İYİ Parti Afyonkarahisar İl Başkanı Muhammet Mısırlıoğlu, İYİ Parti İl Başkanlığı’nda düzenlediği basın toplantısında gündemdeki konuları değerlendirdi. 6 Şubat 2023’te Kahramanmaraş’ta meydana gelen ve 11 ili doğrudan etkileyen büyük depremler dolayısıyla saygı duruşu ile başlayan basın toplantısında deprem şehitleri için Fatiha okundu.
“İLİMİZ DEPREM KONUSUNDA HANGİ KOŞULLARDA HAZIRLIKLI?”
Başkan Mısırlıoğlu, afetlere karşı önlemlerin alınması gerektiğini ifade ederek “6 Şubat’ta Türkiye’nin 11 ilinde kıyamet koptu. Adeta gece ile gündüz bir oldu. İnsanların hayatları karardı. 85 milyonun kalbi deprem bölgesinde attı. Oradaki yaraları sarmak için Türk Milleti adeta sel oldu, seferberlik halinde koştuk. Alınmayan önlemler, yapılan hatalar ve yanlışlardan dolayı bir sürü canımızı yitirdik. Bu canların hiçbirini geri getirme şansımız yok. Türkiye’nin her tarafında Afyonkarahisar da dahil olmak üzere hangi önlemleri alıyoruz? İlimiz deprem konusunda hangi koşullarda hazırlıklı? Bunların hepsi gözden geçirilmesi gereken konular” dedi.
“İKTİDAR TARAFINDAN 2016 YILINDA SUBAY ANDI SESSİZCE YASAKLANMIŞ”
Silahı kuvvetlerden uzaklaştırılan Teğmenler konusuna değinen Başkan Mısırlıoğlu “Bu haftaya sistematik bir şekilde Türk kimliği üzerinde yapılan bir baskı ile başladık. Maalesef gözbebeğimiz Türk Silahlı Kuvvetlerinin 5 güzide ve başarılı Teğmen’i ve onun 3 komutanı disiplinsizlik adıyla ordudan atıldı. Peki neydi bu disiplinsizlik? Yeni mezun olan teğmenler Harp okulu diploma törenlerinde kılıçları ile 1961 tarihli İç Hizmet Kanunu’nda yer alan Asker And’ını yaparlar. Ve gene neredeyse o tarihten itibaren geleneksel olarak ‘Subaylık Andı’ içerler. Bu teğmenler de izin istedikleri için nedense uygun görülmemesine rağmen tören bittikten sonra, herkes stadı terk ettikten sonra kimseyi rahatsız etmeden kendi aralarında bu geleneği yaşatmak için subaylık yeminini yaptılar. Ve dediler ki; ‘Ant içeriz ki laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığına, ülkenin bölünmez bütünlüğüne, yüce Türk ulusunun namus ve şerefine, aziz vatanın bir karış toprağına uzanacak eller karşısında bizi bulacak ve kılıçlarımız daima keskin ve hazır olacaktır. Bizler Türk istikbalinin evlatlarıyız. Şerefimizle doğduk, şerefimizle yaşayacağız. Ne mutlu Türküm diyene!’ İçinde ‘Ne Mutlu Türküm Diyene’ cümlesi geçen, ‘Bizler Türk istikbalinin evlatlarıyız’ cümlesi geçen andı duyanlar, yıllardır okullardaki andımızı yasaklayan, Türkiye Cumhuriyeti yazılarını tabelalardan kaldıranlar anında çileden çıkıp, hukuk müşavirinin itirazına rağmen 8 rütbeli subayımız ordudan atılıverdiler. Türk toplumunu derinden üzen bu ayırma işlemiyle de öğrendik ki; meğer iktidar tarafından 2016 yılında subay andı sessizce yasaklanmış” ifadelerini kullandı.
“TÜRK İSTİKBALİNİN EVLATLARIYIZ DEMENİN NESİ YANLIŞ?”
Mısırlıoğlu, “Soruyoruz ‘Ne mutlu Türküm’ demenin ‘Aziz vatanın bir karış toprağına uzanacak eller karşısında bizi bulacak ve kılıçlarımız daima keskin ve hazır olacaktır. Bizler Türk istikbalinin evlatlarıyız’ demenin nesi yanlış? Bu andı neden 2016’da yasakladınız? Bebek katilini Şubat ayında konuşturmayı düşünürken O haine sayın diyenler, beyefendi diyenler utanmasalar Başbuğ Apo diyecekken, Türk kelimesi ve Türk kimliği ile, Kahraman Türk subayı ile sizlerin derdiniz ne? İmaret camisinde 1.5 yıl Türk askerini esir tutan Yunan’ı denize döken Atatürk’le derdiniz ne? Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye halkına Türk Milleti denir’ düsturuyla bizler Türk Kürt ayrımı asla yapmazken sizler 50 bin kişinin katili hain apoya af, Türk subayına ihraç peşinde bu halkı neden rahatsız ediyorsunuz? Dünyanın en büyük 13’üncü ordusu olan kahraman TSK 22 yıldır sizlerin elindeyken, ‘Dağlarda 86 PKK’lı kaldı, ayakkabı numaralarını biliyoruz’ derken şimdi ‘Bir avuç PKK’lıyı biz bitiremedik, onun için bebek katilinin açıklamasına muhtaç kaldık’ mı demek istiyorsunuz yoksa hayalinizdeki anayasa değişikliği için DEM partiye taviz mi veriyorsunuz? Bizler bin yıldır Anadolu’da Türk olarak vardık ve kürdü, lazı, çerkezi ile huzurla yaşadık. Bundan sonrada yaşarız. Ama bu ülkeyi bölmek ve Kürdistan’ı kurmak isteyen terörist başı ile de müzakereleri asla kabul etmeyiz. Ne Mutlu Türküm Diyene. Sizlerin kulakları bunu duyana kadar defalarca bunu bizden duyacaksınız” diye ifade etti.
