GÜLTEKİN UYSAL: HALK YOKSULLAŞTIRILIYOR
Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, asgari ücretin milyonlarca çalışanın temsil edilmediği masalarda belirlendiğini ifade etti. Uysal, TÜİK’in enflasyon verileriyle yapılan zamların gerçeği yansıtmadığını belirterek, “AKP iktidarı, işçinin, emeği ile, alın teri ile ekmeğini kazananların temsil edilmediği masalarda milyonlarca insanımızı asgari düzeyde geçinmeye yetmeyecek bir ücrete mahkum etti. Asgari ücretliye, AKP Genel Başkanı Erdoğan’ı memnun etme kurumu olan TÜİK’in uydurma enflasyon rakamının altında zam verip utanmadan ‘enflasyona ezdirmedik’ diyorlar. ‘Nas Politikası’ adı altında yanlış faiz politikaları ile yarattığınız yıkım, iflaslar, konkordatolar, hiper enflasyonun, ağır alım gücü kaybının bedelini on milyonlarca emekli ve çalışana ödetiyorsunuz. AKP hükümetinin uyguladığı ‘Enflasyonla mücadele Programı’ değil halkı yoksullaştırma programı. Siz neyi ar sayarsanız” ifadelerini kullandı.
“BU ASGARİ ÜCRET ZAMMI DEĞİL, EMEĞE ATILMIŞ AÇIK BİR TOKAT”

İYİ Parti Afyonkarahisar İl Sekreteri Şaban Çallıöz ise açıklanan rakamın bir iyileştirme olmadığını dile getirdi. Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun göstermelik hale geldiğini savunan Çallıöz, “Açıklanan asgari ücret, emeğin karşılığı değildir. Bu rakam bir iyileştirme değil, bilinçli bir küçültme, planlı bir yoksullaştırmadır. Çalışanı korumayan, aksine daha da yoksullaştıran bu karar; ekonomik aklın değil, siyasi körlüğün ürünüdür. Asgari Ücret Tespit Komisyonu adı altında yürütülen süreç ise başlı başına bir komediye, bir göstermelik tiyatroya dönüşmüştür. Üç kez, dört kez toplanan bu masa; karar üretmemiş, sadece önceden kararlaştırılmış bir rakamı millete alıştırmaya çalışmıştır. Ortada ne samimiyet vardır ne de gerçeklik. Bu toplantılar; emek için değil, algı yönetimi için yapılmıştır. Avrupa’da asgari ücret artışları, çalışanın alım gücünü koruyacak ve artıracak şekilde belirlenmektedir. Çalışan, ertesi güne daha güçlü girer. Türkiye’de ise tam tersi yapılmıştır. Açıklanan bu rakamla: Çalışanın alım gücü korunmamış, daha da eritilmiştir, ücret artışı kağıt üzerinde kalmış, hayatın gerisinde bırakılmıştır, emekçinin sofrası büyütülmemiş, küçültülmüştür. Bu tablo bir hata değildir. Bu tablo bir zorunluluk hiç değildir. Bu tablo bilinçli bir tercihtir” dedi.
“EMEĞİ EZEN, YOKSULLUĞU DAYATAN YENİ ASGARİ ÜCRET ASLA KABUL EDİLEMEZ”

Saadet Partisi Afyonkarahisar İl Başkanı Beytullah Karataş, 2026 yılı için belirlenen 28 bin 75 liralık asgari ücret tutarına sert tepki gösterdi. ‘Emeği ezen, yoksulluğu dayatan yeni asgari ücret rakamı asla kabul edilemez’ dedi. Karataş, yaptığı açıklamada, “Faiz azami, enflasyon azami, ücret asgari. Emeği ezen, yoksulluğu dayatan yeni asgari ücret rakamı asla kabul edilemez. Asgari değil insanca yaşam ücreti!” ifadesini kullandı. Karataş son olarak; “2026 için belirlenen asgari ücret; 28.075₺ Sayın Bakan’ın misafirleriyle yediği bir akşam yemeği ücreti; 97.909₺ Fıkra bu kadar!” açıklamasında bulundu.
“EMEKÇİNİN MAAŞI NEDEN HER ZAMAN EN SONA BIRAKILMAKTADIR?”

Anahtar Parti Afyonkarahisar İl Başkanı Üzeyir Aladağ ise asgari ücretin açlık sınırının altında kaldığını vurguladı. Aladağ, şu ifadeleri kullandı: “Bugün açıklanan asgari ücret, ne yazık ki emekçinin sofrasındaki ekmeği büyütmemiş, yalnızca yoksulluğun resmiyetini ilan etmiştir. Açlık sınırının dahi altında kalan bu rakam, milyonlarca çalışana ‘geçin’ değil, ‘katlan’ denildiğinin açık göstergesidir. Bir yanda memuriyet, bürokrasi ve bazı meslek gruplarına seyyanen yapılan yüksek artışlar, diğer yanda alın teriyle geçinmeye çalışan asgari ücretli… Bu tablo, ülkede adaletli bir gelir politikası değil, ayrıcalıklı bir zam düzeni uygulandığını ortaya koymaktadır. Bugün dört kişilik bir ailenin açlık sınırı resmi verilerle dahi açıklanan asgari ücretin üzerindeyken; kira, gıda, ulaşım ve enerji giderleri her ay katlanarak artarken bu rakamı ‘refah artışı’ olarak sunmak, milletin aklıyla alay etmektir. Anahtar Parti olarak soruyoruz: Emekçinin maaşı neden her zaman en sona bırakılmaktadır? Neden tasarruf, fedakârlık ve sabır hep dar gelirli vatandaşlardan beklenmektedir? Biz Anahtar Parti olarak; Asgari ücretin açlık sınırının üzerinde, enflasyona karşı korumalı, yılda bir kez değil, gerçek hayat şartlarına göre güncellenen bir ücret politikası savunuyoruz. Emekçinin hakkını görmezden gelen hiçbir düzen sürdürülebilir değildir. Bu ülkenin yükünü sırtlayan çalışanlar, sadaka değil hak ettikleri ücreti istemektedir. Anahtar Parti, emeğin onurunu savunmaya, adaletli bir gelir dağılımının anahtarı olmaya devam edecektir.”
