“Onlara bu yaşatılanlar kimin ayıbıdır?”

 

İYİ Partili Olgun, sosyal medya paylaşımında Mart ayının sonunda mecliste araştırılmasını istediği konunun son durumunu sordu. Olgun, “İlim Afyonkarahisar’da şehit yakınları ve gazilerimiz ile mensubu bulundukları dernek ve platformlar üzerinde sistematik olarak algı operasyonları yapılarak, itibarlarının zedelenmeye çalışıldığına dair olayların tespiti ve araştırılması için 25.03.2025 tarihinde TBMM Başkanlığı’na Meclis Araştırması açılmasına ilişkin teklif verdim. Bunca süredir teklifimize bir cevap alamadığımız gibi; Habere konu olan Dernek Başkanı’mızın sözleri maruz kaldıkları durumu gözler önüne sermiş, bizleri de derinden üzmüştür. Şehit ve Gaziler, bu milletin istiklâli uğruna canlarını ortaya koymuş, kanlarıyla bu toprağa mühür vurmuş kahramanlardır. Peki soruyorum; Onlara bu yaşatılanlar kimin ayıbıdır” dedi.

“SÖYLENTİLER ARTIK GİZLENEMEZ BOYUTA ULAŞMIŞTIR”

Olgun’un Meclis Araştırması verdiği teklif şu şekilde: “Seçim Bölgem Afyonkarahisar’da, şehit ve gazi ailelerine ve onların temsil edildiği dernek ve platformlara yönelik olarak yürütülen sistematik yıpratma faaliyetlerinin boyutlarının, söz konusu faaliyetlerde rol oynadığı iddia edilen gerçek ve tüzel kişilerin, basın-yayın organlarının ve kamu görevlilerinin etkisinin, Dernek ve vakıf yöneticilerine karşı yapıldığı iddia edilen yönlendirme, baskı, müdahale ve itibarsızlaştırma girişimlerinin, toplumun hassasiyetleriyle bu denli oynandığı iddialarının altında yatan gerekçelerin ve en nihayetinde bu tür olayların başka illerde de yaşanıp yaşanmadığının araştırılması, sorumluların tespiti ve eğer var ise benzeri girişimlerin tekrarının önlenmesi amacıyla; Anayasa’nın 98. ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İç Tüzüğü’nün 104 ve 105. maddeleri gereğince bir Meclis Araştırması açılmasını arz ve teklif ederiz.

GEREKÇE

Son günlerde Afyonkarahisar ilimizde kamuoyuna yansıyan, toplumsal vicdanı derinden yaralayan ve kamu düzenini tehdit eden bazı iddialar, araştırılmayı fazlasıyla hak etmektedir. Basın ve yayın organları aracılığıyla yürütüldüğü iddia edilen algı operasyonlarıyla, şehitlerimizin ve kahraman gazilerimizin yakınlarının hedef haline getirildiği, bu ailelerin mensubu olduğu dernek ve platformların itibarının zedelendiği, içlerinde kamu görevlisi de bulunan bazı şahısların da bu sürece el altından destek verdiği, hatta bazı derneklerin mevcut yöneticilerini değiştirmek amacıyla bazı kamu görevlilerinin ailelerle birebir görüşmeler yaptığına dair söylentiler artık gizlenemez boyuta ulaşmıştır. Devletin şefkat eli olması gereken yerde, baskı ve yönlendirme iddialarının gündeme gelmesi; şehit yakınlarımızın ve gazilerimizin ruhunda yeni yaralar açmakta, toplumda güvensizlik ve derin bir rahatsızlık yaratmaktadır. Bu iddialar doğruysa, sadece ahlaki değil, aynı zamanda hukuki ve idari açıdan da ciddi bir skandal niteliği taşımaktadır. Şehit ve gaziler, bu milletin istiklali uğruna canlarını ortaya koymuş, kanlarıyla bu topraklara mühür vurmuş kahramanlardır. Onların geride bıraktıkları emanetlere sahip çıkmak, her bir devlet kurumunun, her bir kamu görevlisinin, yüce milletimizin kısaca herkesin asli görevidir. Ailelerini ayrıştırmak, birbirine düşürmek ya da sivil toplum üzerindeki demokratik işleyişe müdahale etmek, yalnızca etik dışı değil, aynı zamanda hukuk dışı bir tutumdur. Ne yazık ki son zamanlarda sosyal medya paylaşımlarında, yerel basın bültenlerinde ve çeşitli haber portallarında çıkan içerikler, bu yöndeki kuşkuları kuvvetlendirmektedir. İddialar arasında, bazı platformların hedef alınarak yapay gündemler oluşturulduğu, siyasi saiklerle hareket edildiği ve belli odakların yönlendirmesiyle şehit ve gazi aileleri arasında ayrım yapıldığı gibi vahim iddia ve bulgular ayyuka çıkmıştır.” >>>Haber Merkezi