“YIL SONUNDA ENFLASYON YÜZDE 32–33 ARALIĞINDA”
Prof. Dr. Demirhan, 2025 yılını genel hatlarıyla değerlendirirken şu ifadeleri kullandı: “Bu yılı enflasyonla mücadelenin çok yoğun olarak sürdürüldüğü bir dönem olarak değerlendirebiliriz. Ancak hissedilen enflasyon, resmi rakamların üzerinde. Yıl sonu itibarıyla yüzde 32–33 bandında bir enflasyon oranı bekliyoruz.” Ekonomist Demirhan, Pazartesi günü açıklanacak ekim ayı enflasyon verisinin de bu tahminleri destekleyeceğini söyledi.
“FAİZ İNDİRİMİ BAŞLADI AMA KREDİ MALİYETLERİ HÂLÂ YÜKSEK”
Merkez Bankası’nın son faiz indirimi kararını değerlendiren Prof. Dr. Demirhan, politika faizinin 39,5’ten 38–38,5 bandına gerilediğini hatırlatarak şunları söyledi: “Merkez Bankası faiz indirimine gitti, ancak makro ihtiyati tedbirler yani kredi büyüme sınırları devam ediyor. Faiz oranları düşse de kredi maliyetleri hâlâ yüksek. Kasım ayında PPK’nın pas geçmesi, Aralık’ta ise 100 baz puan civarında sınırlı bir indirimle yılı tamamlaması muhtemel.” Demirhan, 2025’in özellikle dar ve sabit gelirli kesimler açısından zorlu geçtiğini vurguladı: “Enflasyonun yüksek, kredi maliyetlerinin ise pahalı olduğu bir yılı geride bırakıyoruz.”
“2026’DA ENFLASYONUN %20–25 ARALIĞINA GERİLEMESİ BEKLENİYOR”
2026 yılına dair beklentilerini de paylaşan Prof. Dr. Demirhan, Merkez Bankası’nın Orta Vadeli Program kapsamında yüzde 16’lık enflasyon hedefi belirlediğini, ancak bu hedefin tutturulmasının zor olduğunu söyledi. “7 Aralık’ta yayımlanacak Enflasyon Raporu’nda olası bir revizyon görebiliriz. Mevcut tahminler, 2026’da enflasyonun yüzde 20–25 bandına gerileyeceğini gösteriyor. Yani 2026 yılına geldiğimizde ‘enflasyonun yüzde 20’ler seviyesinde’ olduğunu konuşuyor olacağız. Elbette daha düşük oranlar arzu edilir ama mevcut ekonomik koşullar bunu zorlaştırıyor.”
“KÜRESEL EKONOMİDE TRUMP ETKİSİ SÜRECEK”
Prof. Dr. Demirhan, küresel ekonomik görünümü de değerlendirerek, 2025’in ABD merkezli gelişmelerle dolu geçtiğini söyledi: “Bir tarafta Trump’ın açıklamaları, diğer tarafta Trump-Paul çekişmesi ve FED’in para politikalarıyla yoğun bir yılı geride bıraktık. 2026’da FED’in bir faiz indirimi daha yapması bekleniyor. Trump’ın özellikle gümrük tarifeleriyle ilgili söylemleri de 2026’da gündemde kalmaya devam edecek.” ABD Başkanı Donald Trump’ın Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile gerçekleştirdiği son görüşmenin, iki ülke arasındaki ticaret ilişkilerinde yeni adımların habercisi olabileceğini belirten Demirhan, “2026’da bu temasların sık sık tekrarlanacağını öngörüyoruz” dedi.
“AVRUPA EKONOMİSİ TOPARLANMA EĞİLİMİNDE”
Avrupa’da savunma ve altyapı harcamalarına ayrılan bütçelerde belirgin bir artış olduğunu belirten Demirhan, “Bu durum Avrupa ekonomilerinde büyümeyi destekleyebilir” dedi. “Gelişmekte olan ülkeler açısından ise 2026 yılı, altın ve petrol fiyatlarının belirleyici olacağı bir dönem olacak. Petrol fiyatlarındaki düşüşün sürmesi, bizim gibi gelişmekte olan ülkeler için önemli fırsatlar yaratabilir.”
“ALTINDA KADEMELİ ALIM, BORSADA TEMKİNLİ STRATEJİ”
Türk yatırımcıları açısından portföy çeşitliliğinin önemine değinen Prof. Dr. Demirhan, 2023’ten bu yana altın fiyatlarının ciddi oranda yükseldiğini hatırlattı: “Altın 20 Ekim’de 4.300 dolarla zirve yaptı, ardından doğal bir düzeltme yaşandı. 2026’da altının yeniden yukarı yönlü hareket etmesi bekleniyor. Ancak yatırımcıların yüksek seviyelerden değil, her düzeltme sonrasında kademeli alım yapmaları daha doğru olur.” Demirhan, borsa tarafında ise temkinli olunmasını önerdi: “Borsada büyük alımların en az 3–4 ay ertelenmesi, dalgalanmalara karşı koruyucu olur. 2026’nın ilk çeyreğinden itibaren kademeli pozisyon artırımı uygun bir stratejidir.”
“2026, TEMKİNLİ BİR İYİMSERLİK YILI OLACAK”
Değerlendirmesinin sonunda Prof. Dr. Demirhan, “2025 yılı yüksek enflasyon ve yüksek faizle geçti. 2026’da ise dezenflasyon sürecinin etkilerini hissedeceğimiz, ancak hâlâ dikkatli olmamız gereken bir döneme giriyoruz. Temkinli iyimserliğin öne çıkacağı bir yıl bizi bekliyor” ifadelerini kullandı.
