Antalya’nın Kepez ilçesinde 2007 yılında Ş.T. ile evlenen Hüseyin A., iki kız ve bir erkek çocuk sahibi olduktan sonra önceki yıl boşandı. Boşanmanın üzerinden birkaç gün geçmeden Hüseyin A.’yı arayan komşusu, eski eşinin kuzeniyle ilişkisi olduğunu ve çocukları için DNA testi yaptırması gerektiğini söyledi. Bu ihbar üzerine Hüseyin A., Antalya 13’üncü Aile Mahkemesi’ne başvurarak babalık davası açtı.
DNA Testi Gerçeği Ortaya Çıkardı
Mahkeme kararıyla Antalya Adli Tıp Grup Başkanlığı’nda gerçekleştirilen DNA testinde çarpıcı sonuçlar elde edildi. Hüseyin A.’nın 16 yaşındaki oğlu E.A.’nın yüzde 99,99 olasılıkla biyolojik babası olduğu belirlendi. Ancak 13 yaşındaki kızı H.A. ve 10 yaşındaki kızı E.A. için biyolojik babalık olasılığı bulunmadı. Bu rapor üzerine mahkeme, iki kız çocuğunun soy bağının reddine karar verdi.
Raporun ardından eski eş Ş.T., iki kız çocuğu için kuzeni M.K. hakkında babalık davası açtı. Dava süreci devam ederken Ş.T., geçen Ağustos ayında hayatını kaybetti. Mahkemece istenen yeni DNA testinde M.K.’nin iki kız çocuğunun yüzde 99,9 oranında biyolojik babası olduğu ortaya çıktı. Ancak M.K., bu sonuçları kabul etmediği belirtildi.
Hüseyin A., yeni DNA testi sonuçlarının mahkeme sürecinin devam ettiğini ve 3 Aralık’ta duruşma görüleceğini kaydetti. Davayı açan Ş.T.’nin vefat etmesi nedeniyle mahkemenin çocuklar için kayyum atayacağını ifade etti. Bu durum, çocukların yasal velayet ve bakımını etkileyecek.
Hüseyin A., ilk DNA testi sürecinde eski eşinin ve oğlunun ev, araba gibi malları biyolojik baba olarak M.K.’nin üzerine devrettiğini ve mal kaçırdığını anlattı. Bu nedenle tazminat davası açtıklarını belirten Hüseyin A., “Hukuki olarak ne gerekiyorsa sonuna kadar devam edeceğiz” dedi.