Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

“Azımsanmayacak derecede tehlikeli bir bölgedeyiz”

“Azımsanmayacak derecede tehlikeli bir bölgedeyiz”
Depremle Yaşam Paneli’nde konuşan AKÜ DUAM Müdürü Prof. Dr. Çağlar Özkaymak, “Afyonkarahisar, büyük depremler meydana getiren bir alanda değil; ama azımsanmayacak derecede tehlikeli bir bölgedeyiz” dedi ATSO KOBİ Akademisi etkinlik takvimi çerçevesinde Depremle Yaşam Paneli düzenlendi. ATSO Meclis Salonu’nda gerçekleştirilen panele ATSO Meclis Başkanı Mustafa Ali Çelikten, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hayrettin Güzbey, Meclis Başkan Yardımcısı Şükrü Bızıkçı, Yönetim Kurulu Üyeleri Fatih Mühsürler ve Kerem Güzel, Meclis Üyeleri, Meslek Komitesi Başkan ve üyeleri ile firmaların temsilcileri katıldı.  Panelin açış konuşmasını ATSO Meclis Başkanı Mustafa Ali Çelikten yaptı. Çelikten, “Deprem dolayısıyla yeni bir atasözü gibi bir cümleyi kullanmaya başladık: Deprem değil binalar öldürür. Bu gerçekliği kabul ettiğimiz andan itibaren önlem almaya başlayacak; güzel memleketimizde huzur ve afiyetle, birlik ve beraberlik içinde yaşayacağız. Ben panelimizin faydalı olacağını düşünüyor, konuşmacılarımıza ve katılımcılarımıza teşekkür ediyorum” dedi. “200 BİNE YAKIN İŞLETME ASRIN FELAKETİNDEN ETKİLENDİ” ATSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hayrettin Güzbey de selamlama konuşması yaparak “6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş merkezli iki büyük deprem yaşadık; çok kısa bir süre sonra Hatay merkezli iki büyük deprem daha meydana geldi. Bu depremlerde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifa diliyorum. Depremler, bölgedeki 11 ili ve bu illerde yaşayan 14 milyon kişiyi doğrudan, ülkemizdeki diğer tüm illeri de dolaylı olarak etkiledi. Deprem bölgesindeki 200 bine yakın işletme, asrın felaketinden etkilendi. Depremlerin ardından meydana gelen iç göç hareketliliği de bölgedeki üretimi olumsuz yönde etkileyeceğe benziyor. Uzmanlara göre deprem bölgesindeki ekonomik faaliyet kısa vadede yarı yarıya düşecek” ifadelerini kullandı.  28 DİRİ, 3 OLASI DİRİ FAY Afyon Kocatepe Üniversitesi Deprem Uygulama ve Araştırmaları Merkezi Müdürü Prof. Dr. Çağlar Özkaymak, “Afyonkarahisar, büyük depremler meydana getiren bir alanda değil; ama azımsanmayacak derecede tehlikeli bir bölgedeyiz. Son yapılan çalışmalar, Afyonkarahisar’ın Batı Anadolu’daki 4 blokun kesişim noktasında olduğunu bize gösteriyor. Tektonik olarak da aktif bir bölgedeyiz, Akşehir-Simav Fay Sistemi üzerindeyiz. Banaz ile Çay arasında bir hareketsizlik söz konusu. Normalde biz böyle bir hareketsizlik beklemeyiz. Bu bölgede olası sismik boşluk söz konusu. Bu bölgeyi Üniversite olarak yaptığımız çalışmalarla izliyoruz. Afyonkarahisar merkezde en son yıkıcı deprem 13 Mayıs 1876 yılında gerçekleşti. Bu depremin büyüklüğü 6,7; şiddeti 9’du. Afyonkarahisar’ın genelinde 28 diri, 3 olası diri fay bulunuyor. Beklenen en büyük deprem ise 6,2 ilâ 6,8 arasındadır” dedi. Afyon Kocatepe Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi ve Ulaştırma Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Akbulut ise şu ifadeleri kullandı: “Kanun ve denetleme konusunda af olmaz. Burada çok sıkı durulması gerekir. Şehir planlaması sırasında, binalar yapılmadan önce konunun uzmanlarına danışmalıdır. İnsan odaklı karar alınmalıdır. Otomobillerimizi iki yılda bir fenni muayeneye götürürüz; ancak inşaatta bu uygulama olmuyor. Özellikle suya doymuş zeminlerde bu konunun denetlenmesi gerekir. İnşaatın sağlam olması ile ilgili Hammurabi ve Fatih Sultan Mehmet’in Kanunnameleri bulunuyor. İnşaat için yetkinlik aranmalıdır, yetkinliklerin çok iyi belirlenmesi gerekiyor. Fatih Sultan Mehmet’in Kanunnamesi’ni uygulasak bugün bu durumda olmayız. Biz Nurdağı’nda incelemeler yaptık. Zemin seçimi doğru yapılsaydı, büyük yıkımın önüne geçilirdi.” “ÖNCE TEMEL İHTİYAÇLAR KARŞILANMALI” Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilimdalı Başkanı Prof. Dr. Yüksel Kıvrak, “Depremden etkilenen 3 kesim var: Birincisi depremi yaşayanlar; ikincisi depremi yaşamamış bile olsa depremi yaşayanların aileleri; üçüncüsü ile deprem nedeniyle bölgeye gidip yardım çalışmasına katılanlardır. Depremi yaşayanların öncelikle temel ihtiyaçları karşılanmalı. Temel ihtiyaçların ardından güvenlik ihtiyacının giderilmesi, ardından da altyapı ve sosyal ihtiyaçların sağlanması gerekiyor. Medyanın doğru kullanımı ve haberleşmenin kesilmemesi de bu dönemin atlatılmasında çok önemlidir” ifadelerini kullandı.   “BİR AYLIK DÖNEMDE ARTIŞ YAŞANDI” Panelde son konuşmacı olan Axa Sigorta Akdeniz Bölge Müdürü Murat Can da şu vurguları yaptı: “Sigorta risk oluştuktan sonra devreye giren bir enstrüman olarak görülüyor. Ancak riskimizi yönetebilirsek istenen sonuca ulaşabiliyoruz. Risk olarak gördüğümüz konuların sigorta poliçelerini satın alıyoruz. Bizim poliçe satın almalarımız bilgi temelli değil, musibet temellidir. Deprem, oluşma frekansı daha geniş; ama şiddeti çok yüksektir. 6 Şubat’tan sonra DASK ve konut sigortasında büyük artış oldu. Ancak bir ayın sonunda eski durumuna dönmeye başladı. Deprem bölgesindeki tahmini 50 milyar dolarlık hasarın 2,5 milyar dolarını özel sigorta şirketleri tazminat olarak ödeyecek. Gönül isterdi ki hepsi sigorta şirketleri tarafından karşılansaydı.” Panel, soru-cevap bölümüyle devam etti. ATSO Meclis Başkanı Mustafa Ali Çelikten, panelin sonunda teşekkür konuşması yaparak “Tüm sektörlerimiz, Üniversitelerimiz, şehir dışından gelen uzmanlarımız ile birlikte bilinçlendirme faaliyetleri yapmamız gerekiyor” dedi.>>>Alkan Kurt        
“İş dünyasında rekabet çok fazla”
Sıradaki Haber “İş dünyasında rekabet çok fazla”
Reklamı Geç
Sayın Gayrimenkul