Mısırlıoğlu, yapılan açıklamayı “ciddiyetsiz ve aklıyla alay edilen bir milletin önüne konmuş kırıntı” sözleriyle yorumladı: “700 bini aşkın atanamayan öğretmen var. Ülkenin dört bir yanında ücretli öğretmenlerle okullar döndürülüyor. Buna rağmen çıkıp sadece 15.000 sözleşmeli öğretmen alacağız diyorsunuz. Bu milletle alay etmektir, bu çocukların geleceğini hiçe saymaktır.”
“ÖĞRETMENLER SİZİN TAŞERON İŞÇİNİZ Mİ?”
Mısırlıoğlu, sözleşmeli istihdam politikasını hedef aldı: “Öğretmenleri taşeron işçi gibi görmeyi ne zaman bırakacaksınız? Sözleşmeli öğretmenlik bir istihdam modeli değil, düpedüz bir zulümdür. Gücünüz yetiyorsa kadrolu öğretmen ataması yapın. Cesaretiniz varsa okulların gerçek öğretmen açığını açıklayın!”
“BU KARAR, İKTİDARIN EĞİTİME BAKIŞININ ENKAZ HALİDİR”
Mısırlıoğlu, hükümetin öğretmeni görmezden gelen yaklaşımını sert bir dille eleştirerek şunları söyledi: “Yıllardır eğitim üzerinden tasarruf yapmaya çalışıyorlar. Atanmayı bekleyen öğretmenin kaderiyle oynuyorlar. Güvencesiz çalıştırılan, her yıl sözleşme korkusu yaşayan bir öğretmen ordusu oluşturmaya çalışıyorlar. Eğitim politikası diye ortaya koydukları şey tam bir enkazdır. Öğretmeni değersizleştiren bir iktidarın bu ülkenin geleceğine söyleyecek tek bir sözü olamaz.”
“NEDEN KADROLU ATAMADAN KAÇIYORSUNUZ? KORKUNUZ NE?”
Mısırlıoğlu hükümeti doğrudan hedef aldı: “Kadrolu atama yapmak yerine sözleşmeli öğretmeni neden tercih ediyorsunuz? Neden güvenceli atamadan bu kadar korkuyorsunuz? Kimin çıkarına hizmet ediyorsunuz? Bu soruların cevabını bu millete vermek zorundasınız!”
“İKTİDAR ÖĞRETMENİ YOK SAYIYOR, BİZ ÖĞRETMENİMİZİN YANINDAYIZ!”
Açıklamanın devamında Mısırlıoğlu şu cümlelere yer verdi: “Öğretmeni mutsuz, geleceği belirsiz ve güvencesiz bırakmak devlet ciddiyetiyle bağdaşmaz. Bu politika bir yönetim biçimi değil, açık bir çöküştür. Biz İYİ Parti olarak sözleşmeli zulmünün tamamen kaldırılmasını, kadrolu atamaların derhal yapılmasını talep ediyoruz. Öğretmenine sahip çıkamayan bir iktidarın bu ülkeye verebileceği hiçbir şey yoktur.” Mısırlıoğlu açıklamasını şu sözlerle tamamladı: “Bu karar derhal geri çekilmeli, öğretmen atamaları kadrolu şekilde yapılmalıdır. Bu milletin geleceğini geçici sözleşmelerle değil, güçlü, güvenceli, adil bir eğitim kadrosuyla inşa edebilirsiniz. Sessiz kalmayacağız. Öğretmenlerimizin yanındayız ve bu mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğiz.”
