Nöbetçi Eczaneler
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Afyonkarahisar Merkez İlçe Başkanlığı, parti binası önünde basın açıklaması yaptı. CHP Merkez İlçe Başkanı Büşra Dişçioğlu Çetinöz, “Bugün 106. yıl dönümünde 23 Temmuz 1919 da başlayan Erzurum Kongresiyle Milli Mücadele’nin yol haritasını çizen Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını saygıyla anıyor, bugün o kahraman yurtseverlerin evlatları olarak millet iradesini egemen kılmak için hala mücadele ediyoruz. Özgür Türkiye’yi inşa edene kadar mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz” dedi.
“SEÇİM ÇAĞRIMIZI BİR KEZ DAHA YENİLİYORUZ”
İktidarı ekonomi üzerinden eleştiren Başkan Çetinöz, “Ülkemizin bel kemiğini oluşturan çiftçilerimiz tarımda da maalesef alarm zilleri çalıyor. Çiftçimiz artan gübre fiyatları tohum ve mazot fiyatları karşısında eziliyor. Bütçesini aşan maliyetler belirsiz teşvik politikaları yüzünden tarlalarını ekemez hale geldi. Ürünler bahçede çürürken soframıza yansıyan fiyatlarda cep yakıyor. Kendi kendimize yeten bir Türkiye olabilmemizin ideali ancak güçlü tarımla mümkündür. Gün geçtikçe dışa bağımlı hale gelen ülkemizde hükümete üreticiye taban fiyat garantisi vermeye çiftçi borçlarını ve faiz yükünü derhal ertelemeye sulama projelerini ve kooperatif desteklerini acilen hayata geçirmeye davet ediyoruz. Bu Ülkede çiftçinin, öğrencinin, emeklinin geçim sıkıntısına politikalar üretmek yerine artan vergilerle vatandaşın yükünü ağırlaştırırken lütuf ve şatafat içinde halktan kopuk yaşamaya devam eden AKP hükümetinin seçim çağrımızı bir kez daha yeniliyoruz” ifadelerini kullandı.
“ADALETİN TERAZİSİ ŞAŞMADAN İŞLEMELİDİR”
Kadın ve çocukların huzur içinde yaşamaları gerektiğine vurgu yapan Başkan Büşra Dişçioğlu Çetinöz, “Her gün katlanarak büyüyen kadın cinayeti haberleri ise toplumsal vicdanımızı derinden yaralıyor. İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararından derhal dönmek, ailenin korunması ve kadına şiddetin önlenmesi kanununu güçlendirmek, şiddet uygulayanlara caydırıcı cezalar vermek ve rehabilitasyon merkezlerini yaygınlaştırmak kadını çocuğu vatandaşı korumak devletin birinci görevidir. Ancak bugün geldiğimiz noktada Mattia Ahmet Minguzzi’nin annesi oğlunun katillerine karşı başlattığı oturma eylemini aldığı ölüm tehditleri ve devletin koruma refleksinin zayıflığı nedeniyle sonlandırmak zorunda kaldı. Cesur bir annenin can güvenliği tehdidi altında sesini yükseltmekten vazgeçmesi hepimizi utandırıyor. Bu utanç tablosuna bir an önce son vermeli, adaletin terazisi şaşmadan işlemelidir. Kadınlarımız çocuklarımız korku değil, huzur içinde yaşamayı hak ediyorlar” dedi.
