“SADECE MADEN DEĞİL, MARKA SATMALIYIZ”
Maden sektörünün Türkiye ekonomisindeki stratejik rolüne dikkat çeken Çekiç, artık sadece ham madde ihracatının yeterli olmadığını vurguladı. Katma değerli üretim, teknoloji, tasarım ve markalaşma gibi unsurların sektörün geleceğinde belirleyici olacağını belirten Çekiç, “Türkiye’yi maden ihracatında yalnızca miktar değil, kalite ve birim fiyat açısından da zirveye taşıyacağız” dedi.
GÜÇLÜ VİZYON, GERÇEKÇİ HEDEFLER
Yeni dönem vizyonunu “Daha Çok Katma Değer, Daha Çok İhracat ve Dünyada Güçlü Bir Türkiye Markası” olarak açıklayan Çekiç, Ar-Ge yatırımlarını artırmak, modern üretim altyapısını yaygınlaştırmak ve sektöre nitelikli iş gücü kazandırmak adına projeler geliştireceklerini söyledi.
BÜROKRASİDE REFORM, TANITIMDA ATILIM
Maden ihracatçılarının karşılaştığı yüksek izin bedelleri, mevzuat karmaşası ve finansmana erişim gibi sorunlara kalıcı çözümler üretmek üzere kamu ile daha etkin bir iş birliği kurulacağını söyleyen Çekiç, “Sektörün sesi olmaya değil, çözümün bir parçası olmaya geliyorum” ifadelerini kullandı. Ayrıca Türkiye’nin eşsiz maden rezervlerinin tanıtımı için fuarlarda aktif tanıtım, dijital pazarlama, mimar ve tasarımcılarla iş birlikleri gibi adımları önceliklendireceklerini vurguladı. Metin Çekiç, adaylık açıklamasında sadece yöneten değil, birlikte üreten bir anlayışla hareket edeceklerinin de altını çizdi. Tüm ihracatçılara kulak veren, sorunları ortak akılla çözen bir yönetim modeli hedeflediğini belirterek, “Kişisel değil, sektörel çıkarı ön planda tutan bir İMİB için adayım” dedi. Çekiç, “Şimdi Türkiye maden sektörünü küresel sahnede daha görünür, daha güçlü ve daha saygın hale getirme zamanı. Hep birlikte daha güçlü bir İMİB, daha güçlü bir sektör ve daha güçlü bir Türkiye için çalışmaya hazırım” sözleriyle çağrısını yineledi. >>>Haber Merkezi