Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Harb-İş işçilerinden ikinci açıklama

İşçilerin açıklamaları art arda gelmeye devam ediyor. Toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde ilk altı ay için açıklanan yüzde 16’lık artış teklifine tepki gösteren işçiler, hükümete uyarılarda bulundu. Türk-İş’e bağlı Harb-İş işçileri, dört gün içinde ikinci açıklamayı yaptı.

İşçilerin açıklamaları art arda gelmeye devam ediyor. Toplu iş sözleşmesi

 

 

Afyonkarahisar’da bulunan askeri fabrikada çalışan işçiler, mesai çıkışında fabrika önünde bir araya gelerek kısa bir yürüyüş yaptı. Yürüyüşün ardından sloganlar atarak tepkilerini dile getiren işçiler adına Harb-İş Afyonkarahisar Bölge Temsilcisi Yasin Öztürk açıklama yaptı.

AKITTIĞI TERİ EKMEĞİNE KATIK EDEN SAVUNMA SANAYİ İŞÇİLERİYİZ”

Öztürk, “Biz; ülkemizin geleceği için var gücüyle çalışan, geçmişte ‘yumuşak güç’ olarak adlandırılan ancak artık ‘caydırıcı güç’ olarak ifade edilen ülkemizin savunma sanayisinde çalışan, akıttığı teri ekmeğine katık eden savunma sanayi işçileriyiz. Biz; hem ana vatanda hem gök vatanda, hem de mavi vatanda, ülkemizin güvenliğini sağlayan tankları, helikopterleri, uçakları, denizaltıları, millî gemileri yapan; akıllı mühimmatları, çelik yelekleri, miğferleri üreten, kıyafetleri diken savunma sanayi işçileriyiz” dedi.

“BİZ SADECE AMA SADECE HAK ETTİĞİMİZİ İSTİYORUZ”

Çok hayati bir işkolunda çalıştıklarını hatırlatan Yasin Öztürk, ay sonunu getiremediklerinden dert yandı. “Bu ülkeye gönülden bağlı olan savunma sanayi işçileri de bu büyük işleri yapan emekçilerin temsilcileri olan bizler de artık ne yapacağımızı, evimizi nasıl geçindireceğimizi, evlatlarımızı nasıl okutacağımızı, ev alışverişimizi nasıl yapacağımızı inanın bilemez hâle geldik” diyen Öztürk, sözlerine şöyle devam etti: “Ev kirasını ödeyemez hâle gelen, çocuğuna bırakın iyi bir gelecek kurmayı, harçlık veremez duruma düşen; mutfak masraflarını ‘daha ne kadar kısarım’ diye kafa yoran savunma sanayi işçisi bu durumu hak etmiyor. Ülkemizi yönetenlerin haklı ve büyük bir gururla ifade ettikleri tankları, uçakları, denizaltıları, millî gemileri yapanlar nasıl olur da geçim derdine düşer? Her gün ülkemiz için ne denli önemli bir iş yaptığımızın bilinciyle tezgâhlarımızın başına geçiyoruz. Ne kadar hayati bir iş yaptığımızı bilerek, bu anlayışla emek harcıyoruz. Fakat ayın sonu geldiğinde elimize geçen ücretlerle de ne yapacağımızı bilmiyoruz. Aldığımız ücretlerle, bakın abartmıyoruz, bakın saptırmıyoruz, bakın asla manipüle etmiyoruz; bırakın ay ortasını, bir hafta dahi evimizi geçindiremiyoruz. Biz sadece ama sadece hak ettiğimizi istiyoruz. Kimseye ‘bizi el üstünde gezdirin’ demiyoruz, kimseye ‘bizim büstümüzü yapın’ demiyoruz, kimseye ‘bize madalyalar verin’ de demiyoruz. Biz sadece hakkımızı verin diyoruz.”

“BU SES CILIZ DEĞİLDİR, BU SES BOŞ DEĞİLDİR”

İşçiler, hükümete uyarılarda bulunarak sloganlar attı. Öztürk, sözlerini şu ifadelerle tamamladı: “Bu ses cılız değildir, bu ses boş değildir, bu ses öylesine bir ses değildir. Millî savunma işçilerinden çıkan bu ses, geçinemeyişin sesidir. Millî savunma işçilerinden çıkan bu ses, biraz kendisi içinse daha çok ülkesi içindir. Millî savunma işçilerinden çıkan bu ses, canı gibi sevdiği ülkesinin geleceği içindir.” >>>Mustafa Emre ŞAHİN 

Verified by MonsterInsights