“VATANINI, TOPRAĞINI, BAYRAĞINI, SEVEN HERKES TÜRK’TÜR”
“Atatürk’ün Türkiye’sinde ısrarla kutuplaştırma siyaseti yapanlara sesleniyorum” diyen Başkan Çetinöz, vatanını, toprağını, bayrağını, seven herkesin Türk olduğunu ifade etti: “Ülke karanlık içerisindeyken dahi din, mezhep, ırk üzerinden yapılan ayrımlarla kimilerince Cumhurbaşkanı yardımcılarının etnik ve mezhep temelli ayrıma göre seçilmesi önerisinde bulunuluyor. Onlar anayasayı okumaktan da uygulamaktan da pek hoşlanmıyorlar. Ama öğrenecekler. Yüksek sesle okuya okuya öğreteceğiz. Onlar kulaklarını tıkadıkça biz daha yüksek sesle okuyacağız. Hemen hemen her anayasada, anayasanın dayandığı temel görüş ve ilkeleri belirten bir başlangıç kısmı yer alır. Bir hukukçu olarak ben onlara anlatmak istiyorum. Bizim anayasamızın başlangıç kısmında da şu ibare yer alır. Bu anayasa Türk Milleti tarafından demokrasiye aşık Türk evlatlarının vatan ve millet sevgisine emanet ve tevdi olunur. Anayasamızın 66.ncı maddesinin 1.nci fıkrasında ise Türk Devletine vatandaşlık bağıyla olan herkes Türk’tür der. Atatürk Milliyetçiliği ve bu anlayışa bağlı Türklük kavramı kan, soy, ırk, mezhep gibi temellere dayanmaz. Vatanını, toprağını, bayrağını, seven herkes Türk’tür. Bu sebeple Türkiye Cumhuriyeti var oldukça Cumhurbaşkanı da, yardımcısı da daima Türk olacaktır. Bizler Atatürk’ün evlatları olarak bu ahval ve şerait içinde dahi umudumuzu yitirmiyoruz. Aksine birlik ve dayanışma gücümüzü güçlendiriyor. Her gün daha büyük bir kararlılıkla mücadelemizi sürdürüyoruz. Bizler demokrasi ve hak odaklı bir gelecek inşa edeceğiz. Kadınıyla, erkeğiyle, genciyle, yaşlısıyla omuz omuza el ele verip, Türkiye’yi hak ettiği seviyeye ulaştıracak kararlılığa sahibiz.”
“ATATÜRK’ÜN EMANETİ TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NE SAHİP ÇIKACAĞIZ”
Başkan Çetinöz, “CHP olarak çıktığımız değişim yolculuğunda önce demokratik şekilde genel başkanımızı seçtik. Ardından 74 yıl sonra Afyonkarahisar’da yerel iktidarı CHP olarak devir aldık. Sayın belediye başkanımız Burcu Köksal çalışmalarıyla CHP’nin iktidarında nelerin başarabileceğini tüm Afyonlu yurttaşlara gösterdi. Şimdi ise sayın genel başkanımız Özgür Özelin liderliğinde emin adımlarla iktidara yürüyoruz. Bizler CHP örgütü olarak nasıl ki Afyonkarahisar’ı aldıysak, yine aynı azim ve öz veriyle sayın Cumhurbaşkanı adayımız Ekrem İmamoğlu’nu hep birlikte o koltuğa oturtacağız. Atatürk’ün bizlere emaneti olan Türkiye Cumhuriyeti’ne sahip çıkacağız. Milletimiz yalnız değildir. İnsani yaşam hakkının lütuf gibi sunulmasına kuş kadar emekli zammının bırakın geçinmeyi ev kirasını bile ödeyemeyen ödemeye yetmeyen askeri ücret tutarının lütuf gibi sunulmasına katlanmak zorunda değildir. Biz varız CHP var. El birliği ile daha müreffeh daha adil krizden uzak bir Türkiye’ye hep beraber inşa edeceğiz” diye konuştu.
“YAŞAMA HAKKIMIZI GERİ İSTİYORUZ”
Halkçı Liseliler İl Başkanı Gülnur Tekin de kadın cinayetlerine dikkat çekti: “Kadına yönelik şiddet ve adaletsizliğe karşı sessiz kalmayacağız. Kadına yönelik şiddet ülkemizin en derin ve en acı gerçeklerinden biridir. Her gün yeni bir kadın cinayeti haberi alıyoruz. Bir gün arkadaşlarımızın ablalarımızın, annelerimizin de katledilmesinden korkuyoruz. Herhangi bir cinayet haberi duyduğumuzda beynimize kazılan o korkunç anlar yüzünden dışarıya çıkamıyor. Kendimizi savunmasız hissediyoruz. Dilediğimiz gibi eğlenemiyor, gençliğimizi yaşayamaz hale geliyoruz. Biz bu durumun sona ermesini istiyoruz. Yaşama hakkımızı geri istiyoruz. Kimi zaman görmezden gelinen kimi zaman cezasız bırakılan bu saldırılar sadece bireysel değil, sistematik bir sorunun sonucudur. Kadına yönelen şiddet kadar kadının sesini bastırmaya çalışan düzende suçludur. Kadınları koruyamıyor fail cezasız kalıyor iyi hal tahrik gibi indirimler uygulamalara adalet duygusunu zedeliyor. Yaşadığımız şehirde ve ülkemizde kadının özgürce korkmadan ve eşit bir şekilde yaşayabilmesi için mücadele etmeye devam edeceğiz. Bu sadece kadınların değil, insanlık onurunun mücadelesidir unutulmamalıdır. Susmayacağız, alışmayacağız, mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz.” >>>Haber Merkezi
