan Özerk ve Aveon Global İddiaları
Soruşturmada Ozan Elektronik Para A.Ş.’nin sahibi Ozan Özerk’in ortağı olduğu Aveon Global Sigorta A.Ş. üzerinden “sigorta primi” adı altında para akışı sağlandığı iddia edildi. Bu paraların Londra merkezli Aveon Global Holding üzerinden kontrol edildiği ve suç gelirlerinin sigorta primi ya da ticari işlem görünümü altında aklandığı öne sürüldü.
402 Milyon Liralık Mal Varlığına El Konuldu
Yapılan mali incelemelerde 7 şirket, 3 konut, 5 arsa ve 4 araca ait toplam 402 milyon lira değerinde mal varlığına el konuldu. Aynı zamanda 10 şüpheli hakkında gözaltı kararı çıkarıldı ve şirketlere eş zamanlı operasyon düzenlendi.
Ozan Elektronik Para’ya Kayyum Atandı
Soruşturma kapsamında suç gelirlerinin finansal sisteme sokulmasında aktif rol oynadığı belirlenen Ozan Elektronik Para A.Ş.’ye, İstanbul Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğince TMSF kayyum olarak atandı. Bu kararın, mali yapının korunması ve delil karartılmasının önlenmesi amacıyla alındığı belirtildi.

