Karadeniz, Atatürk’ün önderliğinde kadınlara tanınan siyasi hakların, o dönem dünya ülkelerinin çoğundan önce gerçekleştiğine dikkat çekerek, “5 Aralık 1934, yalnızca bir tarihten ibaret değildir; Türkiye’de demokrasi mücadelesinin en parlak sayfalarından biridir. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde, Türk kadınına seçme ve seçilme hakkının tanınması, çağdaşlaşma yolunda atılmış en cesur ve en devrimci adımlardan biridir. Dünya ülkelerinin çoğundan önce kadınlara bu hakkı tanıyan Cumhuriyetimiz, eşit yurttaşlığın temellerini o günlerde atmıştır” dedi.
“O BÜYÜK DEVRİMİN MİRASINA SAHİP ÇIKMANIN SORUMLULUĞUNU TAŞIYORUZ”
CHP olarak bu devrimin mirasını taşımaktan onur duyduklarını belirten Karadeniz, kadınların hayatın her alanında eşit ve özgür biçimde yer almasının partileri için bir tercih değil, temel bir sorumluluk olduğunu ifade etti. Karadeniz, “Bugün, Cumhuriyet Halk Partisi olarak, o büyük devrimin mirasına sahip çıkmanın sorumluluğunu taşıyoruz. Kadınların siyasetten çalışma hayatına, eğitimden yönetime kadar her alanda eşit ve özgür bir şekilde var olabilmesi, bizim için sadece bir hedef değil; bir zorunluluktur. Çünkü biliyoruz ki demokrasi ancak kadınların tam katılımıyla güçlenir, toplumsal barış ve adalet ancak kadınların sesi duyuldukça büyür” ifadelerine yer verdi.
“5 ARALIK, KADININ İRADESİNE SAYGI, EMEĞİNE DEĞER, SESİNE GÜÇ KATMAKTIR”
Açıklamasında Türkiye’de kadınların karar alma mekanizmalarındaki temsil oranının hâlâ arzu edilen seviyeye ulaşmadığını belirten Karadeniz, kadına yönelik şiddet, ekonomik eşitsizlikler ve siyasal baskıların sürmesine dikkat çekti: “Ne yazık ki ülkemizde kadınların karar alma mekanizmalarındaki temsili hâlâ istenilen düzeyde değildir. Kadına yönelik şiddet, ekonomik eşitsizlik ve siyasal baskılar, kadınların hayatını zorlaştırmaya devam etmektedir. Ama biz CHP olarak, bu tabloyu değiştirmekte kararlıyız. Kadınların özgürce yaşayabildiği, eşit şekilde temsil edildiği, korkmadan konuşabildiği bir Türkiye’yi hep birlikte inşa edeceğiz. 5 Aralık’ın anlamı da budur: Kadının iradesine saygı, emeğine değer, sesine güç katmak. Bu tarihi günü gururla anarken, seçme ve seçilme hakkını bir toplumsal dönüşüm adımına dönüştüren Atatürk başta olmak üzere tüm Cumhuriyet kadınlarını saygıyla selamlıyoruz.”
