“İnsani yardımlar serbestçe yapılmalıdır”

Sabri Bektöre Konferans Salonunda çevrim içi olarak düzenlenen etkinliğe, İİBF Dekanı Prof. Dr. Gökhan Demirtaş, Bolvadin Uygulamalı Bilimler Fakültesi Dekanı ve Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mustafa Fişne, Arş. Gör. Dr. Atahan Demirkol, akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Öğr. Üyesi Şahin Eray Kırdım’ın konuşmacı olarak yer aldığı konferansın açış konuşmasını, Arş. Gör. Dr. Atahan Demirkol yaptı.

Bolvadin Uygulamalı Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Fişne, iki yıldır süren soykırımın ardından sağlanan ateşkesi “buruk bir sevinç” olarak nitelendirdi. Fişne, “Yaklaşık 70 bin sivil hayatını kaybetti, 100 bin kişi yaralandı. Gazze’deki altyapı tamamen yok oldu. En önemlisi ise barışın ve Gazze’nin geleceği hâlâ belirsizliğini koruyor” dedi. İİBF Dekanı Prof. Dr. Gökhan Demirtaş, 2025-2026 akademik yılının ilk etkinliğinin Filistin konulu olmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Demirtaş, “Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü öğrencileri tarihi bir döneme tanıklık ediyor. Bu süreçte bireysel duyarlılığın sürdürülmesi büyük önem taşıyor” ifadelerini kullandı.

“İNSANİ YARDIM, ULUSLARARASI HUKUKTA SERBESTÇE YAPILMALIDIR”

Konferansın ana konuşmacısı Dr. Öğr. Üyesi Şahin Eray Kırdım, uluslararası hukukta insani yardım hakkının önemini vurguladı. IV. Cenevre Sözleşmesi’nin 23. ve 59. maddelerine göre insani yardımın serbestçe yapılması gerektiğini belirten Kırdım, “Abluka, uluslararası hukukta tamamen yasak değildir ancak sivillerin aç bırakılmasına veya yaşamsal ihtiyaçların engellenmesine yol açması hâlinde yasa dışıdır” dedi. İsrail’in insani yardımları engelleyerek uluslararası hukuku ihlal ettiğini ifade eden Kırdım, “Sumud Filosu’na yapılan müdahalenin hiçbir hukuki dayanağı yoktu. İsrail’in ablukası, uluslararası insancıl hukuk kurallarının bütününü ihlal etmektedir” değerlendirmesinde bulundu.

Kırdım, uluslararası hukukta ciddi zafiyetlerin ortaya çıktığını vurgulayarak, “İhlallerin tespit edilmesi sürecin başlangıcıdır. İsrail bu eylemler nedeniyle yargılanacak ve tazminat ödemek zorunda kalacaktır. Bu mesele sadece etik değil, aynı zamanda hukuki bir sorundur” dedi. Konferans, soru-cevap bölümünün ardından sona erdi.