#Yenidoğan Çetesi soruşturması devam ederken, Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü Suçlar ve Terör Suçları Bürosu’nda görevli Savcı Yavuz Engin, 4 Eylül 2024’te tehdit edildiğini belirterek şikayette bulundu. İddiaya göre, soruşturma kapsamında tutuklu Tuğçe Toptemel’in tahliye edilmemesi halinde suikast planlandığı, bu planın tutmaması durumunda Engin’in Ankara’daki kız kardeşinin hedef alınacağı belirtildi. Savcı Engin, Aylin Arslantatar’ın “Ne olur Yavuz hayatta kalmak istiyorsan dediklerini yap, kendi canından korkmuyorsan bile eşin çocuğun ailen var” sözleriyle ailesini tehdit ettiğini ifade etti.
Makam Odasındaki Yüzleşme
1 Ekim 2024’te Aylin Arslantatar ve Mustafa Kemal Zengin, Savcı Engin’in makam odasına gelerek baskı yaptı. Zengin, kendisini İçişleri Bakanlığı eski müsteşarı ve istihbarat görevlisi olarak tanıtarak devlet bağlantılarını öne sürdü. İddianamede, Zengin’in “Senin attığın adımdan, WhatsApp’ından, gittiğin poligondan, Bolu’daki ailenden haberleri var” diyerek takip edildiğini ima ettiği, profesyonel bir ekibin suikast için hazırlandığı ve kız kardeşinin de hedefte olduğu belirtildi. Zengin, parmağını sallayarak “Konuyu kapat, içeridekini çıkarabildiğin kadar erken çıkar” dediği, ailesine “kötü bir şekilde acı vermek derdindeler” tehdidinde bulunduğu aktarıldı.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı iddianamesinde, Mustafa Kemal Zengin liderliğindeki örgüt, silahlı hafiyelik örgütü olarak tanımlandı. Örgütün suikast hazırlığı yaptığı, kamu kurumlarından teknik destek aldığı, el bombası, tabanca ve ateşli silah temin edebildiği, üyeleri aracılığıyla kişisel verileri ele geçirdiği vurgulandı. Örgüt üyelerinin yargıyı etkileme, emir-komuta zinciriyle hareket ettiği ve kamu güçlerini kullanarak mağdurlara ait verileri aktardığı ifade edildi. İddianamede Savcı Yavuz Engin ile iki kişi müşteki, 13 kişi sanık olarak yer aldı.
Ağır Cezalar Talep Edildi
Dava, Bakırköy 21. Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün görülecek. Duruşmada sanıkların savunmaları alınacak. İddianamede, Mustafa Kemal Zengin, Aylin Arslantatar ve Gökhan Güler hakkında “kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle tasarlayarak öldürmeye teşebbüs”, “suç işlemek amacıyla silahlı örgüt kurmak”, “yargı görevini yapanı etkilemeye teşebbüs”, “var olan ya da varsayılan suç örgütlerinin isimlerini kullanarak birden fazla kişi ile birlikte tehdit”, Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanunu’na muhalefet, “ruhsatsız silah taşıma veya bulundurma”, “özel hayatın gizliliğini ihlal”, “kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek veya yaymak” suçlarından 48 yıldan 100 yıl 6 aya kadar hapis cezası talep edildi. Diğer 10 sanık için ise değişen oranlarda cezalar istendi.