Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

ÖZEL RÖPORTAJ – Yaşasın Cumhuriyet

Bugün Türkiye Cumhuriyeti’nin 102. yılı… Büyük Taarruz ile Afyonkarahisar’da yakılan Cumhuriyet ateşi, şehitler verilerek, yokluklar çekilerek, gazilerin onurlu mücadelesi ile 1923 yılında hayat buldu. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Türk halkına emanet ettiği Türkiye Cumhuriyeti, tüm saldırılara rağmen hayatta ilelebet hayatta kalacak. Yaşasın Cumhuriyet…

Bugün Türkiye Cumhuriyeti’nin 102. yılı… Büyük Taarruz ile Afyonkarahisar’da yakılan

Bugün, bir milletin yeniden doğuşunun günüdür. Bugün, özgürlüğün, bağımsızlığın ve umudun adıdır. Bugün 29 Ekim, Cumhuriyetimizin Bayramı… Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının, karanlıktan aydınlığa uzanan o büyük yürüyüşünün en parlak sonucudur Cumhuriyet…

BAYRAĞIMIZ GÖKLERDE DALGALANDIKÇA, CUMHURİYET SONSUZA DEK YAŞAYACAK


Cumhuriyet… Bir kadının kendi sesidir, bir gencin geleceğe uzanan umududur, bir çocuğun özgürce gülen yüzüdür. O yüzden Cumhuriyet; sadece geçmişimiz değil, geleceğimize uzanan en güçlü bağımızdır. Bizler, o emaneti kalbimizde taşıyor, Atatürk’ün izinde, aynı inançla, aynı kararlılıkla yürüyoruz. Bayrağımız göklerde dalgalandıkça, Cumhuriyet sonsuza dek yaşayacak… Yaşasın Cumhuriyet… Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti…

KIRPIK: AFYONKARAHİSAR, CUMHURİYET’E GİDEN YOLDA STRATEJİK BİR ŞEHİRDİR


Türk Tarih Kurumu eski Başkan Yardımcısı, Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Güray Kırpık, Cumhuriyet’in 102. yılı dolayısıyla Gazete 3’e özel açıklamalarda bulundu. Kırpık, Cumhuriyet’in bir zihinsel olgunlaşmanın sonucu olduğunu belirterek, Afyonkarahisar’ın Milli Mücadele’deki belirleyici rolüne dikkat çekti.

Prof. Dr. Güray Kırpık

CUMHURİYET’E GİDEN YOL: DÜŞÜNSEL VE TARİHÎ BİR TEKÂMÜL


Prof. Dr. Kırpık, Cumhuriyet’e giden süreci anlatırken, kavramların doğru anlaşılmasının önemine değindi: “Cumhuriyet, milletin egemenliğini doğrudan kendisinin kullandığı yönetim biçimidir. Bu anlayış, Tanzimat’tan Islahat’a, Meşrutiyet’ten Kurtuluş Savaşı’na kadar uzanan uzun bir fikir ve kurumlaşma sürecinin sonucudur.” Kırpık’a göre Cumhuriyet’in öncül kilometre taşları şöyle sıralanıyor: Sened-i İttifak (1808) – Meclis, divan ve şura kavramlarının temeli atıldı. Tanzimat (1839) ve Islahat Fermanı (1856) – Meclis-i Meşveret ve vilayet meclisleri dönemi başladı. 1876 Kanun-i Esasi – Meclis-i Mebusan’ın açılmasıyla temsil anlayışı güç kazandı. Amasya Tamimi (1919), Misak-ı Milli (1920) ve TBMM’nin Açılışı (1920) – Milli irade kurumsal kimliğe kavuştu. Teşkilat-ı Esasiye Kanunu (1921) – “Hakimiyet bila kaydü şart milletindir” ilkesiyle Cumhuriyet’in temelleri atıldı. Büyük Taarruz (1922) – Afyonkarahisar merkezli zaferle tam bağımsızlık yolu açıldı.

