Vali Yiğitbaşı’nın ilk durağı, 1327-1911 yılları arasında Yörükzade Ahmet Fevzi Efendi ve ihvanı tarafından, Hasan Hilmi Hazretleri’nin nam-ı şerefi adına inşa ettirilen Medrese-i Haseniyye oldu. Protokol üyeleriyle birlikte kütüphaneyi gezen Vali Yiğitbaşı, tarihi yapının korunması ve gelecek nesillere aktarılması noktasında yürütülen çalışmaları yerinde inceledi.
“YÖRÜKZADE AHMET FEVZİ EFENDİ İLE İLGİLİ ÇOK GÜZEL HİKAYELER, DİNLERDİK”
Burada konuşan Vali Yiğitbaşı, şunları söyledi: “Bugün burada gerçekten çok manevi bir hazzı, manevi bir inşallah gücü hep birlikte tekrar hayata kazandırmak, tekrar istifadesine şehrimizin, ilçemizin mazhar olması için bir aradayız. Ben hep bilirim, duyarım. Öncelikle eşimin ailesinden kayınpederim hayattayken hep anlatılırdı. Yörükzade Ahmet Fevzi Efendi ile ilgili çok güzel hikayeler, çok güzel tanıklıklar dinlerdik. Ama ne mutlu bize, biz burada görevdeyken, valilik görevindeyken, buradaki bu medresenin az önce sizlerle birlikte ziyaret ettiğimiz medresenin inşallah yeniden ihyası diyelim; yeniden tekrar hayata kazandırılması ve oradaki o manevi havanın hepimiz tarafından tekrar teneffüs edilmesine bizler ne gerekiyorsa maddi destek, manevi destek hepsini inşallah sağlamak için elimizden ne geliyorsa gayretle, özveriyle burada ortaya koymak için bugün burada bir arada sizlerle birlikte bulunuyoruz.”
“BURASI AYNI ZAMANDA HEM MANEVİ BİR OKUL”
Yörükzade Ahmet Fevzi Efendi’yi anlatan Vali Yiğitbaşı, “İçeriye girdikten sonra orada yıllar önce yaşanmışlıkları, oradaki o Allah Allah lafızlarını, Rabb’imize olan o şükrü, manevi o irfanı ilim meclisi olmasını tekrar yeniden hissettik. Yani ben o hissiyatı oradan gerçekten bu haliyle bile tekrardan yaşadım. Biz tabii hem Bolvadin’de, Bolvadin çevresinde hem kendi şehrimizde çok saygıyla, hürmetle bilinen tanınan Yörükzade Ahmet Fevzi Efendi’nin inşallah hem hatırasını yeniden yaşatmak hem de bir ilim insanı, manevi bir büyük ve kültür insanı aynı zamanda. Çünkü şiirleri var. Pek çok eserleri var yazma eserleri var. Bir yandan burası aynı zamanda hem manevi bir okul, bir yandan da tabii kültür merkezi olarak da değerlendirilebilir. Çünkü içeride küçücük de olsa bir kütüphane var ve orada bin yedi yüzden fazla kitap varmış ve bunlar koruma altına alınmış, yan tarafa camiye bir geçişi var. Biz tabii şu an öncelikle özel idaremiz olarak biz bir proje yaptırıp bu binanın güçlendirme çalışmaları yapılabilir mi? Öncelikle onu çalışacak arkadaşlarımız. Bizim inşaat yatırımdan birimdeki arkadaşlarımız bu konuya eğilecekler. Tabii burası bir kültür varlığı. Eskişehir’le Kültür Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulumuzla sürekli istişare halinde olacağız. Kendimiz verebileceğimiz bir karar değil bu. İlgili kurumlarla hep istişare halinde olacağız. Eğer güçlendirmeye uygun çıkar ise güçlendirme, yoksa yeniden binanın aslına uygun yapımıyla ilgili bir irade göstermiş oluyoruz, bugün bir inisiyatifi ortaya koymak kararlılığımızı göstermiş oluyoruz. Bunu buradan söz veriyoruz. Evet, aynı şekilde” ifadelerini kullandı. >>>Şerafettin KAZAK