Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

“Bazı alanlarda birçok büyük üniversitenin önündeyiz”

“Bazı alanlarda birçok büyük üniversitenin önündeyiz”
Kanal 3’te Gündem Analiz programında açıklamalarda bulunan AFSÜ Rektörü Prof. Dr. Nurullah Okumuş, AFSÜ’nün bazı alanlarda Türkiye’deki birçok büyük üniversitenin önünde olduğunu söyledi Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nurullah Okumuş, Kanal 3 ekranlarında Berna Uğur Türksoy’un hazırlayıp sunduğu Gündem Analiz Programına konuk oldu. Okumuş, programda AFSÜ’nün yaptığı çalışmaları anlattı. Okumuş, “Biz depremden sonra çok kısa süre içerisinde çocuk ve erişkin ruh sağlığı bölümümüzdeki hocaların talebiyle Afyonkarahisar’a gelen depremzedeler için polikliniğimizde randevu gerekmeden birimimizi açtık. Bu kliniğimizde 49 tane erişkin, 37 tane çocuk hastamız toplam 86 tane depremzede faydalandı ve şu anda bunların bir kısmı da takip ediliyor. Onlar da çok memnun kaldı” dedi. “8 AYRI EKİPLE 115 PERSONELİMİZİ DEPREM BÖLGESİNDE GÖREVLENDİRDİK” Vali Kübra Güran Yiğitbaşı’nın başkanlığında depremin ilk gününden itibaren organize olduklarını ve üzerine düşen görevi yaptıklarını kaydeden Okumuş, “Yapmamız gereken hizmetlerden birisi bu bölgedeki sağlık hizmetini sunmaktı. İlk günden itibaren hemen ekiplerimizi ayarladık, çok fazla gönüllümüz ve personelimiz oldu. 8 ayrı ekip olarak 115 personelimizi orada görevlendirdik. Personelimizin büyük kısmını Hatay’a yönlendirdik. Orada Mustafa Kemal Üniversitesi’nde çok ciddi ihtiyaç olduğunu biliyorduk. Hemen bizim ekibimiz gitti, hastaneyi ilk organize eden ekip bizim ekibimizdi” diye konuştu. “DEPREMLER SALGINA ZEMİN OLUŞTURUR” Okumuş, “Depremler salgına zemin oluşturur, Niçin? Deprem anında bir kere alt yapınız tamamen gider, su kesilir, hijyen belli bir süre ertelenir. Bunun yanında göçük altında yaralı veya hayatını kaybetmiş insanlar uzun süre kaldıklarında özellikle cesetler bir süre sonra çürümeye neden olur. Burada farklı mikroorganizmaların üremesine neden olur. Bu binaların altında örneğin 10 katlı bir apartmandan bahsedelim, bu 10 katlı apartmanın her katında 2’şer tane daire olduğunu düşünün. Her dairenin de bir mutfağı olduğunu düşünün, her mutfakta da dolapta veya farklı yerlerde gıdalarınız var. Bütün bunlar depremden sonra hepsi göçük altında kalır. Bütün bunlar bir araya geldiğinde bizim pandemide gördüğümüz salgından farklı olarak lokal daha çok çürüme, bozulma veya hijyen yetersizliğine bağlı daha çok da bakteriyel özellikte salgınlar görülebilir” dedi.  “ORGANİZE OLMAZSANIZ DARMADAĞIN OLURSUNUZ” Okumuş, “Son 3-4 yıllık sürece baktığımızda, Dünya tarihinde böyle uzun yıllara yayılabilecek, olayları arka arkaya yaşadık. Bir insanın yaşamında kaç defa böyle büyük bir pandemi denk gelir? Bize denk geldi. 2,5 yıl tüm Dünya’yı etkileyen bir pandemi süreci yaşadık. Arkasından da deprem, sel, afetler, yangınlar bunların hepsini yaşadık. Sahada bulunan sağlık çalışanları bir kere bu süreçte çok şey öğrendi. Ciddi tecrübe edindiler, bir kere bu tür durumlarda organizasyon nasıl olmalı bakın bu çok önemli. Organize olmazsanız darmadağın olursunuz. Ekipler,  organizasyonu çok iyi öğrendi. Nasıl çalışılması gerekiyor?, Nelere dikkat edilmesi gerekiyor?, Hangi tedbirleri almamız gerekiyor? En önemlisi de belli bazı şeylerden fedakarlık yapmamız gerektiğini öğrendi. Bu sadece sağlık çalışanlarımız için değil, tüm vatandaşlarımız için böyle oldu.  