Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

ÇOCUKLAR VAR YAŞAM VAR

ÇOCUKLAR VAR YAŞAM VAR
Deprem kuşağında, yani faylar üzerinde bir ülkeyiz. Kısa periyotlarla bize anlatıyor ama anlayan kim! Enkaz altında anne, baba ve de çocuklar… 7,7 ve 7,6 deprem şiddetiyle sarsılıyoruz… Tüm dünya acımızı paylaşmak için yollarda ekipmanlarıyla: Termal kamaralarıyla, kalp atışlarını belirleyen cihazlarıyla, katlarda oluşan hava boşluklarını ölçen sistemleriyle… Ve birde bizlerin Can Dostları köpekler. Her şey geçmişi unutmuş depreme kilitlenmiş… Köpekler onlara yaptığımız vahşi davranışlarımızı, ülkeler, birbirlerine söyledikleri “Kin ve nefret” söylemlerini, hepsini ama hepsini silmişler kafalarından, insanlık adına insanca davranışa yönelmişler… İzninizle, derleyebildiğim çocuk kurtuluşlarını anlatmaya, aktarmaya çalışacağım…. İskenderunlu Mahmut, depremden 57 saat sonra kurtulmuş; elinde muhabbet kuşuyla. 71. saatte kurtulan Ahmet Eren, “ Yarın okulum var benim, okulumu özledim!” 72. Saatte kurtulan Hazal, su veren AFAD görevlisine, “Ben daha muayene olmadım” Hatay’da enkaz altından çıkarılan Serap Ela, “Ben çok ağırım!” demesi yürekleri dağladı. “Taşıyıcı kolunu kesip seni kurtaracağız” diye ekibe,” kolumu mu keseceksiniz? “ diye sorması canımızı acıttı. Termal kamaralar enkazın altında iki ısı ölçüyor, sonra da iki kalp atışı. “Kimse var mı?” diye bağırıyorlar “ses” yok. Hilti ile delip ulaşıyorlar; iki çocuk birbirine sarılmış vaziyette. “Neden ses vermediniz” deyince, “ Biz Suriyeliyiz diye bizi çıkarmazsınız diye ses vermedik! Ah yavrum ah! Düşmanımız dahi olsa bizim evimize sığınırsa vermeyiz onu. Bizim geleneğimiz böyle. Daha yazılacak öyle hikayeler var ki, köşem yetmeyecek. Meksika Kurtarma ekibi “ Proteo” isimli köpekleriyle geliyorlar. Proteo, gördüğü manzara karşısına heyecanlanıyor; oraya koşuyor, buraya koşuyor; canlar kurtarıyor. En son girilmesi tehlikeli bir beton kayanın altına giriyor, ne kendi çıkabiliyor, ne de orada olan insan!… Meksika ekibi ülkemizden ayrıldı Proteo bizim köpeğimiz oldu artık. Ülkesinin meclisi kahramanlık madalyası veriyor ona. Alman Kurtarma ekibi de ayrıldı ülkemizden. Ekip içindeki “Dr. Daniel Lankers’”i unutamayız… Ne diyordu Daniel, “ Zeynep Hanım Korkma!” Zeynep Hanım korkmadı, kurtardı onu Daniel. Hani Yunus Emre bir şiirinde: “Mal sahibi mülk sahibi Hani bunun ilk sahibi Malda yalan mülkte yalan Var biraz da sen oyalan.” Şimdi malda yok, mülkte yok, ortalık toz duman… Öyle bir yere geldik ki, hiçbir sokağın ne adı var, ne de numarası, kısacası kaybolduk!… Şubat ayı en kısa ay derlerdi! Geçmek bilmiyor; günler ağır, günler ölüm haberleriyle geliyor, ölüyor insanlarımız. Halbuki yaşamayı hakketmişlerdi her biri. Yazımın başlığı “ Çocuk var yaşamak var” Deprem bölgesinden bir fotoğraf düşüyor sosyal medyaya . 3-4 yaşında bir kız çocuğu sokaklarındaki Yarığı görünce elindeki yara bandığıyla yarıkları bantlıyor! Yine bir çocuk annesini kaybetmiş, şöyle sesleniyor; “Yemek vakti de Akşam oldu de Baban geldi de Hadi beni eve çağır anne!” İkinci Dünya savaşı olmuş. Almanya yerle bir. Taş taş üstünde kalmamış. Amerikalı general, Alman generale, “ Artık bir daha sırtınızı doğrultamazsınız!” Alman generalin cevabı,” Üniversitelerimiz hala ayakta!” Ben burada bir ekleme yapayım: Almanların öğretim üyeleri, esir kaplarında dahi doktora tezi hazırlamış, savaş bittiğinde o tezler geçerli olmuş. Üniversiteler böyle ayakta kalmış! Kanal 3 televizyonunu izliyorum: Deprem bölgesinden gelen çocuklar toplanmışlar salonlarda, başlarında öğretmenleri. Valimiz Sn. Kübra Güran Yiğitbaşı’nın “Mutluluk Kervanı Projesi” vardı. Salonda onu uyguluyor öğretmenler ve Milli Eğitim Müdürümüz Sn. Miraç Sünnetci. Çocuklar işte o an unutmuşlar her şeyi; nasıl boya yapıyorlar resimleri. Afyon’da ki Mutluluk Kervanı oralara kadar uzanacak daha sonrası. Çünkü çocuklar yaşarken öğreniyor acıyı ve sevinci. İlköğretim, orta öğretim, Üniversiteler vakit geçirilmeden eğitim ve öğretime açılmalıdır. Buraları sosyalleşmenin ve iletişimin kurulduğu alanlardır. Bireysel terapi merkezleri gibidir. “Beraber çöktük, beraber çıktık!” diyor, enkazdan el ele çıkan yaşlı eşler. Bizde onlar gibi düşünmeliyiz… Umutlu yaşayınız…
Kültür Turizm Tanıtma ve Alt Yapı Hizmet Birliği toplantısı yapıldı
Sıradaki Haber Kültür Turizm Tanıtma ve Alt Yapı Hizmet Birliği toplantısı yapıldı
Reklamı Geç
Sayın Gayrimenkul