Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Çelebi ünvanı ilk Osmanlı Devleti’nde kullanıldı

Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Sultan Divani Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından “Mevlana ve Çelebilik” paneli düzenlendi.

Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Sultan Divani Uygulama ve Araştırma Merkezi

Erdal Akar Konferans Salonunda moderatörlüğünü Sultan Divani Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Dr. Öğretim Üyesi Ramazan Hüseyin Biçer’in yaptığı panel, Devlet Konservatuvarı Öğr. Gör. Yunus Emre Uğur’un hazırladığı; Arş. Gör. Ataberk Cingirt’in ney, Öğr. Gör. Dr. Özkan Özkoç’un ise kanun icra ettiği dinletiyle başladı. Panelde; “Çelebilik ve Afyonkarahisar’da Çelebiler” temalı sunumunu yapan Fen Edebiyat Fakültesi Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölüm Başkanı Prof. Dr. Cüneyt Akın, çelebilik kavramının, tarihsel ve kültürel miras açısından önemli bir değer ifade ettiğini söyledi. Çelebi meşrep olmanın özendirilmesi, desteklenmesi, takdir edilmesi, teşvik edilmesi ve ödüllendirilmesi gerektiğini ifade eden Akın, “Hatta bu anlayışın sertifikalandırılması, kamusal alanlarda görünür kılınması ve toplum genelinde farkındalık oluşturacak şekilde yaygınlaştırılması gerektiği düşünülmektedir” dedi.

“ÇELEBİ, ALLAH’IN KULU DEMEK”

Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Alper Günaydın ise “Tarihte ve Türk Kültüründe Çelebilik” sunumunu gerçekleştirdi. “Çelebi kelimesinin “Tanrı”, “Allah” ve “Rab” anlamlarında kullanılan “Çalap” kelimesinden türediğini belirtti. Çelebi kelimesinin tarihsel süreçte ilk olarak Osmanlı Devleti’nin kuruluş ve erken dönemlerinde şehzadeler için kullanıldığı söyleyen Günaydın, “Yıldırım Bayezid’in oğulları olan İsa Çelebi, Musa Çelebi, Süleyman Çelebi ve Mehmet Çelebi bu durumun açık örnekleridir. Nitekim Fetret Devri’nden sonra devleti yeniden toparlayan I. Mehmet de tarih literatüründe ‘Çelebi Sultan Mehmet’ olarak anılmaktadır. Bu bağlamda çelebi ünvanı, yalnızca bir şehzadelik ve asalet göstergesi değil; aynı zamanda okumuş, yazmış, bilgili ve yönetme ehliyetine sahip bir şahsiyeti ifade eden bir kavram olarak karşımıza çıkmaktadır” dedi.

“MESNEVİ’DE “ÇELEBİ” KAVRAMI DOĞRUDAN YER ALMIYOR”

“Mesnevi’de Çelebiliğin İzleri” konulu sunumunu yapan Felsefe Bölümünden Dr. Öğretim. Üyesi Mehmet Fatih Ünal ise Mesnevî’de, çelebi kelimesinin doğrudan kullanılmadığını kaydetti. Ünal, “Mevlânâ’nın diğer eserlerinde bu kelimenin geçip geçmediği hususunda ise kesin bir şey söylemek zordur. Bildiğim kadarıyla Mesnevî’de bu kavram açık biçimde yer almamaktadır. Divan’da ya da diğer eserlerde gözden kaçan bir kullanım olabilir; ancak bu konuda kesin konuşamam. Ayrıca Mevlânâ ile Mevlevîliği doğrudan özdeşleştirmediğimi de özellikle belirtmek isterim. Çelebi ünvanı Mevlevîlikte kullanılmıştır; ancak bu, Mevlânâ’nın bizzat kavramsallaştırdığı bir ifade değildir” dedi.

Verified by MonsterInsights