Nöbetçi Eczaneler
Türkiye’de insansız hava araçları ve akıllı görüntüleme sistemlerine yönelik çalışmalar yürüten iki teknoloji şirketi, savunma sanayisindeki yerlilik oranını artırma ve dışa bağımlılığı azaltma yönünde önemli bir işbirliğini hayata geçirdi. Yapay zeka destekli kamera tabanlı algılama teknolojileri alanında uzmanlaşan Büyütech ile döner ve sabit kanatlı insansız sistemler geliştiren Titra Teknoloji, 17. Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı (IDEF 2025) kapsamında stratejik işbirliği protokolü imzaladı. Bu kapsamda, Titra Teknoloji’nin geliştireceği hava platformlarında yer alacak yüksek performanslı kamera sistemlerinin tasarımı, üretimi ve entegrasyonu Büyütech tarafından gerçekleştirilecek. TİTRA Teknoloji’nin sahip olduğu SAVX Teknoloji’nin MERKÜT FPV dronundan başlayarak, ALPİN ve ALPİN-2 İnsansız Helikopter, DELİ Kamikaze İHA, PARS Gözcü İHA gibi platformlardaki kamera sistemi ihtiyacının Büyütech’in çözümleriyle karşılanması hedefleniyor. Ürün entegrasyonu ile başlayan bu işbirliğinin ilerleyen dönemde farklı modellerle gelişme potansiyeli bulunuyor.
TOGG’DAN SONRA İHA’LARIN GÖZÜ OLACAK
Büyütech ile Titra Teknoloji arasındaki işbirliği, sivil alanda edinilen teknolojik yetkinliğin savunma uygulamalarına aktarılması bakımından dual use (çift kullanım) stratejisinin başarılı bir örneğini oluşturuyor.
Büyütech; Togg, Ford Otosan ve Tofaş gibi sektörün öncü otomotiv üreticileriyle geliştirdiği Gelişmiş Sürücü Destek Sistemleri (ADAS) ve kamera sistemleriyle, sivil mobilite alanında yüksek teknoloji çözümleri sundu ve bu alanda derin bir ürünleşme deneyimi kazandı. Hayata geçirilen işbirliği ile bu mühendislik ve ürünleşme birikimi, güvenlik odaklı savunma çözümlerine taşınacak. Güçlü biri seri üretim kapasitesine sahip olan Büyütech, yılda 1 milyon adet kamera üretme altyapısını kısa sürede 3,5 milyon adede çıkarmayı planlıyor. Savunma sanayisinde insansız sistemlerin yaygınlaşmasıyla birlikte teknolojik doğrulukla birlikte ölçeklenebilirlik ve güvenilir tedarik de stratejik önem kazandı. Büyütech, hem yüksek teknoloji hem de sürdürülebilir üretim gücüyle bu boşluğu doldurmayı hedefliyor. Bu işbirliğiyle gelecekteki otonom, modüler ve milli savunma sistemlerine temel oluşturulması da öngörülüyor. >>>AA