“AFYONKARAHİSAR, ZAFERİN VE CUMHURİYET’İN ŞEHRİDİR”


Prof. Dr. Güray Kırpık

Kırpık, Afyonkarahisar’ın Cumhuriyet tarihindeki yerini şu sözlerle anlattı: “Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Büyük Taarruz’un emirlerini Afyonkarahisar karargâhından vermiştir. Bu şehir, hem Milli Mücadele’nin hem de Cumhuriyet’in zafer tacıdır. Afyonkarahisar’dan çekilen zafer telgrafı, milletin istiklal iradesinin dünyaya ilanıdır.” Atatürk’ün 1 Mart 1923’te TBMM’de yaptığı konuşmada da Afyon hattındaki zaferi “dünya savaş tarihinin en önemlilerinden biri” olarak nitelediğini hatırlattı.

“CUMHURİYET’İN İLANI, MİLLET İRADESİNİN HUKUKEN TESCİLİDİR”


Kırpık, 29 Ekim 1923 gecesi Meclis’te yaşanan atmosferi de tarihsel kaynaklarla aktardı: “Birinci Meclis’te vatanperverane konuşmalar ve nutuklar okunduktan sonra maddeler ittifak halinde (oybirliği ile) kabul edildi. TBMM Milletvekilleri ayağa kalkarak 3 defa canı gönülden ‘Yaşasın Cumhuriyet’ diye bağırdılar. 29 Ekim 1923 Pazartesi günü akşam saatlerinde (Saat 20.30) TBMM’de Cumhuriyet’in İlanı’na dair Kanun’un 158 oyla, oybirliği ile kabulü ve aynı akşam reisicumhur olarak Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün seçilmesi üzerine de yine Mebuslar ayağa kalkarak coşkulu biçimde ‘Yaşasın Cumhuriyet’ ve ‘Yaşasın Reisicumhur’ sedalarını yüksek sesle meclis genel kurul salonunda yankılandırdılar. (Saat 20.45) 101 Pare top atışının o anda Ankara genelinde duyulması ve ülke genelinde kutlamalar yapılması kararlaştırıldı. Halkın TBMM önünde Yaşasın Cumhuriyet sözlerini hep birden söylemesi ve Reisicumhur Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın TBMM’de ayakta alkışlanan konuşmasının ardından Çorum Mebusu ve TBMM Reisi İsmet (Eker) bey akşam saat 21.00’de oturumu kapadı.  Bugünden sonra bütün ülkede Cumhuriyet Bayramı ilan edildi ve tarihi yıldönümü anmaları kutlamaları yapılmaya başlandı.”

“CUMHURİYET’İN TEMEL DEĞERLERİ BİLİMLE, AKILLA, İSTİŞAREYLE YAŞATILMALI”


  1. yüzyıl Türkiye’sinde Cumhuriyet’in yaşatılması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Kırpık, gençlere şu mesajı verdi: “Cumhuriyet sadece bir yönetim biçimi değil, bir akıl, bir vicdan ve bir istişare kültürüdür. Her Türk gencinin Birinci Meclis’i gezmesi, o ruha tanıklık etmesi gerekir.” Kırpık, Cumhuriyet’in korunması gereken üç temel belgesine de dikkat çekti: Misak-ı Milli (1920), Misak-ı İktisadi (1923), Misak-ı Maarif (1923). Bu üç misakın “tam bağımsızlığın ilmi, iktisadi ve milli temelleri” olduğunu ifade etti.

“EGEMENLİK, MİLLETİN EMANETİDİR VE BÖLÜNEMEZ”


Prof. Dr. Kırpık, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün egemenlik anlayışını şöyle özetledi: “Egemenlik hiçbir mana ve şekilde ortak kabul etmez. Ne terk edilebilir, ne bölünebilir. Çünkü milletindir ve milletin üzerinde başka bir güç yoktur.”

“CUMHURİYET, TÜRK MİLLETİNİN EBEDİ İSTİKLÂL MARŞI’DIR”


Kırpık, sözlerini şu duygusal vurguyla noktaladı: “Cumhuriyet, İstiklal Marşımızın son kıtasında gizlidir. Bayrağımızın özgürlüğü, milletimizin hürriyetiyle ebedileşmiştir.”

“Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal!

Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal.

Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal.

Hakkıdır, hür yaşamış bayrağımın hürriyet;

Hakkıdır, Hakk’a tapan milletimin istiklal.”

Diğer Galeriler

Foto Galeri Ana Sayfa

Verified by MonsterInsights