Görüntülerde, bir kişinin kucağındaki bebeğini kurtarmak için oda dumanla kaplanırken bebeğini atmaya çalıştığı, çevredeki vatandaşların ise çocuğu atmamaları için bağırdığı anlar yer alıyor. Aynı şekilde, çatı katında mahsur kalan bir kişinin ise pencereden atlayarak kaçma çabaları, yangının korkunç boyutlarını gözler önüne seriyor. Bunlar, sadece bir kaç kişinin yaşadığı korkunç anlar olsa da, tüm oteldeki insanlar için ölüm kalım mücadelesi anlamına geliyordu.
Otel çalışanı Mehmet Can Gezici, yangına uykuda yakalandıklarını ve dışarı çıktıklarında yaşadıkları korkunç manzarayı aktardı. “Otel ortadan yanmaya başlamıştı, alevler yukarıya doğru ilerliyordu. Yardım etmeye çalıştık, yastıklarımızı, yorganlarımızı camdan atlayanlar için götürdük. En üst kattan bayan bir hemşirenin atlamasını görmek zorunda kaldık,” diyen Gezici, o korku dolu anların izlerini hala taşıyor.
Yangında, pek çok kişi hayatını kaybetti, kurtulanların sayısı ise çok az oldu. O anların hatırlanması bile o kadar zor ki, kurtulmaya çalışan insanlar ve o dehşet anlarını yaşayanlar, hâlâ yaşadıkları travmayı anlamakta güçlük çekiyor.
Bu trajedi, hayat kurtarma, yangın güvenliği ve acil durum yönetimi konularında daha fazla önlem alınması gerektiğini bir kez daha gözler önüne seriyor. Yangının ve o korkunç anların sonrasında, bu tür felaketlere karşı daha etkin ve hızlı müdahale edebilmek için neler yapılması gerektiği üzerine ciddi düşünülmesi gerekiyor.