“BU ŞOFÖRLER NEDEN BU HALE GELDİLER?”
Emeklilerin açlık sınırının altında maaşla geçinmeye çalıştığını, vatandaşların ekonomik şartlar dolayısıyla bunaldığını kaydeden Mısırlıoğlu, Afyonkarahisar’da minibüs şoförleri arasında yaşanan kavgaya da dikkat çeken Başkan Mısırlıoğlu” Bugün Afyonkarahisar’ın göbeğinde şehir içi dolmuş hattında çalışan iki tane dolmuşçunun, ‘Bir yolcuyu sen alacaksın, ben alacağım’ tartışmasından çıkan kavgada gördük. Arabaların içinden pompalı tüfekler, sopalar, bıçaklar çıkıyor. Birbirilerini öldürürcesine saldırıyorlar. İnsanlar cinnet hâlindeler. Burası ayrı bir konu. Bu şoförler neden bu hale geldiler? Çünkü ekonomik koşullar, ağırlaşmış vergi koşulları, ağırlaşmış akaryakıt giderleri, ağırlaşmış personel giderlerinin karşısında herkes günü kurtarmanın derdinde. Dolayısıyla 25 TL’ye alacakları yolcuyu birbirinden kapmak için birbirine öldürürcesine saldırıyorlar. Bu ayrı bir şey. Ekonomik şartlar, insanları bu hale getiriyor diye düşünebiliriz” dedi.
“BU ŞOFÖRLERİN ARABASINDA BU POMPALI TÜFEKLERİN NE İŞİ VAR?”
Trafikteki denetimlerin artırılmasını ifade eden Başkan Mısırlıoğlu, “Bunun altında bir paragraf açalım. Bu şoförlerin arabasında bu pompalı tüfeklerin ne işi var? O sopaların, o bıçakların ne işi var? Bunların içinde biz ailelerimizi, çocuklarımızı, eşlerimizi, sevdiklerimizi emanet edip oradan oraya şehir içinde seyahat etmelerini istiyoruz. Buradan Emniyet Müdürümüze, Emniyet Teşkilatımıza, Sayın Valimize, bu araçların denetiminden sorumlu durak sahiplerine ve durak yöneticilerine, Belediye Zabıtası ekiplerine, Şoförler Odası yöneticilerine önemli bir iş düşüyor. Ciddi bir denetimsizlik olduğunu dört gün önce Afyon’da yaşadığımız olayda gördük. Şehrin göbeğinde adeta mafyavari tavırlarla birbirinin önüne arabayı kırıp silahla, sopayla, bıçakla birbirine saldıran kişileri gördük. Yolcuların yanında patır patır silah sıkılıyor; adam bıçaklanıyor. Burası Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bir ili, Afyonkarahisar… Birbirine azami saygı göstermesi gereken insanların yaşadığı şehir. Türkiye Cumhuriyetimizin kurulduğu, temelinin atıldığı bir şehir. Kardeşlik içinde yaşayalım. Şoförlerimizin geçim sıkıntısı ile yaptığı hamleleri anlıyorum. Kendini kurtarmak için gösterdikleri refleks. Bu dolmuşlarda şoförlük yapanların ciddi bir sağlık kontrolünden geçirilmesi gerekiyor. Sinirine hâkim olmayan kişiler tarafından bu hizmet verilirse, yarın o araçlardaki yolcular da zarar görebilir” dedi.
“UMARIZ KISA ZAMANDA BU MECZUBA GEREKEN CEVABI VERİR”
Milat Gazetesi yazarı Galip İlhaner, sosyal medya hesabından yapmış olduğu paylaşımı şiddetle kınayan Başkan Mısırlıoğlu “Bu zat ‘Mustafa Kemal’e verilen Atatürk soyadı, 100 yıl dolduğu için geri alınmalı ve Recep Tayyip Erdoğan’a verilmelidir. Her 100 yılda bir Atatürk soyadı, 100. Yılın liderine verilmelidir. 1. Yüzyılın lideri: Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 2. Yüzyılın lideri: Gazi Recep Tayyip Atatürk’ demiş. Atatürk adını hiçbir yerden kimse silemez. Kalbimizden silinemez. Sayın Cumhurbaşkanımızın da bunu asla kabul etmeyeceğini biliyoruz. Umarız kısa zamanda bu meczuba gereken cevabı verir” dedi. >>>Kadir KAPLAN