Hayatları boyunca unutmayacakları tecrübeler edindiler. Pandemi sürecinde hastaya nasıl yaklaşılır? Nasıl tedavi edilir? Nasıl tedbir alınır? Nasıl halk korunur? Diğer hastalardan nasıl izole edilir? Bütün bunlar öğrenildi. Afete baktığımızda da ben açıkçası, 2 tane büyük depremde bulundum. Birisi Kaynaşlı da 1999 yılında 4 gün orada depremi duyar duymaz kendi aracımla gitmiştim. Bolu Dağı yıkıktı, jandarma eşliğinde beni Bolu Dağı’ndan geçirdiler ve gittiğimde kimse yoktu. Sabaha kadar sadece damar yolu açtım. En büyük ihtiyaçlardan birisi odur. Arkasından da Van depremi. O süreçten bu sürede geldiğimde bir kere afete yaklaşımda, sağlık açısından arama kurtarma açısından çok iyi noktaya geldiğimizi çok rahatlıkla söyleyebilirim. Ekiplerimiz çok profesyonel çalıştı. Farklı ülkelerden 80 civarında ekip vardı, onların da açık ve net bir şekilde söylediği gerçekten çok profesyonel çalışan, çok organize hızlı çalışan ekipler var” ifadelerini kullandı.  “DÜNYA’NIN PEK ÇOK ÜLKESİNDEN ÜLKEMİZ SAĞLIK HİZMETİ ALMAK İÇİN TERCİH EDİLİYOR” Okumuş, “Dünya’nın pek çok ülkesinden ülkemiz sağlık hizmeti almak için tercih ediliyor. Buraya insanlar geliyor, kendi ülkeleriyle kıyaslıyorlar ve aradaki farkı da görebiliyorlar. Mutlaka eksik olacaktır ama o eksikleri de en kısa sürede düzeltmek en hasarsız, kusursuz şekilde atlatmak önemli. Ben sağlıkçılarımızla, sağlık ekiplerimizle, bu camianın bir parçası olarak gerçekten gurur duyuyorum. Pandemi dönemi de dahil olmak üzere, afet döneminde de yaptıkları her şey için çok çok teşekkür ediyorum” diye konuştu.  “AFSÜ OLARAK BİZ DİĞER ÜNİVERSİTELERDEN FARKLIYIZ” Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi’nin sağlık temalı bir üniversite olduğunu söyleyen Okumuş, “AFSÜ olarak biz diğer üniversitelerden farklıyız, şu açıdan farklıyız, sağlık temalı bir üniversiteyiz. Sağlık dışında hiçbir bölümümüz yok. Pandemi süreci ve afet süreçleri aslında öğrencilerimiz için iyi bir eğitim süreci. Bu tür süreçlere hazırlıklı olmak, öğrenme açısından çok önemli. Depremden sonra biz, hızlı bir şekilde YÖK ile de temasa geçerek, neler yapacağız? Konusunda temaslarımız oldu. YÖK uzaktan eğitimin öncelik olarak yapılması konusunda bazı kararlar aldı. Deprem süreci tam da eğitimin başlayacağı bir süreçti, şimdi bu çocukların gelip burada, ailesini depremde kaybetmiş olabilir, evi yıkılmış olabilir, barınacak, ekonomik olarak ihtiyacı var. Derdi şu anda afet bölgesi. Şimdi sizin bu öğrenciye sen gel burada ders yap demenin hiçbir mantıkla alakası yok. Kendini veremez, gelemez de zaten. Açıkça söyleyen öğrencilerimiz oldu. Hemen ihtiyaçlarını karşıladık” dedi.  “ECZACILIK FAKÜLTEMİZ TÜRKİYE’DE EN ÇOK TERCİH EDİLEN FAKÜLTELERDEN BİRİSİ OLDU” AFSÜ’nün bazı alanlarda Türkiye’deki birçok büyük üniversitenin önünde olduğunu söyleyen Okumuş, “Fizik tedavi, ortopedi, beyin cerrahisi birçok alanda ön sıralarda yer aldığımızı çok rahatlıkla söyleyebilirim. Yüzde yüz doluluk oranıyla gidiyoruz. Bunun en güzel nedenlerinden birisi kalitenin giderek artması. Akademisyen sayımız 350’lerden 530’lara çıktı. Öğrenci sayımız 4 binlerden, 7 binlere çıktı. Ciddi oranda öğrenci sayısında artış var. Eğitimle ilgili ne ihtiyaç varsa, hiç yüksünmeden ne gerekiyorsa biz sağladık ve sağlamaya da devam ediyoruz. Eczacılık Fakültesi açısından göreve geldiğimizde açılmış bir fakülte olmasına rağmen şu anda Türkiye’de en çok tercih edilen fakültelerden birisi oldu. Çünkü hiçbir eksiğimiz yok” dedi.>>>Alkan Kurt
Reklamı Geç
Sayın Gayrimenkul